HÜDA PAR'ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada “Biz olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle eyalet sistemi, özerklik ve federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilir diyoruz” dedi.
Konuşmasının bir bölümünde partisinin programında yer alan "eyalet sistemi" ve "özerklik" ile ilgili ifadeleri okuyan Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
“Biz olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle eyalet sistemi, özerklik ve federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilir diyoruz.”
HÜDA PAR PROGRAMINDA NE YAZIYOR?
HÜDA PAR programının “Yerinden yönetim ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi” başlıklı Ç bendinde şu ifadeler yer alıyor:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana, tek tipçi zihniyetin dayatmalarıyla, ülke için bir zenginlik olan çok dilli ve çok kültürlü yapı, etnik ve kültürel çatışmanın gerekçesine dönüşmüştür. Bu anlayışın bir ürünü olarak ortaya çıkan katı merkeziyetçi yönetim anlayışında ısrarcı olunması da ülkede ciddi problemlere yol açmıştır.
Merkeziyetçi yönetim, hantal bir yapıya sahip olduğundan ve de her bölgenin sorunları ve anlayışları farklılık arz ettiğinden bu sorunların bir tek merkezden insanları memnun edecek bir şekilde çözümü zordur.
Katı merkeziyetçi yönetim anlayışının bu mahzurlarının ortadan kaldırılması için yerel yönetimlerin ve bilhassa işlevsel açıdan büyük önem taşıyan belediyelerin daha geniş yetkilerle donatılmış bir yapıya kavuşturulması sağlanmalıdır.
‘ESNEK DAVRANILMALIDIR’
Yerel Yönetimlere, kaynak oluşturma ve gelir elde etme bakımından daha esnek davranılmalıdır.
Yerel Yönetimleri ilgilendiren planlama ve karar süreçlerine katılımın sağlanması amacıyla merkezi idarenin almış olduğu kararların oluşumunda görüşlerinin alınması ve yapılacak düzenlemelere karşı yerel yönetimlere yargı yoluna başvurma hakkı tanınmalıdır.
“YEREL YÖNETİMLER ÜZERİNDEKİ VESAYET KALKMALI”
Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayeti kaldırılmalı, bunun yerine karşılıklı işbirliği sağlanarak, yerel yönetimlerin iç denetim mekanizmaları etkin hale getirilmelidir.
‘BELEDİYELERİN ÖZERKLİĞİ’
Yine merkezi idarenin belediyeler üzerindeki denetimi; belediyelerin özerkliğine zarar vermeyecek düzeyde, orantılı, sadece anayasa ve yasalara uygunluk denetiminden ibaret olmalı, yerindelik denetimi olmamalıdır.
BELEDİYELERE KAYYIM ATAMALARI
Merkezi yönetim hiçbir şekilde geçici dahi olsa seçilmiş bir yöneticinin görevine son verememeli ve onu görevden uzaklaştıramamalıdır. Yine yerel meclisler (belediye meclisi, il genel meclisi) tarafından alınan kararların merkezi yönetimin onamasına tabi olması uygulaması sonlandırılmalıdır.
‘ÖZERK YAPI’
İdari yetkilerin bir kısmının yerel yönetimlere devri ile beraber bölge halkının yönetime katılımı arttırılmalı, kendi bölgeleriyle ilgili alınacak kararlarda söz sahibi olmaları sağlanmalıdır. Bu şekilde hizmet verimliliği artacak, israfın önüne geçilecek ve oluşacak özerk yapı ile merkezi yönetimin vesayeti kırılacaktır.
‘YEREL DEVLET ORGANİZASYON YAPISININ ISLAHI’
Mevcut merkezi ve yerel devlet organizasyon yapısının ıslahı ile beraber, mevcut yapının tabu olarak kabulünden vazgeçilerek olumlu ve olumsuz tüm yönleri ile eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmelidir. Toplumun huzur, refah ve güveni için gerekli olduğunun toplumun çoğunluğu tarafından kabulü halinde bu modeller uygulanabilmelidir.”