Biga ilçesine bağlı Kemer köyü sınırlarındaki 2 bin 700 yıllık liman şehri Parion’da, 2005 yılında başlayan çalışmalar, 2015 yılından itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda Arkeoloji Bölümü Başkanı olan Prof. Dr. Vedat Keleş başkanlığındaki ekip ile sürdürülüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izniyle, Türk Tarih Kurumu ve İÇDAŞ A.Ş. resmi sponsorluğunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 4 yıl önceki kararıyla kazı çalışmalarının 12 aya çıkarıldığı antik kentler arasında yer alan Parion’da, çalışmalar Haziran ayında başladı. 2023 yılı kazı çalışmaları Ondokuz Mayıs, Atatürk, Hitit, Ankara, İstanbul Üniversiteleri ile Rusya-Moskova High School University’den Arkeoloji, Sanat Tarihi, Antropoloji, Eski Çağ Tarihi ve Restorasyon-Konservasyon bölümlerinden katılan 55 kişilik ekiple Tiyatro, Agora-Dükkanlar, Yamaç Hamamı, Odeion, Güney-Tavşandere Nekropolisi ile Kemer Köyünde yakın dönem mimarisinin olduğu Osmanlı Hamamı’nda gerçekleştirildi. 
Parion Antik Kenti’ndeki çalışmalar çerçevesinde 2008 yılında başlanarak, 2015 yılına kadar sürdürülen kazı çalışmaları ile tamamen ortaya çıkarılan ve yerleştirildiği topoğrafya nedeniyle Yamaç Hamamı olarak adlandırılan Roma Hamamı’nın kuzey batısındaki terleme odası (laconicum) restorasyon ekibi tarafından bu yılki kazı çalışmaları sırasında aslına uygun şekilde restore edildi. 

Bu yıl Parion kazılarındaki çalışmaların yanında restorasyon ve konservasyon çalışmalarının da yapıldığını belirten Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Parion Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Kasapoğlu, “2008 yılında kazı çalışmalarını başlattığımız ve geçtiğimiz yıllarda tamamladığımız Yamaç Hamamı’nda bir restorasyon çalışması yapıldı. Yamaç Hamamı, Batı Anadolu Hamam terminolojisinde özel yere sahip kompleks bir yapı. Bu hamam Batı Anadolu’daki genel hamam terminolojisinden şu yönden ayrılıyor. Hamamın Kuzey Batı’sında yer alan bir terleme odası, terminolojideki adıyla laconicum olarak adlandırabileceğimiz bir bölüm var. Biz kazı çalışmaları sırasında bu laconicumun hipokaust sistemiyle ısıtılan alt bölümünü ortaya çıkarmıştık. Bu bölüm tamamen iç kısma doğru çökmüştü. Bu laconicum bölümünün zemini restorasyon ekibi tarafından uygun metodolojiyle kaldırıldı ve daha sonra alt kısma ahşap bir konstrüksiyon taşıma altlığı yerleştirildi. Daha sonra tekrar yeniden kurgulandı. Bu yıl da bu hipokaust sisteminin üzerini örten asma zemini taşıyan ve pilae olarak adlandırlan ayakların restorasyonu tamamlanarak, orijinal konumlarına yerleştirildi ve böylece unik niteliğe sahip olan bu terleme odası (laconicum)’nın restorasyonu tamamlanmış oldu. İlk inşa evresi ortalama Millattan Sonra 1’inci yüzyılın ikinci yarısı, yani günümüzden 1900-1950 yıl öncesine tarihlenen bir hamam. Küçük, minimal ölçülerde ama yansıtmış olduğu mimariyle Batı Anadolu için özel bir yere sahip. Hamamın en önemli unsuru da laconicum dediğimiz bu terleme odasının varlığından geliyor. Biz de bu unik veriyi uygun, bilimsel metodolojiyle restorasyonunu yapıp, üzerini geçici koruma örtüsüyle kapatmış olduk. Ayrıca bu yapıya girişi sağlayan asma giriş, köprü ile alan ziyaretçiler tarafından gezilebilir bir hale getirildi” dedi.