Ankara’da düzenlenen basın açıklamasında konuşan DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, Suriye’de iki gazetecinin öldürülmesini kınayarak, “Rojava’da kamerasıyla, fotoğraf makinesiyle haber kovalayan Nazım Daşdan ve Cihan Bilgin katledildi. Gazetecileri katleden anlayış 21. yüzyılda nerede duruyor? Kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Kürt meselesi yüzyıldır klasik yöntemlerle bitirilmeye çalışıldı. Yüz yıldır Türkiye’de denenmeyen yöntem kalmadı. Ama başaramadılar. İnkâr politikalarının yerine Kürdü kabul eden bir sürecin kapısını hep beraber aralayabiliriz. Öcalan, ‘hukuki ve siyasal zemin oluşursa Kürt sorununun çözümü için irade sahibiyim’ dedi. Çağrı yapıyorum. Öcalan hazırım diyor, siz ne yapıyorsunuz? Rojava’ya İHA ve SİHA kaldırıyorsunuz. Kürtlerin statüsünü ortadan kaldırmakla bu sorun çözülmez. Diyalog ve müzakereyle çözülür. Bu sorunu çözmenin zamanıdır. İmralı’nın kilidini açın. Türkiye halkı yol ve yöntemi duysun. Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi için tecridi kaldırın. Rojava halklarının savundukları ortak özgür bir yaşam sürdürdükleri Kürtlerin statüsüne de müdahale etmeyin. Oradaki Kürtler buradaki 25 milyonun kardeşidir. Yüz yıl önce çekilen suni sınır ile duygusal bağ bitmiyor. Bu konuda kararlıyız inançlıyız. Artık kana, şiddete halklar doydu. Demokratik zemini inşan etmenin azmanıdır. İmralı cezaevinin kapısının açılmasını bekliyoruz” dedi.
“25 MİLYON KÜRDÜN YAKININI KATLEDEREK BU İŞİ ÇÖZEMEZSİNİZ”
DEM Parti Erzurum Milletvekili ve HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, hakikatin peşinden koşan gazeteci Nazım Daşdan ve Cihan Bilgin’in SİHA’larla katledildiğini ifade ederek, “Katilleri kınıyorum.
Yandaş gazeteciler ellerinde çubuklarla algı yaratmaya devam ediyor. Adalet Bakanı ‘acele etmeyin, sabredin’ diyor. Öcalan, 45 aydır bir hücrede mutlak bir tecrit altında tutuluyor. Öcalan Türkiye halklarını savunan bir aktördür. Tecrit artık konuşmamız gereken meseleden çıkmalıdır. İmralı kapısı sonuna kadar açılmalı. Öcalan özgürlüğüne kavuşmalıdır. Rojava’da yaşayan tüm halklar orada kendi çözüm modelini yaşama geçirdiler. Halkların tek çözüm örneği Rojava’dır. Demokratik çözüm engellenmek isteniyor. Rojava’ya atılan her bomba Türkiye’deki demokratikleşme ve çözümü engellemektedir. 25 milyon Kürdün yakınlarını katlederek bu işi çözemezsiniz. Gelin yaşamda özgürlükte, demokratik çözümde birleşelim. Öcalan’ın mutlak tecrit altında tutulduğu her saat hepimiz kaybediyoruz. Çözümü demokratikleşmeyi öteliyor” diye konuştu.
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise, şunları söyledi: “Toplumları bir arada tutan değerler adalet, demokrasi ve hukukun üstünlüğüdür. Demokrasi ve barış sürecinde krizi çözmenin esası mutlak tecridin kaldırılmasıdır. Tecrit kaldırılmalı ve Öcalan’ın rolünü oynamasına çağrısında bulunuyoruz. İmralı tecridin kaldırılması toplumsal barışın sağlanması için hayati önem taşımaktadır.”