Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinin kimi mahalle ve sokakları, belediye tarafından görmezden geliniyor. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği kentte, sokaklardan toplanmayan çöpler, kötü kokular yayarak, sinek ve haşerelerin artmasına neden oluyor. Ayrıca yetersiz sayıda bulunan çöp konteynerleri, çöplerin sokaklara yayılmasına yol açıyor.
Evsel atıkların çevreye yayıldığı ve bazı yerlerde hayvan cesetlerinin bulunduğu İskenderpaşa Mahallesi’ne bağlı Darı, Azizoğlu, Telgrafhane ve Yalıbahçe sokaklarında oynayan çocuklar, buralardan yayılabilecek bakteri ve virüslerle hastalık tehdidiyle karşı karşıya kalıyor.
Olası bir sarsıntıyla çökmesi muhtemel metruk yapıların göze çarptığı Melikahmet Mahallesi’nde de benzer tabloyla görülüyor. Kesmeli Sokak ve “acele kamulaştırma” kararıyla yıkım tartışmalarının sürdüğü Balıklı Sokak’ta yaşayanlar, çöplerden yayılan kötü koku ve sineklerden şikâyet ediyor.
Öte yandan 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında yerle bir edilen mahallelerde durum tam tersi. Halkın büyük bir göçe tabi tutulduğu ve gerçekleşen yıkımın ardından sermayedarlara peşkeş çekilen Hasırlı ve Fatihpaşa mahallelerinde, belediyenin “turizm” kaygılı yaklaşımı dikkat çekiyor. İlçenin dokusuyla uyuşmayan evler ve lüks mağazaların yer aldığı sokaklar, belediyenin temizlik bütçesinden payını alıyor.
İlçenin diğer kısmıyla aralarında yaklaşık bir buçuk kilometrenin bulunduğu Hasırlı ve Fatihpaşa mahalleleri ile diğer mahalleler arasında yurttaşların maruz bırakıldığı uygulamalar, ayrımcılığı gözler önüne seriyor. (MA)