Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, İzmir Kadın Meclisleri ve Genç Feministler Platformu, beş yıl önce bugün Tunceli’de okuduğu üniversitenin KYK yurdundan çıkmasının ardından bir daha kendisinden haber alınamayan Gülistan Doku ve 27 Eylül 2024’te Van’da okuduğu üniversitenin KYK yurdundan çıkmasının ardından 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Rojin Kabaiş için eylem düzenledi.

Rojin Kabaiş’in ölümüne intihar denmesinin ardından Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş’in mücadelesine destek veren kadınlar, hem Rojin hem de Gülistan için adalet çağrısında bulunarak yetkililere “Rojin ve Gülistan’a ne oldu? diye sordu. Eylemde ayrıca, Rojin’in ailesinin kızlarının ölümüne ilişkin yetkililere yönelttiği sorular da kadın platformları aracılığıyla bir kez daha dile getirildi.

BAŞOĞLU: “ŞÜPHELİ BIRAKILAN HER KADIN CİNAYETİNİN HESABINI SORACAĞIZ”

Rojin Gülistan1

Genç Feministler Federasyonu adına konuşan İdil Başoğlu, ‘şüpheli kadın ölümlerinin’ cinayet olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Bu ülkede şüpheli kadın ölümü diye bir gerçeklik var. Yetkililer bu kadınlar için etkin politikalar üretmek yerine sessiz kalırken bizler meydanlarda bağırıyoruz. Kadınlar eşleri, sevgilileri ya da tanımadıkları erkekler tarafından katlediliyor. Rojin Kabaiş de Gülistan Doku da bu düzenin sonucu hayatlarını kaybetti.

Rojin Kabaiş’in cansız bedeni, kaybolduktan günler sonra bir göl kıyısında bulundu. Ve olay intihar olarak kapatılmak istendi. Beş yıl önce kaybolan Gülistan Doku için ne denmişti? Yine intihar dediler. Kadınlar intihar etmiyor. Kadınlar merdivenlerden düşmüyor. Kadınlar balkonlardan düşmüyor, atlamıyor! Bu kadınlar, erkek şiddetinin ve devletin cezasızlık politikalarının kurbanı oluyor. İktidardan cesaret alan failler ve görevini yapmayan yetkililer, yasaları uygulamayanlar, 6284’ü uygulamayanlar bu olayları intihar diyerek ört pas ediyor.

Bizler susmayacağız arkadaşlar. İntihar denilen her ölümün ardındaki gerçeği sorgulamaya devam edeceğiz. Şüpheli bırakılan her kadın cinayetinin hesabını soracağız.”

OSMANOĞLULLARI: “GÜLİSTAN DOKU’YA NE OLDUĞU AÇIKLANSAYDI BUGÜN ROJİN KABAİŞ ARAMIZDA OLACAKTI”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına konuşan platformun İzmir İl Temsilcisi Tülin Osmanoğlulları, Gülistan’ın ölümü ve Rojin’in ölümü arasındaki ‘ihmal’ benzerliğine dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı:

“2024 yılında 394 kadın öldürüldü, 259 kadın şüpheli bir şekilde öldü. Şüpheli şekilde ölenlerin arasında Rojin Kabaiş de vardı. Bizim ülkemizde ne hikmetse kadınlar artık ya yüksekten düşerek ölüyor ya intihar etti deniliyor ya da yanlışlıkla kazayla kendini öldürdü deniyor. Yüksekten düştü, intihar etti, yanlışlıkla kendini vurdu denen kadınların aileleri bize ulaşıyor. Verdiğimiz mücadele sonucunda bunların çoğunun intihar olmadığını, cinayet olduğunu görüyoruz. Bütün bunların sorumlusu kim?

Tabii ki bizi yöneten siyasi iktidar. Beş yıl önce 5 Ocak 2020’de Gülistan Doku, Tunceli Munzur Üniversitesi'nden KYK yurdundan çıkıyor ve bir daha bulunamıyor. Gülistan Doku'nun ailesi, ulaştıkları delil sonucunda Gülistan Doku'nun eski erkek arkadaşı Zaynal Abrakov’uın bir gün önce güneş yanığı tehdit ettiği, zorbalık kullandığını ispatladılar. Bunu yetkili mercilere bildirdiler. ‘Baş şüphelidir. Gözaltına alın. Tutuklayın. Eğer serbest bırakırsanız delilleri yok eder ve kaçar.’ Peki ne oldu? Bir numaralı şahsı gözaltına alıp hiçbir işlem yapmadan serbest bıraktılar. Ve şu an yok ortada. Tıpkı Rojin’de olduğu gibi Gülistan'ın davasına da kısıtlılık kararı getirdiler.

Gülistan'ın avukatı, ailesi dosyaya ulaşamazken sanığın üvey babası emniyet asayişinde çalıştığı için o gizlilik kararı bulunan dosyadaki delilleri elde edip sosyal medyada çarpıtarak açıkladı. Peki bunun karşısında ne oldu? Hiçbir şey yapılmadı.

Beş yıldır Gülistan Doku'ya ne olduğunu açıklayamıyorlar. Beş yıldır Gülistan Doku’ya ne olduğu açıklansaydı bugün Rojin Kabaiş aramızda olacaktı. Açığa çıkarmadığınız, intihar diye olayın üstünü örttüğünüz her olay, başka bir olaya sebep oluyor. Rojin'de aynı şekilde. Rojin de kaldığı Van 100. Yıl Üniversitesi KYK yurdundan çıkıyor. 18 gün sonra cansız bedeni Van Gölü’nün kenarında bulunuyor. Rojin gece yurda gelmemiş. Peki yurt yönetimi ailesine bildirmiş mi bunu? Hayır bildirmemiş.”

“ROJİN’İN AİLESİNİN BU İDDİALARINA NEDEN CEVAP VERMİYORSUNUZ?”

Rojin’in ailesinin kendilerine ulaşan ve yetkililere sorulmasını istekleri sorularını da okuyan Osmanoğlulları, şunları kaydetti:

“Bunları sorabilirsiniz diyor Rojin’in ailesi… ‘Rojin’in yurtta yediği yemekle bulunduğu zamanki yemek midesinden çıkan atıklarla aynı mı? Neden tespit edilmedi? Cinayeti çözecek önemli detaylar, Rojin’in terlikleri neden bulunmadı? Rojin’in üstünden çıkan iki erkek DNA'sı neden tespit edilemedi? Madem ki Rojin 18 gün boyunca suda kaldı. 18 gün boyunca suda kalan bir cenazenin üzerinde DNA kalır mı? Demek ki Rojin, bir yerde tutuldu, öldürüldü.

Ondan sonra Van Gölü'ne atıldı. Uzmanların tespitine göre suyun akışı aşağıya doğru olmasına rağmen Rojin’in cenazesi nasıl suyun akışının ters yönünde 24 kilometre ötede bulundu? Rojin oda arkadaşlarıyla telefon görüşmesi yapıyor. ‘Aşağıya gelirsen telefon şarjımı getir’ diyor. Demek ki o da arkadaşıyla aşağıda buluşuyorlar. İstediği dediği şarj kablosu da eşyalarının içerisinde yok. Veya şarj kablosu da yüz on Bey onu bana götürdüğünde belediyenin koyduğu şarj yerinde telefonunu şarj ederken videoda da tespit ediliyor.

O şarj kablosu hala yok. Polislerin teslim ettiği eşyaların içinde ilk başta bulunduğunda düzmece haberle Rojin Google'a girmiş, “Nasıl cenaze yıkanır? Para nasıl çekilir? Sait Faik Abasıyanık kitabını okumuş. Bilmiyorum nasıl yapılır?” Sonradan anlaşıldı ki bunların hiç biri yapılmamış. Rojin hepinizin kızı, Rojin hepinizin kardeşi, Rojin hepinizin ablası, Rojin hepimizin sesi. Kadın cinayetleri durdurulsun. Rojinler ölmesin.

Neden intihar dediğiniz dosyaya kısıtlılık kararı getirdiniz? Madem şüpheli kadın ölümüydü niye en başından beri bu şekilde yaklaşmadınız? Kısıtlılık kararı getirerek kimleri koruyorsunuz? Siz bunları açıklamak zorundasınız. Nasıl ki günlerdir Rojin’in ailesi 24 saattir uyumuyorsa biz de sizi uyutmayacağız.”

ROJİN’İN BABASININ MEKTUBU OKUNDU

Rojin’in babasının kadınlara ve kızı için mücadele verenlere mektubunu da okuyan Osmanoğlulları, şunları söyledi:

“Rojin’in babasının da mektubu var size. Ben size bu mektubu da olduğu gibi okuyorum… ‘Ben Nizamettin Kabayiş. Rojin’imi unutmayın. Rojin’im melektir, Rojin’im masumdur. Rojin’ime ses olun. Allah Muhammed aşkına adalet aramak için Rojin’im ve başka Rojin’ler canlar ölmesin diye, adalet yerini bulana kadar ses olun ki adalet yerini bulsun.

Orada kim varsa mücadele eden, Allah hepsinden razı olsun. Allah hepinizin yardımcısı olsun. Rabbim sizleri kötülükten korusun.’ Biz de buradan Nizamettin Baba'ya sesleniyoruz! Verdiğin bu mücadelede asla yalnız yürümeyeceksin! Buradan söz veriyoruz. Ant olsun ki Rojin’e ne olduğu açığa çıkana kadar nasıl sizler uymuyorsunuz bunun örtbas edenlere de biz uykuyu haram edeceğiz. Adalet sağlanana kadar meydanlarda olacağız.”

Kaynak: ANKA