Faruk BALIKÇI
Şırnak merkeze yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta, Cudi Dağı eteklerindeki 70 haneli Anılmış Köyü, 1989 yılında boşaltılan ilk köylerden biriydi. O tarihte gazeteci olarak gittiğim Anılmış Köyü ve çevresi adeta kömür yatağıydı. Köylerini terk eden köylüler ise Şırnak-Balveren Karayolu kenarında ağaçlar altına oturmuş dertlerini anlatmaya çalışıyordu. Kısa bir süre karayolunda oturma eylemi yaptılar seslerini duyurmak için; belki köylerine geri dönerler diye… Ama olmadı. Uzun süre terk etmediler doğup büyüdükleri toprakları... Dilekçe verdiler belki dönerler diye, terk edilmiş evlerin ve çevre arazilerin mülkiyetlerinin hala eski sakinlerin üzerinde olduğu köye, o tarihten bu yana güvenlik gerekçe gösterilerek girişlerine izin verilmedi.
ZORUNLU GÖÇ VE ÇARESİZLİK…
Başka köyler de boşaltılmaya başlayınca çaresiz kaldılar. Geçinmek zorundaydılar. Birçoğu Şırnak ve Silopi olmak üzere her biri bir yere savruldu. Doğup büyüdükleri toprakla aidiyetlerini kesmediler. Arkasında bıraktıkları mezarlarını ancak ziyaret edebildiler. O da izinle.
Aradan 30 yıl geçti, köylerine geri dönmelerine izin verilmeyen Anılmış Köyü’nde kömür çıkarılmasına izin verildi. Kömür arama çalışmaları kapsamında 24 Şubat 2022 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararıyla göçzedelere, Anılmış Köyü’ndeki mülklerinin “acele kamulaştırıldığı” tebliğ edildi. Eski milletvekili ve iş insanı Süleyman Bölünmez’in girişimiyle köylülerin izni olmaksızın köyde kömür arama faaliyeti başlattığı belirtildi. Köylüler avukatları aracılığıyla Danıştay ve İdare Mahkemesi’ne “acele kamulaştırma kararı”nın iptali için dava açtı.
‘KARAKOLDAN İZİN ALDIKTAN SONRA MEZARLIĞA GİDEBİLİYORUZ’
Antalya’da yaşayan Anılmış Köyü sakinlerinden Süleyman Acet, “Tarihimiz elden gitti” diye başlıyor söze. Acet’in anlatımları şöyle:
“607 yıllık atalarımızdan kalan topraklarımızı elden gidiyor. Haksızlığa uğradık. Bunun adı gasptır. Bir köy haritadan silinmek isteniliyor. 5-6 ay önce eski milletvekili Süleyman Bölünmez bildiğimiz kadarıyla Anılmış’ı, köy tüzelliğinden düşürülüp başka bir köye mahalle olarak bağlamak istedi. İl genel meclisine yaptığımız itirazlar sonucu bu kararı durdurduk. Köyümüzü istimlak etmek istiyor. Kamulaştırılma kararı çıktı ama kesinleşmedi. Yürütmeyi durdurma dava açtık. Ancak köyde kömür arama çalışması yapılıyor. Köye giriş yapamıyoruz. Karakola gidip izin almam halinde mezarlarımızı ziyaret edebiliyoruz”
Acet, çözüm ve diyalog sürecinde, köylerindeki bağ bahçeyi yeniden düzenlediklerini ve güzelleştirdiklerini anlatarak, “Ama şimdi her yer hafriyat her yer köstebek yuvası gibi. Empati yapın. Hisleriniz ne olur. Anlatılması tarifsiz duygular elden bir şey gelmiyor” dedi.