Havaların ısınması ile birlikte çıkan sivrisineklerin hayvanlara çiçek hastalığı bulaştırabileceğini söyleyen Kayseri Veteriner Hekimler Odası Başkanı Akgün Ergül, "Havalar ısındı, artık ahırlarda beslenen büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarımız yaz aylarının da gelmesi ile birlikte meralara, otlak alanlarına çıkıyorlar yavaş yavaş. Bununla da ilgili bir takım tabiatın da canlanmasıyla ilgili özellikle sivrisinekler olsun, haşereler ve onun haricinde soğuk havalarda kış uykusuna yatan keneler de canlanmaya başladı. Hayvanlarımız otlak alanlarına çıktığı zaman bu canlılar da harekete geçtiğinden dolayı özellikle sığırlarda çiçek hastalığı dediğimiz hastalık sineklerle nakledilen viral bir hastalıktır. Bunu önlemenin tek yolu viral hastalık olduğu için aşılama programına dikkat edilmesi lazım. Bunu hem kamudaki hekim arkadaşlarımız programlı aşılama yaptıkları gibi özel sektördeki tüm kliniklerimizde de sığır çiçeğine karşı koruyucu aşılamalar bulunmakta. Onun için vatandaşlarımızın bu aylarda hayvanlarına bununla ilgili koruyucu aşılarını yaptırdıkları zaman 9 ay kadar bir koruma süresi olmakta ve meraya çıkan hayvanlarımızda da bu rahatsızlıkların görülmesini engellemiş oluyorlar. Çünkü çiçek hastalığı aynı zamanda yüksek ateşle seyreden, vücudunda kabarcıklar oluşturan ve ölümle sonuçlanan bir hastalık. Çünkü viral olduğu için antibiyotiklerle de tedavisi yok. Tek koruyuculuk yöntemi aşılama programı" dedi.
Ergül, kenelerin hayvanlarda sarılık hastalığına sebep olabileceğini söyleyerek, "Onun haricinde de özellikle meralarda havaların ısınmasıyla keneler de aktif duruma geçmiş oluyor. Kırım Kongo kanamalı hastalıklarını naklettikleri gibi, büyükbaş hayvanlarda da özellikle rahatsızlıklara yol açmakta. Bunun da büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda en bariz özelliklerinden biri de sarılık dediğimiz yani kanın yapısını bozarak hayvanlarda özellikle vücut deliklerinden veya idrarlarından gelen kanın görülmesiyle birlikte bir takım hastalıklara yol açmaktadır. Bunu da engellemenin yolları özellikle meraya çıkmadan önce tüm hayvanlarımıza koruyucu hem aşılar vurulmakta hem de antiparaziter preparatlar ilaçlarımız var. Bunlar düzenli periyotlarla uygulandığı zaman özellikle sırta dökme şeklinde sığ ilaçlarımız veya diğer ilaçlarla hayvanlarımızdaki keneye bağlı olan bir takım rahatsızlıkları önlemiş oluyoruz" ifadelerini kullandı.
"Kenenin bulaştırdığı hastalıklar insan sağlığını da tehdit ediyor"
Kene yoluyla hayvana bulaşan hastalıkların insan sağlığını da tehdit ettiğini söyleyen Akgün Ergül, "Bunun haricinde yine kenelerle ilgili özellikle evde beslediğimiz kediler ve köpeklerimizde de keneler ister istemez onlar da bizlerle birlikte gittiğimiz yerlere geldikleri için buralarda da özellikle yaz dönemlerinde keneler bulaşabiliyor. Buna bağlı da evcil hayvanlarımızda rahatsızlıklar oluyor. Bunda da söylediğimiz kliniklerimizde uyguladığımız koruyucu aşılarımız ve preparatlarımız var. Yaz döneminde de evcil hayvan besleyen hayvan sahiplerimiz, Bunları yaptırdıklarında ev hayvanlarında herhangi bir sıkıntı yaşamayacaklardır. Çünkü zoonoz hastalık yapmakta keneler. Hem hayvanlara hem de hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalık. Onun için bu konuda tedbiri elden bırakmamak lazım. Özellikle kenelerin büyükbaş ya da küçükbaş hayvanlarda yapmış olduğu hastalıklar, halk arasında sarılık olarak da tabir edilen hastalık kenenin vermiş olduğu enfeksiyonla birlikte hayvanlarda hastalık yapmakta ve bu da hayvanların ölümüyle veya kesimiyle ilgili durumlarda etin kalitesini bozarak, hayvanlarda deformasyonlara yol açmaktadır. Aslında zaten bu etlerin tüketilmemesi gerek çünkü kesim esnasında bizim kontrollerimiz neticesinde hayvanlardan gelen rahatsızlık insanların da sağlığını ister istemez tehdit etmekte. Onun için yaz aylarında keneyle ilgili mücadelede özellikle büyükbaş ve küçükbaş yetiştiricilerimiz çok dikkat etmek zorunda. Çünkü aynı zamanda zoonoz hastalık insanları ve gıda sağlığını da tehdit etmektedir" dedi.