ÖZEL HABER - Mehmet Rumet SOYLU / KAMERA - Veli BALTACİ
Cemil Paşa Ailesi tarafından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne hibe edilen ve yerli yabancı ziyaretçilerin uğrak yeri haline gelen Cemil Paşa Konağı Kent Müzesi’nde, müzenin Restöratör ve Konservatörü Aysel Aksüt ile müzeyi konuştuk.
“KONAK, ASLINDA KÜÇÜK BİR SARAY”
Konağın genel yapısı ile bilgi verirken, “Burası aslında küçük bir saray gibidir” diyen Aksüt, şunları söyledi:
“Toplamda 2000 metre kare alana inşa edilen konak, 1878 ile 1902 yılları arasında Ahmet Cemil Paşa tarafından yapılmıştır. Diyarbakır’ın klasik ve sivil tüm mimarisinin özelliklilerini taşıyan konak, aslında küçük bir saray gibidir. Müştemelat bölümü, selamlık kısmı ve haremlik alanı olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. Konağın, giriş ve iç olmak üzere 2 büyük avlusu vardır. Konağın tümü Diyarbakır’a has bazalt taşlarından yapılmıştır. Ayrıca, konağın kışlık ve yazlık bölümleri birbirinden ayrıdır. Diyarbakır Cemil Paşa Konağı Kent Müzesi’nin bir özelliği de, bünyesinde ‘restorasyon –konservasyon’ laboratuvarının mevcut olmasıdır. Türkiye’deki hiçbir kent müzesinde böyle bir laboratuvar yoktur. Bu laboratuvarda, elimizde bulunan tüm eserlerin koruma onarımı yapılmaktadır.”
BELEDİYEYE DEVREDİLDİ, ÖNEMLİ ETKİNLİKLERE EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Cemiloğlu Ailesi’nin de olurunun alınıp konağının devrinin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne yapıldığını ifade eden Aksüt, “Kamulaştırma sonrasında 2012 ile 2014 yılları arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen konak, 26 oda ve 4 kilerden oluşmaktadır. Aile, konağın hiçbir şekilde ticari amaç gütmemesi ve sadece kültür sanat etkinlikleri için kullanılması şartıyla bu kamulaştırmayı kabul etmiştir.
Restorasyon sonrası Cemil Paşa Konağı Kent Müzesi olarak hizmet vermeye başladı. Konak bugüne kadar birçok kültür sanat etkinliğine ev sahipliği yaptı. Mesela Uluslararası Gastronomi Festivali, farklı kanalların değişik belgesel çalışma ve gösterimleri, dünyaca ünlü bir markanın defilesi, birçok müzik klibi ve Mem û Zin tiyatrosuna ev sahipliği yaptı” diye konuştu.
KENT HAFIZASININ SERGİ ALANI
“Kentin hafıza adreslerinden biri de burasıdır” diyen Aysel Aksüt, şöyle devam etti: “Burada, kentin geçmişi ile alakalı bir hikaye yaşatmaya çalışıyoruz. Diyarbakır’ın hafızası, gelenek ve görenekleri, günlük yaşamda kullanılan objeler, mutfak eşyaları sergileniyor. Böylece geçmiş ile günümüz arasındaki benzerlik ve farklılıkları göz önüne seriyoruz. Toplamda 11 tema var burada. İnanç ve inanışlar, halklar, eğitim, sanat, zanaat, sözlü ve yazılı kültür adı altında odalarımız mevcuttur. Odalarımızda hem panolar ve hem de dokunmatik ekranlardan yararlanılarak bilgiler aktarılabiliyor ziyaretçilere. Müze içinde bir oda Cemilpaşa Ailesi’ne ait. O odada ailenin hibe ettiği özel kolleksiyonları sergilenmektedir. Bu odanın en önemli parça da Ahmet Cemil Paşa’nın 4. Kuşak torunu olan ve geçtiğimiz yıl vefat eden Şermin Hanım’ın, 1943 ile 1947 yılları arasında kendisi için tasarladığı gelinliğidir. Şermin hanım, Türkiye’nin ilk tasarımcılarından kabul edilir. Odada aynı zamanda, Şermin Hanım’ın el yazması tasarımlarının olduğu defter de sergilenmektedir.”
HER YIL 40 BİN KİŞİ ZİYARET EDİYOR
Her yıl yerli ve yabancı 40 bin kişinin konağı ziyaret ettiğini kaydeden Aksüt, “Son birkaç yıldır uzak doğudan gelen ziyaretçilerimizin sayısında hatırı sayılır bir artış gözlemlemekteyiz. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Turizm Dairesi’nin, Diyarbakır merkez ilçe ve köylerden öğrencilerin müzeye getirtilip ziyaret etmelerinin sağlandığı bir çalışması oldu. Ulaşımın tamamen belediye tarafından karşılandığı bu etkinlikle birçok öğrenci kardeşimizi misafir ettik. Kendine has bir mimarisi olan bu özel konak, ücretsiz olarak ziyarete açık olması nedeniyle insanlarımızın gelip bu güzel mekanı görmelerini ve bilgilenmelerini isteriz” dedi.
