Güneş OCAĞA
Kurdaki dalgalanma hem eczacıları hem de hastaları mağdur etmeye devam ediyor. Eczanelerde birçok ilaç bulunamıyor, hastalar eli boş dönüyor, eczacılar ile tartışmalar yaşanıyor. Toplumsal bir soruna dönüşen ilaç krizine ilişkin açıklama yapan Diyarbakır Eczacı Odası Yönetim Kurulu, 17 Aralık 2022 tarihinde ilaç yokluğuna ilişkin Sağlık Bakanı Fahrettin Kocaoğlu tarafından, “İlaç teminindeki sorunu çözmek için adımlar attık, muhtemelen aradığınız ilacı ilk girdiğiniz eczanede bulabileceksiniz.” tweet paylaşımını hatırlatarak, “İlaç yokluğuna kalıcı çözüm üretilmeli!” çağrısını yeniledi.
Diyarbakır Eczacılar Odası, ilaç teminindeki sıkıntıların büyüyerek devam ettiğini belirterek şunları belirtti: “Yaşadığımız gerçek tabloyu biz özetlemek istiyoruz;
“* İlaç Fiyat Kararnamesinin uygulamaya konulduğu 2004 yılından bugüne ilk defa yıl içerisinde (Şubat- Temmuz Aralık 2022) üç defa zam gelmesine karşın ilaç temininde yaşanan sıkıntılar büyüyerek devam ediyor.
*Her yıl Ekim-Kasım aylarında başlayıp şubat ayındaki zammın açıklandığı tarihe kadar artan ilaç yokluğu ne yazık ki artık tüm yıl devam ediyor.
* Özellikle tansiyon ve kalp ilaçlarına, göz ameliyatı öncesi tanıda kullanılan ilaçlara, diyabet ilaçlarına, hormon ilaçlarına ve bazı kanser ilaçlarına ulaşımda güçlük yaşanıyor. Hele ki bu durum ithal edilen ilaçlarda çok daha fazla geçerli. Her 4 ilaçtan biri raflarımızda bulunmuyor.
* İlaç yokluğu vatandaş ile eczacılarımızı karşı karşıya getiriyor. Vatandaşlarımız 1,5-2 ay bekleyerek oluşturabildikleri doktor randevusunun ardından bir de ihtiyacı olan ilaca ulaşamadıklarında gerginlik yaşıyorlar. Bu gerginlik eczanelerimizde şiddete varan olumsuz olayların yaşanmasına neden oluyor.
*Biz eczacılar vaktimizin çoğunu telefon ya da bilgisayar başında ilaç temin edebilmek için harcıyoruz. Diğer eczanelerimizden ya da depolardan ilaç bulmaya çalışıp buna rağmen vatandaşımıza ‘yok’ demek, mesleki tatmin açısından bizi yoruyor.
“YENİLİKÇİ İLAÇLAR ÜLKEMİZE GELMİYOR!”
* Sağlık Bakanlığının ilaç kuru için belirlediği sabit Euro kuru ile reel kur arasında uçurum olması ne yazık ki karşılığı maddiyatla ölçülemeyecek bir sorunu daha doğruyor. Yenilikçi teknolojilerle üretilen birçok ilaç ülkemize ulaşmıyor. Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD), Nisan ayında Türkiye’nin Avrupa’da onay almış yeni ilaçların yüzde 79’una erişemediğini belirtti. Bu durum birçok tedavi şeklinden hastalarımızın mahrum kalmasına neden oluyor.
“İLAÇ YOKLARI FIRSATÇILARI DOĞURUYOR!”
* İlaç yokları, ilaçtan daha fazla kâr etmek isteyen fırsatçıları ortaya çıkardı. Ülkemizde ucuz fiyatla aldıkları ilacı daha yüksek fiyatlarla diğer ülkelere satan ihracat depoları olduğunu biliyoruz. Sorun çözülmezse, vatandaşın kullanması gereken ilaçları daha fazla kâr elde edebilmek için yabancı pazarlara satan, halk sağlığı ile oynayan fırsatçılarla daha çok karşılaşacağız.
* Kamuoyunda tartışılanın aksine, ilaç fiyatlarına gelen zam doğrudan eczanelerin kârlılığını artıran bir etkiye sahip değil. Eczanelerin kârlılığını, devletin o ilaç için eczaneye ödediği yüzdelik pay belirliyor. İlacın fiyatı yükseldikçe, devletin eczaneye ödediği pay oransal olarak azalıyor. Bu duruma artan maliyetler, personel giderleri vb. eklendikçe biz eczacılar kredi çekerek, her geçen gün daha fazla borçlanarak ekonomik olarak ayakta kalmakta zorlanıyoruz.”
“İlaç yokluğuna çözüm bulunmalı’ dediğimizde yaptırıma maruz kalıyoruz!” diyen Diyarbakır Eczacılar Odası, “Eczacılar olarak ilaç yokları konusunda uyarılarda bulunduğumuzda sorunun kaynağına inmek yerine nöbetçi eczane sayısını arttırmaya çalışmak, eczanelerimize uyarı metinleri göndermek, eczacılarımızı zan altında bırakan denetimler yapmak, ‘ilaç yok’ açıklaması yapan eczacı odalarımızdan bulunamayan ilaç listelerini istemek gibi uygulamalara maruz kalıyoruz” dedi.
İlaç Fiyat Kararnamesi’nin güncelliğini yitirdiğine dikat çeken Oda, “Eczacılar olarak senelerdir uyarmamıza rağmen Sağlık Bakanlığı tarafından doğru bir ilaç temin politikası izlenmiyor. Uygulanan yanlış politikalar, ilacın üretim maliyetlerindeki artış, ilaçta dışa bağımlılık gibi birçok etken birleşerek şu an var olan ilaç yokluğu krizini doğurdu. Yaşanan sorunu çözmekten uzak, güncelliğini yitirmiş İlaç Fiyat Kararnamesinde ısrar edildikçe de sorun çözülmek yerine derinleşti. İlaçta sabit kur uygulaması reel enflasyon ortamı düşünüldüğünde gerçekçi değil. İlaç gibi sağlığı ilgilendiren ve hemen ulaşılması gereken bir ürün, Euro kuru arttıkça bakanlığın kuru değiştirme kararını bekleme arasına hapsedilemez. İlaçta dışa bağımlılığın bizi getirdiği nokta budur maalesef” ifadesinde bulundu.
“İLAÇ FİYATINI ARTTIRMAK ÇÖZÜM DEĞİL”
“Ülkemize ilaç arzını arttırmak için ilaç fiyatlarını yükseltmek çözüm değildir” diye Oda, “Bu durum tam tersine ilacı bir kâr aracı olarak gören şirketlerin iştahını kabartmakta. İlaçtan daha fazla kâr etmek isteyen üreticiler ve depolar ilaçları ellerinde tutmakta ya da sınırlı sayıda piyasaya sürmektedir. İlaç fiyatının artması zaten ilaç fark ödemelerinden dolayı ilaç almakta zorlanan vatandaşı ve ekonomik olarak ayakta duramayan eczacıyı daha da zorlamaktan başka bir işe yaramamaktadır” diye belirtti.
“KALICI ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ”
Diyarbakır Eczacılar Odası son olarak, “Çözüm üretmek yerine İlaç Fiyat Kararnamesi tümden değiştirilmeli; doğru bir ilaç temin politikası geliştirilmeli, ilaçta dışa bağımlılık giderilmeli! Bu duruma kalıcı çözümler üretilmelidir. İlaç yokluğunun ilaç kıtlığına dönüşmemesi için tüm tarafların görüşlerinin alındığı ortak bir çabayla kalıcı bir çözüm üretilmelidir” çağrısında bulundu.