HABER - Faruk BALIKÇI
Merkezi İstanbul’da olan Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi, Kürt meselesinin sebepleri, çözüm için atılması gereken adımlar, barış konularına ilişkin tutumlar, Devlet Bahçeli’nin çağrısının nasıl algılandığı, 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm sürecinin neden başarısız olduğu ve yeni bir çözüm sürecine dair beklentilerle ilgili Türkiye geneli kamuoyu araştırması gerçekleştirdi.
26 kentte 2 bin katılımcıyla gerçekleştirilen araştırmada şu sonuçlar ortaya çıktı:
* Katılımcıların yüzde 53’ü yeni bir anayasa gerekliliği konusunda olumlu görüş bildirmiş ve yeni bir anayasa yapılması gerektiği yönünde bir ihtiyaç bulunduğunu ifade etmiştir.
* Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 59,3’ü, Kürt meselesinin Türkiye için önemli bir sorun olduğunu belirtmiştir. Bu oran, çok önemli, önemli ve orta düzeyde önemli kategorilerinde yapılan değerlendirmelere dayanmaktadır.
* Araştırma bulgularına göre, katılımcıların yüzde 86’sı, Türk ve Kürt kimliklerine sahip bireylerle arkadaşlık veya komşuluk yapabileceklerini belirtmiştir.
* Katılımcıların, Kürt meselesinin en önemli sebepleri hakkında verdikleri yanıtlarda, kimlik talebi yüzde 19,2 ile en yüksek oranda ön plana çıkmıştır. Diğer sebepler ise sırasıyla siyasi faktörler yüzde 14,5, ayrımcılık yüzde 13,4, ayrı devlet kurma isteği yüzde 13, dış güçler yüzde 10, terör, kışkırtma ve rant yüzde 7,7 ve devlet politikaları yüzde 5,7 olarak ölçülmüştür.
“KÜRT MESELESİNİ AK PARTİ ÇÖZER”
* Katılımcıların, “Kürt meselesini hangi parti çözer?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, AK Parti yüzde 39 ile en yüksek oranı alırken, CHP yüzde 26,8, MHP yüzde 8 ve DEM Parti yüzde 8,4 olarak sıralanmıştır. Ayrıca, katılımcıların yaklaşık yarısı, iktidar bloku (AK Parti-MHP) partilerinin Kürt meselesinin çözümünde daha etkin olacağına inanmaktadır.
* Katılımcıların, “Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülebileceğine inanıyor musunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, yüzde 29,4’ü "hayır inanmıyorum" demiştir. Yaklaşık her üç katılımcıdan ikisi, Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülebileceğine inandığını ifade etmiştir.
* Katılımcıların, “Kürt meselesinin çözülmesi için hangi adımların atılması gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, diyalog ve müzakere yüzde 24,5 ile en yüksek oranda ön plana çıkmıştır. Diğer çözüm önerileri ise sırasıyla şiddet ve terörle mücadele yüzde 21,8, anayasal reformlar yüzde 16,6 ve kültürel hakların geliştirilmesi yüzde 13,1 olarak belirlenmiştir. Hiçbir adım atılmamalı diyenlerin oranı ise yüzde 15,3 olarak ölçülmüştür.
“KÜRTLERİ TEMSİLEN HALK VE STK’LAR YER ALMALIDIR”
* Katılımcıların, “Kürt meselesinin çözümünde Kürtleri temsilen kiminle görüşmeler yapılmalıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, halk ve STK'lar yüzde 25 ile en yüksek oranda ölçülmüştür. Diğer yanıtlar ise sırasıyla Kürt liderler yüzde 18,9, tüm siyasi partiler yüzde 14,3 ve DEM Parti yüzde 5,4 olarak belirlenmiştir.
* Kürt meselesinin çözümünde üçüncü taraf/arabulucu rolü ile ilgili algılara bakıldığında, katılımcıların yüzde 70,8’inin herhangi bir taraf veya arabulucunun rolünü işaret etmediği tespit edilmiştir.
* Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 58,5’i, Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan hakkında söylediği “terörün bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın, gelsin TBMM'de DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun” söylemlerini yanlış bulduklarını belirtmiştir. Doğru bulanların oranı ise yüzde 21,4 olup, kararsız, bilgim yok veya cevap vermek istemeyenlerin oranı toplamda yüzde 20,1 olarak ölçülmüştür.
* Katılımcıların, 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm süreci girişiminin başarısız olmasının sebeplerine verdikleri yanıtlarda, yüzde 20’si, “hükümetin sürece siyasi menfaat açısından yaklaşması” seçeneğini en önemli sebep olarak işaret etmiştir. Diğer sebepler ise sırasıyla; “yeterli siyasi iradenin olmaması” yüzde 15,5, “tarafların birbirine güvenmemesi” yüzde 15,3, “doğru diyalog kurulamaması” yüzde 14 ve “şiddet ve terör” yüzde 11,8 olarak ölçülmüştür.
* Araştırma sonucunda, katılımcıların %45,7’si, “yeni bir çözüm süreci” ile ilgili beklenti içinde olduklarını belirtmiştir. Yeni bir çözüm sürecine gerek olmadığını ifade edenlerin oranı yüzde 41,3 olup, fikrim yok diyen ve kararsız olanların oranı ise %13,1 olarak ölçülmüştür.
* Katılımcıların, Kürt meselesi ve medya ile ilgili algılarına bakıldığında, basının Kürt meselesine dair tutumunu “taraflı ve yönlendirilmiş” bulanların oranı yüzde 53,4 olarak ölçülmüştür. Buna karşılık, Kürt meselesi bağlamında basını “tarafsız ve objektif” bulanların oranı ise sadece yüzde 19,2’dir.
BUGÜN SEÇİM OLSA CHP YÜZDE 32, 4 AK PARTİ Yüzde 31,3
* Araştırma sonucunda katılımcıların bu Pazar seçim olsa oy verecekleri partiler incelendiğinde, CHP yüzde 32,4 ile en yüksek oranı alırken, hemen ardından AK Parti yüzde 31,3 oranıyla ikinci sırada yer almıştır. DEM Parti, %yüzde 10,5, MHP yüzde 7,1, İYİ Parti yüzde 4,5 ve Zafer Partisi yüzde 4,3 oranlarında destek bulmuştur. Diğer partiler arasında YRP yüzde 3,6, Anahtar Parti yüze 2,1 ve TİP ise yüzde 1,3 oranında oy desteği elde etmiştir.
* Katılımcıların, “Ana muhalefet partisi CHP’nin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlara bakıldığında, yalnızca yüzde 16,2’sinin “yeterli” yanıtını verdiği, yüzde 70,9’unun ise “yetersiz” ve “CHP’nin herhangi bir politikası yok” yanıtlarını vermiştir.
* Katılımcılara, “Orta Doğu’daki karışıklıkların (savaşların) çözümünde Türkiye’nin nasıl bir rol alması gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Verilen yanıtlara bakıldığında, yüzde 39,8’inin “diyalog” yöntemini, yüzde 26,2’sinin ise “askeri güç kullanımı” yöntemini işaret ettiği görülmüştür. “Hiçbir rol almamalı” diyenlerin oranı ise %20,8 olarak ölçülmüştür.
* Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 39,1’inin Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki Kürt Bölgelerine yönelik politikalarını desteklemedikleri, yüzde 34,7’sinin ise destekledikleri görülmüştür. Cevap vermeyen ve fikrim yok diyenlerin oranı ise yüzde 14,5 olarak ölçülmüştür.