Ahmet Sünbül/Yazı Dizi (5)
Güneydoğu Ekspres Diyarbakır -Türkiye'de geçmişte sayıları yüzbinleri bulan ancak günümüzde sayıları binin altına düşen Keldaniler hakkında bu güne kadar ayrıntılı bir araştırma ve çalışma yapılmadığı için, inançları, kiliseleri, ibadetleri, gelenekleri, kültürleri konusunda pek az bilgiye sahibiz. Şırnak Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Kasım Ertaş'ın Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde yaşamış Keldaniler üzerine yapmış olduğu çalışma, bu topluluk hakkında önemli bilgiler veriyor.
Köyler sahipsiz kaldı, kiliseler harabeye döndü
Osmanlı imparatorluğu döneminde Şırnak ve Beytüşşebap bölgelerinde Keldanilere ait onlarca köy ve kilise bulunuyordu. Ancak baskılara maruz kalan Keldanilerin göçü ardından köyler sahipsiz kaldı, kiliseler ise harabeye döndü.
Günümüzde Şırnak bölgesinde Keldanilere ait Baznaye (Doğan), İşi (Onbudak), Hassana (Kösreli), Bespin (Görümlü), Herbole (Aksu), Hozi (Ayrım), Mehri (Kovankaya) ve Geznex (Cevizağacı) köyleri bulunmakta. Ancak özellikle 1990'lı yılların başlarında yaşanan köy boşaltmaları sonrasında bu köylerde de hemen hemen hiç kimse yaşamamaktadır.
16 yıl önce köylerine dönen aileler
Dr. Kasım Ertaş'ın araştırmasına göre, Beytüşşebap'a bağlı Gaznex köyünde yaşayan Keldanilerin 1989 yılına kadar buradaydı. Ancak yaşanan çeşitli baskılar sonrasında Belçika, Fransa, Almanya ve İsveç gibi ülkelere göç ettiler. Ancak 2003 yılında tekrar köylerine dönmeye başlayan 6-7 Keldani aile, boşaltılan köylerini onararak tekrar buraya yerleşmeye başladı.
Geçmişte 70 hanenin yaşadığı Keldanilere ait Hozi köyü ise boşaltıldıktan sonra korucu Babat aşireti tarafından işgal edildi. Buradan göç eden Keldani aileler, Irak, İran ve İstanbul'a göç etti. Bu köy halen metruk bir halde ve kimse yaşamamaktadır.
Avrupa ve İstanbul'a göç ettiler
Beytüşşebap'a bağlı Mehri köyünde ise 1990 yılı başına kadar 70-80 hane Keldani aile yaşamaktaydı. Köy boşaltılınca buradaki halkın önemli bir kısmı Fransa başta olmak üzere Almanya ve Belçika gibi Avrupa ülkelerine göç ettiler. Bir kısmı ise İstanbul’a göç etmiştir. Köylülerden 4 aile ise Geznex Köyü’ne göç etmiş ve 1992 yılında tekrar kendi köylerine dönerek buraya yerleşmiştir. Ancak köy, 1993 yılında tekrar boşaltılmıştır. Günümüzde İstanbul’daki Keldanilerden 4-5 aile yaz aylarında kendi köylerine gelerek yazı burada geçirmektedir.
Aşiret baskılarına maruz kaldılar
Beytüşşebap’taki Keldaniler ile Müslümanların sosyal münasebetlerine gelince, zaman zaman birtakım sorunlar yaşanmakla beraber genel olarak iki topluluğun iyi ilişkiler içerisinde olduklarını söylenebilir. Bununla beraber Keldanilerin 1989 öncesi dönemde zaman zaman bölgedeki bazı aşiret ağalarının haksızlıklarına maruz kaldıkları da ifade edilmektedir.
Kiliseler harap durumda
Beytüşşebap'ta Hozi köyünde Keldanilere ait harabe halinde Mar Gedda adlı bir kilise bulunmakta. Mehri Köyü’nde ise Meryem Ana adında bir kilise bulunmaktadır. Meryem Ana Kilisesi’nin 1989 yılına kadar aktif olup papazının bulunduğu ifade edilmektedir. Diğer Keldani köyü olan Geznex’te ise kilise bulunmamaktadır. Ancak Geznex’te, 1989 öncesi dönemde köyde bir papazın bulunduğu ve köydeki bir evin odasının ibadet için kullanıldığı belirtilmektedir.
Manastırların sadece kalıntıları mevcut
Beytüşşebap’taki Keldani köyleri ve civarında Keldanilere ait çok sayıda manastır ve türbe bulunmaktadır. Keldaniler kutsal kabul ettikleri bu manastır ve türbeleri ziyaret ederek dualarının kabul olması için buralarda dua etmektedirler.
Gaznex köyünde bulunan Mar Pavlus manastırı, harabe halinde iken Keldanilerin kutsal mekan saydıkları Kato dağındaki Mar Yuhanna Manastırı bulunmakta.
Günümüzde sadece birtakım kalıntıları bulunan manastırın geçmişte Keldanilerin yanı sıra Müslümanlar tarafından da ziyaret edildiği belirtilmektedir.
Şırnak'tan Paris'e manastırdan taş götürüldü
Mehri Köyü’nde ise bölgede oldukça ünlü olan Marta Şimoni adında yaklaşık olarak 1500/1600 yıllık bir tarihe sahip olup dağın içine oyulmuş bir kaya manastır bulunmaktadır. Söz konusu manastır, Keldaniler için oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Nitekim Fransa’da yaşayan Keldaniler, Paris’te 2012 yılında inşa etmeye başladıkları Saint-Jean Apotre isimli kiliselerinin temeline Türkiye’den götürdükleri sembolik 4 parça taş koymuşlardır. Bu taşlardan bir tanesi de Mehri Köyü’ndeki Marta Şimoni Manastır’ından götürülmüştür.
Kato dağındaki türbe
Bölgede Keldanilerin ziyaret ettikleri bazı türbeler de bulunmaktadır. Bunlardan en çok ziyaret edileninin Kato Dağı’ndaki Mar Gause Türbesi olduğu ifade edilmektedir. Çocukları olmayan kimseler, çocuklarının olması ve hastalar şifa bulmak ümidiyle bu türbeyi ziyaret etmektedirler. Beytüşşebap’taki Keldanilerin sık sık bu türbeyi ziyaret ettikleri ve türbenin etrafında kurbanlar kestikleri bilinmektedir.
Keldaniler, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Güneydoğu Anadolu olarak isimlendirilen bölgede çok sayıda yerleşim biriminde yaşamaktaydılar. Ancak hem 1915 yılında Ermeniler için çıkarılan ‘Tehcir’ kararı hem de 1990 yılından itibaren bölgede şiddetlenen çatışmalar, Keldanileri yerlerini terk etmek zorunda bırakmıştır. Bu bölgeden göç eden Keldaniler; Irak, Belçika, Fransa, Almanya ve İsveç gibi değişik ülkelere göç etmişlerdir. Bir kısmı ise İstanbul’a göç ederek burada yaşamını sürdürmeye çalışmıştır.
Beytüşşebap'ta 3 köy
Dolayısıyla günümüzde söz konusu bölgede Keldanilere ait sadece 9 köy kalmıştır. Bu köylerden 3 tanesi Beytüşşebap İlçesi sınırları içerisinde yer alan Geznex, Hozi ve Mehri köyleridir. Beytüşşebap'tan büyük kısmı göç eden Keldanilerin bir kısmı Avrupa ülkeleri ile İstanbul'a göç etmiş durumda. İstanbul'da bulunan Keldani ailelerin bir kısmı ise her yaz köylerini gelerek yazı burada geçirmekte.
Şimdilik sorunsuz yaşıyorlar
Beytüşşebap’taki Keldanilere ait dini yapıların hemen hemen tamamı harap olmuş haldedir. Ancak Mehri Köyü’ndeki Meryem Ana Kilisesi’nde zaman zaman ayin icra edilmektedir. Beytüşşebap’taki Keldaniler ile Müslümanların sosyo-kültürel münasebetlerinin-geçmişte zaman zaman birtakım sorunlar yaşanmakla beraber- günümüzde genel olarak sorunsuz devam etmektedir. (Bitti)