Yeni Şafak Gazetesi’nin “Kandil Diyarbakır'a kayyım atamış” başlıklı haberinde ileri sürdüğü iddialara DEM Parti Genel Merkezi’nden sert bir açıklama geldi.
Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Eş Sözcüsü Mehmet Rüştü Tiryaki, “Ranttan ve iktidar nimetlerinden nemalanan yandaş basın yeniden yalanlara sarıldı” başlığıyla bir açıklama yaptı. Sandıklarda çıkan sonuçları kabul etmek istemeyen iktidar ve yandaşlarının her türlü algı operasyonuna başvurmaktan geri durmadıklarının ifade edildiği açıklamada, şunlara yer verildi:
“ALGI OPERASYONU YAPILIYOR”
“31 Mart 2024 seçimlerinde sandıklarda çıkan sonuçları kabul etmek istemeyen iktidar ve yandaşları her türlü algı operasyonuna başvurmaktan geri durmuyor. Ranttan, talandan ve iktidar nimetlerinden nemalanan yandaş basın kurumları yeniden yalan haberlere sarılmaya başladı. Bu yapılar aslında iktidar temsilcilerinin siyasi kalemşörlerine dönüşmüşlerdir ve ortak özellikleri ise yalana dayalı haberler ile iktidara alan açmaktır. Bu yalan haberler ile basının etik ve ahlaki değerleri göz ardı edilmekte ve toplum bu şekilde manipüle edilmeye çalışılmaktadır.
Bu yöntemler bugün ilk kez denenmiyor. 2016’da ve 2019’da yine aynı yandaş basın kurumları bu şekilde kopyala yapıştır haberler ile belediyelerimizi hedef almış ve iktidarın gasp girişimi için zemin hazırlamaya çalışmışlardır. Bugün yine aynı ezberlere ve yöntemlere başvurulması ve belediyelerimizin yandaş basın üzerinden hedef alınması, hırsızlığa, talana, irade gaspına ve darbeye zemin oluşturmak içindir. Baştan sona yalanlar ile donatılmış haberlerin içeriklerinin ortak noktasını ise iktidara nemalanarak kendilerine kaynak aktarımını sağlamak oluşturuyor.”
“YALAN HABERLERLE TOPLUM MANİPÜLE EDİLİYOR”
Yalan haberlerle toplumun manipüle edilmeye çalışıldığının belirtildiği açıklamda, yalan haber vurgusu yapılarak şöyle denildi:
“Yandaş basın kurumları yaptıkları yalan haberler ile toplumu manipüle etmenin yanı sıra hadlerini de sınırlarını da fazlasıyla aşmaktadır. Kendilerini kolluğun, yargının ve bakanlığın yerine koyan bu sözde basın kuruluşları birçok insan hakkında yalan haberlerle hüküm vermekten de imtina etmiyor. İnsanların yargılandıkları dava başlıklarını, KHK ile ihraç edilmelerini haberlerin içeriğine koyan; fakat yargı tarafından alınan kararlar ile işe iadelere yer vermeyen, yargılamaların cezai işlemlere tabi tutulmadan son bulmasına değinmeyen tüm bu haberler en hafif tabirle bu sözde basın kurumları açısından etik ve ahlaki değerlerden yoksunluğun göstergesidir.
Ayrıca siyasete bulaşan karanlık odaklar görülmek isteniyorsa dönüp mafya ve çetelerin devlet yapılanması içerisinde üstlendikleri rollere baksınlar. Devlet kurumlarının mafya ve çete yapılanmalarına nasıl peşkeş çekildiğine baksınlar. Bir suç ortaya çıkarılmak isteniyorsa, karanlık bir yapılanma aydınlatılmak isteniyorsa öncelikle irdelenmesi gereken yerler buralardır.”
“HESAP SORMAK İÇİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ”
Yapılan açıklamada bu haberlerin halk nezdinde bir yerinin olmadığı ve hukuk karşısında hesap sormak için suç duyurusunda bulunacakları belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Belediyelerimizi ve partimizi kriminalize eden tüm bu haberlerin halk nezdinde bir karşılığı olmadığını biliyoruz. Yandaş basının yalan haber ve dezenformasyon yaratan gölgesi, Türkiye halklarının gerçekleri öğrenmesine engel olamayacaktır. Hakikatin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu var ve halklarımız dün olduğu gibi bugün de bu yalanlara karşı doğrulara ulaşacaktır. Bizler de DEM Parti olarak bu tür yalan haberler ile toplumu yanıltmaya çalışanlara karşı hukuk karşısında hesap sormak için suç duyurularında bulunacağız.
Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz; 31 Mart akşamı ‘sandıklardan çıkan sonucu kabul edeceğiz’ açıklamanıza bağlı kalmanız halkların sizden temel beklentisidir. Halk seçimini yaptı ve sizlere düşen bu seçime sadece ve sadece saygı duymaktır. Belediyelerimizi kendileri için hedef alanlara karşı meşru tepkilerimizi göstermekten geri durmayacağımızı bir kez daha ifade ediyor ve ‘Belediyeler halkındır, irade gaspına izin vermeyeceğiz’ diyoruz.”