Güneş OCAĞA-Zafer TÜZÜN/ÖZEL HABER

DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, "20 Haziran Dünya Mülteciler Günü" dolayısıyla gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e verdiği demeçte, mültecilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, çözüm önerilerini sundu.

Mültecilerin savaş ve zulümlerden dolayı kendi topraklarından göç ettiklerini belirten Saki, "Öncelikle siyasi düşünceleri, inancı veya inançsızlığı, etnik kimliği, toplumsal cinsiyeti,  veya diğer bir nedenle bir toplumsal gruptan olması, uyruğu nedeniyle veya savaşlar, çatışmalar, hedef gözetmeyen şiddet nedeniyle zulüm gören ve zulüm riskiyle karşı karşıya kaldıkları için kendi topraklarından zorunlu şekilde başka ülkelere göç etmek zorunda kalan milyonlarca kişiden söz ediyoruz" dedi.

Taaaa (6)-1

GÜVENLİ GÖÇ YOLCULUĞU SAĞLANMALI

Güvenli göç yolculuğunun sağlanması gerektiğini vurgulayan Saki, "İlk olarak uluslararası anlaşmalarla güvenli göç yolculuğunu mümkün kılacak koşulların sağlanması gerekiyor. En temel sorun sağlıklı barınma, sağlıklı beslenme, eğitim, sağlık gibi en temel hizmetlere erişimdeki zorluklar ve de gittikçe yükselen ırkçılık, göçmen düşmanlığı nedeniyle göçmenlere karşı artan şiddet. Devletlerin kitlesel göçler karşısında eşitlik temelinde bir göç politikalarının olmaması, karşılıklı uyum programlarının bulunmaması, göçmenlere uluslararsı ilişkilerde pazarlık unsuru olarak araçsal yaklaşılması ve göçmenleri  ucuz emek gücü olarak kölelik koşullarında çalıştırılması en temel meseleler" diye konuştu.

TÜRKİYE'DE KAÇ MİLYON MÜLTECİ VAR?

Türkiye'de 3 milyondan fazla mültecinin olduğunun bilgisine yenileyen Saki, şun "Son açıklanan verilere göre geçici koruma kapsamında bulunan toplam 3 milyon 115 bin 536 kişiden 57 bin 774’ü geçici barınma merkezlerinde yaşamaktayken, 3 milyon 57 bin 762’si geçici barınma merkezlerinin dışında  ikamet etmekte. Avrupa ülkeleri dışından gelenlere Türkiye mülteci statüsü vermiyor. Dolayısıyla geçici koruma altındaki milyonlarca göçmen uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan bir çok haktan yararlanamıyor. Seyahat kısıtlamaları nedeniyle istedikleri ülkeye göç edemiyor, ülke içinde de seyahat kısıtlamalarına tabii tutuldukları için sadece belli illerde ikamet edebiliyorlar. Öncelikle “geçici koruma altında” olan göçmenlere de mülteci statüsü verilmeli. Coğrafi kısıtlama kaldırılmalı. AB ile imzalan geri kabul anlaşması fesh edilmeli" diye kaydetti.

Göçmenlerin çalışma izinlerinin işverenin başvurusu ile yapıldığını belirten Saki, "Bunun mutlaka değiştirilmesi gerekiyor. Pasaportları elinin altında bulunduran patronlar göçmenleri köle gibi çalıştırmanın yanı sıra kadınlara çalışma izni vaadiyle  tecavüz ediyor, onları sistematik tacize maruz bırakıyorlar" dedi.

"KALICI ÇÖZÜM SAVAŞA KARŞI MÜCADELEDİR"

Mülteci sorunlarına kalıcı çözümün savaşlara karşı güçlü bir mücadelenin olması gerektiğine işaret eden Saki, şunları söyledi:

"Kalıcı çözümler için göçlerin en temel nedeni olan  savaşlara karşı güçlü bir mücadele elzem. Ekolojik yıkım nedeniyle kitlesel göçlerin her geçen gün arttığını düşündüğümüzde kapitalizmin, sermayederlerin mega projelerle doğayı yaşamı talan etmesine karşı da mücadele etmek bir o kadar önem arz ediyor. Ayrıca herkesin göçmen mülteci sığınmacı yurttaş demeden eşit koşullarda yaşabileceği bir hukuksal ve toplumsal zeminin sağlanması için çaba sarf edilmeli. Sendikalarda, meslek örgütlerinde siyasi partilerde göçmenlerle ortak örgütlenme zeminleri oluşturmak da ertelenemez sorumluluklarımız arasında. Uyum programlarının sadece göçmenlerin geldikleri ülkeye uyumu değil karşılıklı uyumun gerektirdiği şekilde planlanması da acilen yapılması gerekenlerden."

Muhabir: GÜNEŞ OCAĞA ZAFER TÜZÜN