1934 yılında Rojava’nın Kamışlo kentinde dünyaya gelen Aram Tigran’ın (Aram Melikyan veya Aramê Dîkran) babası aslen Siirt’e bağlı Sasonlu Ardeşir Beg, annesi ise Pasurlu Hilda Hanım’dır.

Ailesi 1915 Ermeni Techiri söneminde Kürt bir aile tarafından korunmaya alındı.

Kendisini her seferinde Kürtlere borçlu olduğunu söyleyen, bir bilurvan ve neyzen olan babasının nasihati üzerine Aram Tigran da tıpkı babası gibi kendisini Kürt müziğine adadı.

Henüz 6 yaşındayken ud çalmaya başladı ve ilk derslerini babasından aldı. Kamışlo’da bitirdiği liseden sonra üç yıl da yüksek öğrenim gördü.

Kimi udilerden aldığı derslerle Kürt makamları konusunda uzmanlaştı fakat sanatını icra etmek ve geçimini bu yolla sağlamak için henüz yirmili yaşlarına girmeden özel gece ve sahane almaya başladı.

İlk konserini 1953 Newroz gecesinde verdi. Kısa bir süre sonra ud çalmayı bırakarak yine Kürt müziğinde çokça kullanılan bir enstrüman olan ve sesi daha yüksek çıktığı için cümbüşü tercih etti.

1966’da ailesiyle birlikte Ermenistan’a göç etti. Erivan Radyosu’nun Kürtçe bölümünde çalışmaya başladı ve ciddi manada ilk müzik eğitimini bu dönemde aldı.

Klasik ve modern Kürt şiirine yaptığı besteler ve düzenlemelerle Kürt müziğinde Arami adı verilen ve Ermeni müziğindeki koro tarzına benzeyen yeni bir stil geliştirdi.

1984 yılına kadar radyoda çalışmalarına devam etti ve 1995 yılında ülkesinden ayrılarak Avrupa’ya göç etti.

Kısa bir süre sonra Atina’ya yerleşti. 2006 yılında ilk kez bir festival için Diyarbakır’a geldi ve babasının doğduğu köyü secdeye kapanarak ziyaret etti. 14’üncü albüm çalışmasını 74 yaşında yayımladı.

6 Ağustos 2009’da festival için geldiği Diyarbakır'da rahatsızlandı. Atina'da kaldırıldığı hastanede, 8 Ağustos’ta 75 yaşında hayatını kaybetti.

Sürgünde dünyaya gelen, sürgünde yaşamını yitiren Tigran'ın Diyarbakır'da defnedilme vasiyeti ise henüz yerine getirilmiş değil.

Brüksel'de toprağa verilen Tigran'ın mezarına, Diyarbakır’dan getirilen toprak döküldü.

Aram Tigran’ın “Bilbilo”, “Ay Dîlberê”, “Te Ez Kalkirim bi Ciwanî”, “Dîlber”, “Şev Çû”, “Dîyarbekir”, “Zimanê Kurdî”, “Ax Lê Eman” gibi ölümsüz eserleri ile Kürdistan coğrafyasının tümünde ve Kürtlerin yaşadığı her yerde büyük bir beğeni ile dinlendi.

Eserleri ile halka mal olan sanatçının ardından bıraktığı eserlerin birçoğu Kürt müziğinin klasikleri arasında yer almaktadır.

Tigran, Kürtçenin yanısıra Ermenice eserler de seslendirdi. Tigran anadili Ermenice gibi konuştuğu Kürtçe’nin yanı sıra Arapça, Rusça, Yunanca ve İngilizce biliyordu. (rûdaw)