Fuat Bulut/Özel
Güneydoğu Ekspres- Tahran’da yaşayan İranlı Kürt müzisyen Mohsen Chavoshi Hosseini, “Nazdar Nazdar” adıyla seslendirdiği müziğin asıl sahibinin yine İranlı Kürt sanatçı Hesen Abdullah Zirek’e ait olduğunu belirtti.
1971 yılında vefat eden Zirek’in daha önce Mahabad Kürt Cumhuriyeti için bestelediği “Ey Niştiman” marşı “Ankara'nın taşına bak” şeklinde Türkçe’ye çevrilmişti. “Yallah Şoför” İbrahim Tatlıses, “Nesrin Emrem Bahare” adlı eseri “Ağlama Yar” olarak Celal Güzelses, “Chawt Cwanê Leyla” adlı eseri “Çavuz Kızı Leyla” olarak Özcan Deniz, “Eman Doxtor” adlı eseri “Aman Doktor” olarak Candan Erçetin tarafından Türkçe’ye çevrilmişti.
TikTok, Instagram gibi sosyal paylaşım sitelerinin story paylaşımlarında alt fon müziği olarak kullanılan Arapça “Yesmar Yesmar” adlı Arapça şarkının da Hesen Zirek’e ait olduğu belirtildi.
“Yesmar Yesmar” adlı Arapça şarkı, geçtiğimiz yıllarda Mısır doğumlu Ahmed Al-Jalmawy tarafından bir ses yarışması sırasında seslendirmişti.
HESEN ABDULLAH ZİREK KİMDİR?
Hesen Abdullah Zirek, 1921 yılında İran'ın Bukan eyaletine bağlı Hermele köyünde dünyaya geldi. Dokuz yaşında babasını kaybetti ve annesi tekrar evlenmek zorunda kaldı. Annesinin evlenmesinden sonra evden ayrıldı. Köylerde çalışmaya, çobanlık, seyislik yapmaya başladı. 19 yaşına kadar çeşitli işlerde çalıştı, kendi köyüne döndü. Köyündeki ağanın yanında çalıştı ama ağanın halka zulüm ettiğini gördü. Halka zulüm eden bir ağanın yanında çalışmam deyip ülkesini terk etti. Bağdat'a gitmeye karar verdi. Bağdat'ta bir meyhanede iş buldu. Meyhanede çalışırken sesinin fark edilmesiyle sahneye çıktı. Ünü gün be gün arttı. Adil İrfan'ın desteğiyle Bağdat Radyosu'nda çalışmaya başladı. Radyoda ilk bestelerini yazarken sesini kaydetti. O sıralarda memleket hasretine yenik düşmeye başladı. Tekrar doğduğu şehre dönse de buraya uyum sağlayamayıp, Mahabad'a gitti. İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle burada Mahabad Kürt Cumhuriyeti kuruldu. Peşmerge'nin kahramanlığını anlatmak için ilk olarak “Ey Niştiman” eserini besteledi. Varlığını 11 ay sürdüren Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin yıkılmasıyla Tahran Radyosu'nda çalıştı. Daha sonra müziği bıraktı ve 1968’de evlenip kendisine çay ocağı açtı. Zirek, 26 Haziran 1972'de yakalandığı kanser hastalığına yenik düşerken, geriye bin 500 eser bıraktı.