ÖZEL HABER – Sertaç KAYAR

Diyarbakır'ın Bağlar İlçesi’nde kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağından cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde 3’ü çocuk 15 sanık hakkında mütalaa tamamlandı. Diyarbakır 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 3’ü çocuk 15 kişi hakkında 10 sayfalık mütalaa veren savcı, 6'sı tutuklu 15 sanığın, 'Suçluyu kayırma' suçundan ceza istedi. Mütalaada, 3’ü çocuk 15 sanık için 6 aydan 5 yıla kadar ceza talep ediliyor.

SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLARA CEZADA İNDİRİM

Duruşma savcısı, üzerlerine atılı ‘Suçluyu kayırma’ suçunu işleyen kişilerden tutuklu bulunan Birsen Güran, Fuat Güran, Maşallah Güran, Mehmet Şevket Kaya, Mehmet Selim Atasoy ve Muhammed Kaya'nın tutukluluk hallerinin de devamını talep etti. Suça sürüklenen çocuklar için aynı cezadan ise indirim uyguladı. 10 sayfalık esas hakkındaki mütalaada adli kontrol olanlar o şekilde devam, tutuksuz olanlar tutuksuz halde devam ve tutuklu olan 6 kişinin ise devamını istedi. 

“NARİN’İN PATİKA YOLA ÇIKTIĞI SABİT”

Mütalaada, “21/08/2024 tarihinde yapılan ihbarlar sonucu maktul Narin'in kaybolduğunun anlaşıldığı, ardından arama çalışmalarına başlandığı, Maktul Narin Güran'ın en son okul kamerasında 15:15:14 (söz konusu saat güncel saate göre yaklaşık 4 dakika ileridedir) sıralarında görüldüğü, ardından evine gitmek için arkadaş grubundan ayrıldığı ve patika yol denilen yere doğru çıktığı hususunun dosya kapsamında bulunan deliller uyarınca sabit olduğu” şeklinde ifade kullanıldı.

SANIKLARIN ÇELİŞKİLİ İFADELERİ VE DEĞERLENDİRMELER

Mütalaada Narin’i arama çalışmaları sırasında sanıkların verdiği çelişkili beyanlara dikkat çekildi. Sanık Hediye Güran ile ilgili değerlendirme: “Sanığın aşamalardaki beyanlarında ısrarla olay anında evde olduğunu, Narin'in hiç eve gelmediğini, yine sanık Salim ile sanık Nevzat'ın da eve hiç gelmediğini, evde sanık Enes'in uyuduğunu belirttiği, ifadelerinde saat kavramını iyi kullanmamasına rağmen Arif Güran'ın evine gittiği ve Enes Güran'ı uyurken gördüğü saatleri net olarak ifade ettiği, sanığın beyanlarının çocukları olan Sultan Ecrin ve Abdurrahman'ın tanık beyanlarıyla uyuşmadığı, Hediye'nin beyanlarının Narin'in öldürülme olayında yer alan gerçekleri gizlemek için oluşturulan beyanlar olduğu, özellikle Hediye'nin olay günü evde olduğu şeklinde beyanlarının yargılama da netleşen maddi delillerle de örtüşmediğinden çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, maktul Narin'in öldürme eyleminin evde tamamlandığı, bu nedenle Hediye'nin olayları gizlemek ve öldürme eylemini gerçekleştiren şahısların araştırılmalarını ve faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalışmak amacıyla bu şekilde beyanda bulunduğu…”

 NARİN’İ GÖRDÜKLERİNİ SÖYLEMİŞLERDİ

Sanık Şeyma Kaya hakkında yapılan değerlendirme: “Sanığın jandarmada ilk alınan bilgi sahibi beyanında Narin Güran'ı olay günü saat 15:00-17:00 sıralarında üzüm bağında dalgın bir şekilde otururken gördüğünü, üzüm bağına gitme teklifinin Narin tarafından kabul edilmesi üzerine birlikte evlerinin arka tarafında bulunan üzüm bağına gidip üzüm yaprağı topladıklarını, burada yaklaşık olarak 30 dakika kadar vakit geçirdiklerini, bahçede işleri bittikten sonra eve gittiklerini, evin önünde Narin ile Asel'e eve gelecek misiniz diye sorduğunda onların gelmeyeceklerini, birlikte oyun oynayacaklarını söyleyip Zeynep Kaya'ya ait üzüm bağına doğru gittiklerini beyan ettiği, bu beyanını daha sonra şüpheli olarak alınan savunmasında değiştirdiği, ancak ilk aşamada, daha önceki bir zaman diliminde vefat ettiği sabit olan Narin Güran'ı görme ihtimallerinin bulunmadığı saat diliminde Narin'i gördüğünü söyleyerek ve jandarma tarafından tarafsız tanık olarak düşünülüp itibar edilmesi sebebiyle arama çalışmalarının saatinin olumsuz etkilendiği, bu şekildeki çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı, ayrıca sanığın bu eylemiyle Narin Güran'ın cansız bedeninin geç bulunmasına ve dolayısıyla beden üzerinden elde edilebilecek delillerin çürümeye bağlı olarak yok olmasına sebebiyet verdiği, sanığın üzerine atılı suçluyu kayırma suçunu işlediği hususunun sabit olduğu…”

ÇİLİŞKİLERDE ‘SALİM’ DETAYI

Sanık Maşallah Güran ve suça sürüklenen M.G., hakkında yapılan değerlendirme: “Şahısların olayın hemen sonrasında alınan beyanlarında olay günü Narin Güran'ın kendilerinin ikametlerine iki kez geldiğini, ikinci kez geldiğinde saatin 17:40 olduğunu beyan etmelerine karşın bu saatten önceki bir zaman diliminde Narin Güran'ın vefat ettiğinin tespiti karşısında beyanlarının açıkça gerçeği yansıtmadığı, ayrıca sanıkların kendi aralarında çelişkili beyanlarda bulundukları, Birsen Güran'ın ve MG’nin bu şekilde beyanda bulunmalarının kendilerine Diyarbakır8. Ağır Ceza Mahkemesi 'nin 2024/396 Esas sayılı dosyasında kasten öldürme eylemi sebebiyle cezalandırılan Salim Güran tarafından söylendiğini müdafi huzurunda alınan ifadelerinde açıkça beyan ettikleri, bu şekilde gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak olayın araştırılmasını ve fail yada faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştıkları…”

TUTUKLAMA İLE GELEN İLK İTİRAF!

Sanık Mehmet Selim Atasoy ile suça sürüklenen çocuk R.A. ile ilgili değerlendirme: “Sanık Mehmet Selim Atasoy alınan beyanlarında Salim Güran isimli şahıs ile yaptığı görüşmelere ve şahsın yanında bulunduğu zaman dilimlerine ilişkin çelişkili ve tutarsız beyanlarda bulunduğu, şahsın beyanlarının hem kendi oğlu olan Ramazan Atasoy'un beyanları ile hem de Salim Güran'ın beyanlarıyla çeliştiği, Salim Güran'ın kendisini olay günü saat 15:30'da aradığını beyan etmesine karşın HTS kayıtlarında en yakın görüşmelerinin saat 17:20'de olması çelişkisine cevap veremediği, bu bağlamda kendi içerisinde çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı, suça sürüklenen Ramazan Atasoy'un Diyarbakır Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile farik ve mümeyyiz olduğunun anlaşıldığı, suça sürüklenen çocuğun  dosyanın her aşamasında alınan ifadelerinde çelişkili ve tutarsız beyanlarda bulunduğu, Salim GÜRAN isimli şahsın kendisinin ve ailesinin beyanlarının tam tersine neredeyse aralıksız şekilde yanında bulunduğunu beyan ettiği, HTS kayıtları ve Salim GÜRAN isimli şahsın telefonunda yer alan program sebebiyle kaydedilen görüşmelere rağmen şahısla bu görüşmeleri yaptığını hatırlamadığını beyan etmesi hususlarının hayatın olağan akışına açıkça aykırı olduğu, 14/09/2024 tarihli tutanak içeriğinde 14/09/2024 tarihinde tutuklanmasına karar verilen Ramazan Atasoy isimli şahsın cezaevine sevki esnasında jandarma personelinin yanında iken ‘Muhtar Salim senin a… koyayım, senin yüzünden başımız belaya girdi. Komutanım muhtar öğleden sonra yanıma geldiğinde üzerinde tarlada çalıştığı kıyafet yoktu, temiz kıyafetleri vardı, her iki ayağı da bileğine kadar suyun içine girmiş gibi ıslaktı’ şeklinde beyanda bulunduğunun belirtildiği, tutanak içeriğinde SSÇ'nin daha önceki beyanlarında hiç yer vermediği hususları belirtmiş olması karşısında başından itibaren bildiği durumları sakladığı, hem kendi beyanları içerisinde hem de beyanlarında adı geçen şahısların beyanlarıyla açıkça çelişkili ve tutarsız beyanlarda bulunduğu, her aşamada bazı hususları ekleyerek ya da bazı hususları saklayarak yaşadıklarını ve gördüklerini açıkça farklı şekilde yansıttığının görüldüğü, çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı, sanığın ve SSÇ'nin üzerine atılı suçluyu kayırma suçunu işledikleri hususunun sabit olduğu…”

ELEKTRİK KESİTİSİ 

Sanık Mehmet Şevket Kaya hakkında yapılan değerlendirme şu şekilde: “Arif Güran'ın kollukta alınan savunmasında olayın ikinci ya da üçüncü günü Mehmet Şevket Kaya'nın önce Narin'in hastanede olduğunu söylediğini ancak gittiklerinde bunun doğru olmadığını anladıklarını, yine Mehmet Şevket Kaya'nın jandarmaya ihbarda bulunarak elleri bağlı bir çocuğun Bostanpınar mahallesinde bulunduğunu söyleyerek jandarmayı oraya yönlendirdiğini, kendisine bu bilgileri nereden aldığını sorulduğunda ise kaçamak cevaplar vererek şahsın açıkça araştırma çalışmalarını engellemeye çalıştığı, ayrıca Mehmet Şevket KAYA'nın Cumhuriyet Başsavcılığımızda vermiş olduğu ifadesinde 23/08/2024 günü Kurtuluş GÜRAN ile Ömer Faruk Güran'la birlikte olduklarını, hepsinin de elinde plastik çubuk olduğunu kabul ettiği, bununla birlikte elektrik tellerini birbirlerine çarptırıp yangın çıkarmaya çalışmadıkları yönünde beyanda bulunduğu, ancak ellerinde çubuk bulundurma saiklerine ilişkin tutarlı ve hayatın olağan akışına uygun bir açıklama getiremediğinden suçtan kurtulmaya yönelik beyanda bulunduğunun anlaşıldığı, böylelikle şahsın yangın çıkarmaya çalışarak kolluk birimlerinin dikkatini farklı noktaya çektiği,asılsız ihbarlarda bulunarak araştırmaların farklı mecralara yöneltildiği ve cinayet eylemini gerçekleştiren faillere yönelik araştırma yapılmasının açıkça engellendiği, olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı, sanığın üzerine atılı suçluyu kayırma suçunu işlediği hususunun sabit olduğu…”

KÖYDE ÇIKAN YANGIN

Sanık Kurtuluş GÜRAN, Sanık Ömer Faruk Güran ve Sanık İbrahim Halil GÜRAN isimli şahıslar hakkında yapılan değerlendirme: “24/08/2024 tarihinde Narin Güran'ın cansız bedenine ulaşılmadan arama çalışmalarının sürdüğü esnada Tavşantepe mahallesinde elektrik tellerinin birbirine çarpmasını sağlayacak hiç bir dış etken (rüzgar, yağmur vs.) bulunmamasına karşın elektrik telleri sebebiyle yangın meydana geldiği, bu hususun ihbarı esnasında İbrahim Halil Güran isimli şahsın jandarma personelini dinlediği ve takip ettiği, tanık sıfatıyla alınan beyanlarında tutanak içeriğini doğruladıklarını beyan ettikleri, Diyarbakır Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine 24/08/2024 tarihinde meydana gelen elektrik kesintilerine ilişkin yazılan müzekkere cevabında belirtilen ekip tarafından yapılan kontrollerde enerjinin kesik olduğu ve nedeni bilinmeyen bir yangının meydana geldiği pano kontrollerinde herhangi bir arızaya rastlanmadığının belirtildiği, olaya müdahalede bulunan çalışanlar Hasan Birsin ve İbrahim Üren'in tanık sıfatıyla beyanlarının alındığı, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran'ın yangın çıkarmaya çalıştıklarının tespit edildiği, kolluk tutanağından ve Mehmet Şevket Kaya'nın kendi beyanından anlaşılacağı üzere 23/08/2024 günü Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran'ın ellerinde çubuklarla yangın çıkardıkları, bu esnada İbrahim Halil Güran'ın da jandarma personelini dinleyip takip ederek yönlendirmeye çalıştığının tespiti karşısında jandarma personelinin dikkatini farklı yönlere çekerek olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştıkları…”

TERLİK DETAYI

Sanık Muhammed Kaya hakkında yapılan değerlendirme de şöyle: “02/09/2024 tarihinde kolluk tarafından tanzim olunan tutanakta; Muhammed Kaya isimli şahsın 22/08/2024 günü Suriye’den gelen şahısların yaşadığı çadırlar bölgesinde bulduğunu iddia ettiği terlik hususunda kimseye bir haber vermediği, ailenin ise terliğin numarasına dahi bakılmadan terliğin Narin'e ait olduğu belirtilerek olayın farklı değerlendirilmesine yol açmaya çalıştıkları, aramada görevli jandarma personelinin defalarca arama tarama gerçekleştirdiği bir alanda bulmuş olduğunu iddia ettiği terlik ile ilgili olarak ilk aşamada hiçbir kolluk personeline bildirimde bulunmadığı, numarasını dahi kontrol etmeden Narin'e ait olduğu yönünde bir algı yaratarak ve Suriyeli vatandaşların yaşadığı çadırlar bölgesinde bulduğunu söyleyerek sanki Suriyeli vatandaşlar tarafından gerçekleşen bir eylem varmış gibi göstermeye çalıştığı ve bu şekilde gerçek fail ya da faillerin yakalanmasına engel olmaya çalıştığı, sanığın üzerine atılı suçluyu kayırma suçunu işlediği hususunun sabit olduğu…”

SİLİNEN WHATSAPP KAYITLARI

Sanık Fuat GÜRAN hakkında yapılan değerlendirme: “Sanığın 28/08/2024 tarihli ifadesinde Narin'in Çarıklı'da olabileceği şeklindeki söylediği hususu tahmini olarak söylediğini beyan ettiği, telefonun incelenmesinde tüm whatsapp görüşme içeriklerini temizlediğinin tespit edildiği, sanığın bir şeyleri gizlediği, bir şeyleri saklamak için bu şekilde hareket ettiği, tutanaklarda belirtildiği üzere jandarma personelini takip ederek arama faaliyetleriyle ilgili bilgi edinmeye çalıştığı, telefon geçmişini silerekve jandarma personeli dinleyip bilgi edinerek olayın araştırılmasına engel olmaya çalıştığı, Narin'in Çarıklı'da olabileceğini söyleyerek araştırma faaliyetlerini farklı yöne çekmeye çalıştığı, bu şekildeki eylemleriyle suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına imkan sağlamaya çalıştığı…”

TÜM ÇELİŞKİLİ HUSUSLARA DİKKAT ÇEKİLDİ

Mütalaada söz konusu çelişkili ve tutarsız beyanların hayatın olağan akışına aykırı olduğuna vurgu yapılarak, jandarma personelinin sürekli takip edilip dinlenilerek çalışmalara engel olunmaya çalışıldığı kaydedildi. Tüm hususlara dikkat çeken savcılık mütalaasının sonuç bölümünde “Bazı sanıkların ellerinde bulunan çubuklarla yangın çıkmasını sebebiyet vererek, bazı sanıkların bulduğunu iddia ettiği terlik ile olayın seyrini değiştirmeye çalışarak, bazı sanıkların ise telefon kayıtlarını silerek organize bir biçimde olayın ve gerçek fail ya da faillerin tespitine engel olmaya çalıştıkları, kayıp şahıs olarak başlanan araştırma çalışmalarında bu tür beyanlar ile eylemler sebebiyle araştırmaların farklı mecralara yöneltildiği ve cinayet eylemi ile eylemi gerçekleştirenlere yönelik araştırma yapılmasının açıkça engellenildiği, bu şekilde şüphelilerin verdikleri gerçek dışı beyanlarıyla, tutanak içeriklerinde bulunduğu şekilde yangın çıkararak, jandarma personelini takip ederek ve dinleyerek, jandarma personelini yönlendirici asılsız ihbarlarda bulunarak, telefon kayıtlarını silerek suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına imkan sağlamak suretiyle ortak saikle hareket ederek üzerlerine atılı suçluyu kayırma suçunu işledikleri anlaşılmakla…” değerlendirmesi yer aldı.

Muhabir: Sertaç KAYAR