ÖZEL HABER - Fatma TEMEL

Son dönemlerde artan kadına yönelik şiddet ve katliam boyutuna varan cinayetler, çocuk istismarı, kayıp vakaları toplumda derin yaralar açtı. Pandemi, deprem, dünya ülkelerinde yaşanan savaş toplumda travmalara neden olurken, her gün sokaktan yükselen şiddet ve cinayet çığlıkları yaşanan travmayı derinleştiriyor. Uzmanlar, yaşanan travmaların boyutunu ve çözümleri gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e değerlendirdi.

Travmada Ezberler Bozuldu5

“İNSANLARIN RUTİNİ DEĞİŞTİ”

Dicle Üniversitesi’nde “Doğal Afet ve Diğer Etkileriyle Travma” temasıyla düzenlenen Icomeh’24 I. Uluslararası Toplum ve Ruh Sağlığı Kongresi’ne katılan uzmanlar, yaşanan bu travmayı masaya yatırdı. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e özel açıklamalarda bulunan Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Hayriye Müjde Erçetin, “2020 yılında pandeminin ortaya çıkmasıyla beraber yaşadığımız problem herkesi etkiledi. Çünkü bizim ezberlerimizi bozan bir şey vardı. Pandemiden önce insanlara ‘evlere hapis olacaksanız, okula gidemeyeceksiniz, dışarda hayvanlar bizi izleyecek’ gibi dünyanın seleksiyonunu tersine çeviren bir durum olacak denseydi inanmazdı kimse. Dolayısıyla bu durum bizi yıprattı çünkü rutinimizi etkiledi. İnsanı ayakta tutanda rutinidir” dedi.

PANDEMİ, DEPREM, CİNAYET, ŞİDDET, İSTİSMAR…

Pandemi sürecinde aile bireylerinin birbirleriyle temasının artığına dikkat çeken Erçetin, ardından yaşanan şiddet ve cinayetlerin de bunu tetiklediğini ifade ederek, şunları söyledi: “Şunu da çok iyi biliyoruz ki pandemide aile içi şiddet arttı. İstismarlar arttı. Boşanmalar arttı. Deprem, kadın cinayetleri bunlar hemen hemen hiç gündemimizden düşmeyen şeyler. Yakın tarihte yaşanılan kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. 20 gündür öldürülen kadın sayısı gün sayısını geçti. Bunların hepsi bir vahşet haliyle yapılıyor. Dolayısıyla bunların hepsi bizde travmaya etki ediyor.”

Travmada Ezberler Bozuldu3

TRAVMA ALANINDA ÇALIŞMALAR EKSİK

Türkiye’de 1999 yılından bu yana travma alanındaki çalışmaların gittikçe arttığını kaydeden Erçetin, “Hala eksik kalan taraflar var. 6 Şubat depremi olduğu zaman hepimiz ne yapacağımızı bilemedik. Bizim çıkış noktamız kendi bulunduğumuz coğrafyada özellikle buradaki gerçekliği göz ardı etmeden, birçok medeniyete beşiklik etmiş, gözyaşının ve acıların yaşandığı aynı zamanda göçlerin yaşandığı bir kentte meslek gruplarını bir araya getirerek iyi bir organizasyon yapmak” şeklinde konuştu.

“EZBERLER BOZULDU”

Artan kadın cinayetleri ve istismar vakalarına dikkat çeken Erçetin, şunları söyledi: “Travmalarda şu çok etkili oluyor; hepimizin ilk ezberini bozan şey dünya güvenli bir yerdir, adil bir yerdir. Başıma bir şey gelirse biri beni kurtarır algısı. Hem insan eliyle yaşanan travmalarda hem de doğal olaylardan dolayı oluşan travmalarda hem de doğa eliyle gerçekleşip insan eliyle daha çok perçinleşen travmalarda dünyanın adil bir yer olduğuna dair olan inancımız sarsılıyor. Ve bütün düzenimiz birden alt üst oluyor. Kadın ve çocuk cinayetleri arttı. Arttı mı yoksa görünürlüğü mü arttı bununla ilgili net bir istatistik yok. Narin cinayetiyle ilgili eğitim ve öğretimde bu yaş grupları durumdan çok olumsuz etkilendi.” 

Travmada Ezberler Bozuldu4

TRAVMA KONGREDE MASAYA YATIRILDI

Bu kapsamda Diyarbakır’da düzenlenen “I. Uluslararası Toplum ve Ruh Sağlığı Kongresi”nin önemli olduğunu ifade eden Erçetin, “Beklediğimizin üstünde katılım sağlandı. Aslında böyle bir kongreye ne kadar çok ihtiyaç olduğunun da bir göstergesiydi” dedi.

“BİRÇOK SIKINTIYA TANIKLIK ETTİK”

Kongre katılımcılarından Doç. Dr. Özgür Altındağ, travma ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Diyarbakır bizim için özel bir bölgenin şehri ve travmalar hayatımızın bir parçası artık” dedi. Doç. Dr. Altındağ, şöyle devam etti: “En son Narin cinayetiyle çok gündeme geldik ama onun öncesinden ve sonrasında çok fazla kötü olaylara maruz kalan bir şehir. Depremden çok ciddi etkilendik. En son yangın oldu ondan da çok ciddi etkilendik. Dolayısıyla birçok sıkıntıya tanıklık ettik.”

TRAVMLARA KAŞRI ORTAK PLATFORM BEKLENTİSİ

Yaşanan bu travmaların I. Uluslararası Toplum ve Ruh Sağlığı Kongresi’nde masaya yatırıldığın kaydeden Doç. Dr. Özgür Altındağ, çözüm arayışında olduklarını söyledi. Altındağ, şunları söyledi: “Burada hem bunları konuşabileceğimiz hem de yerel dinamiklerle bir araya geleceğimiz, tartışacağımız bir şey yapmak istedik. Yerel güçler neler yapıyor? STK’lar neler yapıyor? Üniversitenin bölümleri neler yapıyor?

Travmada Ezberler Bozuldu6

Dışarıdan gelen hocalar burayı nasıl görüyor? Burada yaşanan afetlere, travmalar nasıl bir bakış açıları var? Hocalarımızı çağırdık hepsi geldi. Çok farklı konu başlıklarını konuşacağız. Filistin ve Ukrayna savaşlarını konuşacağız. Diyarbakır’dayız ama dünyadaki travmaları da konuşacağımız bir kongre olacak. Burada ruh sağlığı alanında ciddi problemler var. Aslında travmalarla nasıl ortak hareket edebiliriz için uğraşıyoruz. Umarım bundan sonra bir sinerji oluşur, ruh sağlığı çalışanları ortak bir platformda buluşurlar.”

Muhabir: Fatma TEMEL