İstanbul'da teşkilat üyeleri ile kahvaltı programında bir araya gelen İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, ülke gündemine dair açıklamalar yaptı. Kamuoyu araştırmalarında İYİ Parti'nin oy oranının yükselişte olduğuna işaret eden Dervişoğlu, anket sonuçları karşısında mutluluk duyduğunu ancak bu durumun kendisine yetmediğini söyledi. Dervişoğlu, "Yüzde 50 artı 1'le ve sizlerle birlikte bu ülkeye yönetmeye talibim" dedi.
“ERDOĞAN’I İZLEMEKTEN YORULDUM”
Türkiye’nin zor günler geçirdiğini ve sorumluların da bu zamana kadar yaşananlardan kendi payını almadığını söyleyen Dervişoğlu, “Artık Tayyip Erdoğan’ı izlemekten yoruldum. Doğrusunu isterseniz dinlemekten de sıkıldım” dedi. Suriye'de Esad rejimi karşıtı silahlı grupların Halep üzerinden başlattığı çatışmalara ve bu çatışmaların sosyal medyadaki yansımalarına değinen Dervişoğlu, şunları söyledi:
“Dün sosyal medyayı takip eden arkadaşlarımız bana bazı paylaşımları getirdi. Diyorlar ki Halep 82, Lazkiye 83 olacakmış. Halep denen yerde üzülerek ifade ediyorum ki selefi cihatçı örgütler Suriye’nin toprak bütünlüğünü ortadan kaldırabilecek bir hamlede bulundular. Türkiye'nin bu gruplarla bir anılmasını temin edecek her türlü girişimden azami ölçüde uzak durmak mecburiyetindeyiz. HTŞ denen örgüt Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Türkiye tarafından terörist ilan edilmiş bir örgüttür. Şimdi güney sınırımızda Türkiye’yle bir terör örgütünü sınırdaş yapan hükümet bununla övünmek yerine kendinden utanmak mecburiyetindedir.”
Türkiye’nin bunu hak etmediğini ve Batı emperyalizminin önümüze koyduğu plan ve projelerin kölesi durumuna düşürülen bazı çevrelerin yön göstermeleri ve yönlendirmeleriyle Türkiye’nin başına çok büyük bir bela açıldığını da ifade eden Dervişoğlu, “Şimdi Türkiye’nin içinde yaşandığı iddia edilen terör sorununun çözülebilmesi temin için de farklı farklı adımlar atmaya yönelik birtakım marazi hamleler geliştirilmektedir. Bunlardan bir tanesi Abdullah Öcalan’ın bölge coğrafyasında yaşanan gelişmelerde önemli aktörmüş gibi sunulması ve onun ortaya koyacağı duruşla bölgede barışın, huzurun ve sükunun sağlanacağına yönelik bir iddianın yaşama geçirilmiş olmasıdır” dedi.
ÖCALAN ÇAĞRISI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ı TBMM grup kürsüsüne davetini anımsatan Dervişoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Abdullah Öcalan’ın Suriye’de; Suriye Demokratik güçlerini, Suriye’nin kuzeyinde YPG’yi ve PYD’yi istediği gibi sevk ve idare edebileceğini düşünmek akıl dışılıktan öte, bir milli delilik alametidir. Bu ülkeyi yönetenlerin delirmişliğinin ifadesidir. Hatta üstüne üstlük bir de Abdullah Öcalan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsüne taşınarak, terör örgütüne silah bırakma çağrısı yapmasını temenni etmek; Türk milliyetçiliği davasının mayasıyla günümüze gelmiş siyasi partilere ve o siyasi partileri yönettiği iddiasında bulunanlara zulümdür, utançtır. Biz içinden çıktığımız bu yapının bugün takındığı tavra utanıyor ve üzülüyoruz. Ama bunun arkasında bir gerekçe olsa gerektir diye düşünüyoruz. Acaba ne yapılmak istenmektedir? Ne planlamak istenmektedir? İmralı'da hükümlü bir cani başının Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilerek bir şerefli kürsüden millete ya da partisine hitap ettirilmeye kalkışmasının ardından yatan gerçek acaba ne olacaktır diye düşünmemiz lazımdır. Abdullah Öcalan Ankara’nın herhangi bir semtinde oturmuyor. Abdullah Öcalan İmralı’da tutuklu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelebilmesi için umut hakkından yararlanabilmesi için öncelikle serbest bırakılması icap ediyor. Biz İYİ Parti olarak bütün dava arkadaşlarımızın direnciyle açık ve net olarak ifade ettik. Bizim cesetlerimizi çiğnemeden o cani başı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giremez dedik. Ama gördük anladık ki iş başka yerlere doğru evriliyor. Recep Tayyip Erdoğan senin yetkin var Abdullah Öcalan'ı istediğin zaman affedebilirsin ama TBMM'de bir genel affa geçit vermeyeceğiz.”