ÖZEL HABER - Fatma TEMEL
Uzun yıllar İzmir’de öğretmenlik yaptıktan sonra memleketi Diyarbakır’a dönen Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni Aslan Talay, “Picasso Tasarım Art” isimli atölye açtı. Yaklaşık 6 yıldır atölyesinde işe yaramayan ve hurda olan nesnelere sanatsal dokunuşlar yaparak hem geri dönüştüren hem de retro bir hava katan Talay, ileriye yönelik projelerini gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e anlattı.
“FARKLI PARÇALARI BİRLEŞTİREREK BİR BÜTÜN OLUŞTURUYORUM”
Gazi Üniversitesi mezunu olan ve uzun yıllardır öğretmenlik yapan Talay, yaptığı çalışmalarda etkilendiği akımları şöyle anlattı:
“Devlet okulunda resmi olarak görevliyim aynı zamanda atölyemde var. Atölyemin ismi Picasso Tasarım Art. Burada retro tasarımlar yapıyorum. Geçmişle bugünü birleştirip el işçiliği, sanatıyla sanatsal unsurları yan yana getirerek tasarımlar oluşturuyorum. Geri dönüşümle ilgileniyorum daha çok bu konuda. Hurdacılardan tutunda birçok kullanılmayan eşyayı yeni aldığım objelerle beraber yan yana getirip bir bütünlük oluşturmak. Ama o bütünlüğü sanat disiplinlerinin kaygılarını taşıyarak yapıyorum. Bunu yaparken Publo Picasso’dan kübizmi parçalara ayır, bütünleştir düşüncesinden etkilenerek yapıyorum.
Sürrealizmden Salvador Dali’yi alıyorum. Nesneler birbirinden farklı olsa dahi bir bütüne girdiğinde parçalar bir bütünün parçasıymış gibi görünür. Ve yine kurgusal olur. Farklı nesnelerin yan yana getirerek bütünü oluşturmaktır. Ve böylelikle sanatsal estetik değerleri, bakışı, dengeyi, estetiği, endüstriyel birçok kuralıda içinde barındırıp güvenlik önlemleri de dâhil olmak üzere, o anlamda kullandığım araç gereçler günlük hayatımızda kullandığımız her türlü nesne olabilir.”
“DEĞERSİZ GÖRDÜĞÜNÜZ HER ŞEYİ DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ”
Hurda ve kullanılmayan nesneler kullanarak tasarımlar yaptığını söyleyen Talay,
“İster kullandığımız ister kullanmadığımız nesneler olsun. Sadece ben gördüğüm gibi değil de düşündüğüm gibi bir uygulama yaptığım için farklı bir hale gelmektedir. Hurda olarak gördüğünüz, değersiz gördüğünüz her şeyi dönüştürebiliriz. Evlere, iş yerlerine, kafeler, vitrinler özellikle birçok alanı güzelleştirecek, süsleyecek tek bir ürün yapıyorum. Ürünü yaparken aynısını yapmam bir daha çünkü aynı nesne ve objeler olmadığı için ürün tektir. Aynı şeyi yapmayı değerli bulmuyorum geliştirmeyi daha çok seviyorum” dedi.
“GERİ DÖNÜŞÜME BİR RUH GEREKİYORDU”
Atölyesini açma serüvenini anlatan Talay, şunları dile getirdi: “Ben uzun süre İzmir’de kaldım. Diyarbakır’a döndüğümde özlemle geldim. Burada da mezat satış işleri yaptım. Bir ara bozulmuş parçalanmış bir ürün geldi elime, hikâyesi olan artık öyküsü olmayan bir ürün. Aldım ve ona tekrardan bir hayat verdim, farklılaştırdım. Başka nesneler de kattığımda hoşuma gitti. Beğenildi ve yapmaya başladım. Zamanla kendimi geliştirip kendi tarzımı oluşturdum. 5-6 yıl sürdü. Genellikle aydınlatma üzerine tabi aydınlatma türünü biraz daha değiştirdim. Geri dönüşüme ruh vermek için bir şey gerekiyordu.
Bir ışık bir aydınlanma, insanların isteyebileceği bir şey daha gerekiyordu. Benzin pompasını adım, ona bağlı başka eklemeler de yaptım. İnsanların aksesuar olarak beğenebileceği bir şey olmalıydı. Bir vana da ekledim, açma kapama düğmesi olarak kullanılması için, benzin akışkan bir şeydir ve ışıklandırmayı da benzinmiş gibi ekledim. Her şey, her şeyle olmuyor bunun için bir estetik olması gerekiyor ve beraberinde eğitiminde olması lazım. Sanatsal eğitimler alınmadığı sürece bir ölçütü olmaz.”
“KOLEKTİF BİR İŞ VE YAŞAM OLUŞTURMAK”
Yaşadığı zorlukları anlatan Talay, ileriye yönelik projeleriyle ilgili şunları söyledi: “İleriye yönelik birçok proje geldi ama ben içine girmek istemedim çünkü kendimi hazır hissetmiyordum. Kendi tarzımı oluşturmak istiyordum. Daha önce Artuklu Üniversitesi Dekanı da geldi. Sergi açmamı istedi. Pandemi dolayısıyla olmadı kayıplar yaşandı. Birçok proje oldu buna benzer, pandemi, hastalıklar, ekonomik sorunlar gibi şeyler etken olduğu için biraz gerileme yaşadık. Şu an yaklaşık 14 tasarımımız Diyarbakır’ın ilk özel resim galerisi olan Rıdvan Kuday Sanat Galerisi’nde sergileniyor. İsteyen insanlar gidip bakıp gezebilir ve satın alabilirler.
Burayı büyütmek ve geri dönüşümle tasarımlar yapmak isteyen insanlara haftada bir iki gün atölyeler düzenleme gibi bir projem de var. Geri dönüşümde bir öğreti yapılabilir. Bu şekilde kolektif bir iş ve yaşam oluşturmak. Diyarbakır’dan dünyaya ulaşmak istiyorum. Retro tasarımda biraz kendimizi aştık tasarımlarımız orada da beğenilmekte.”