Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Turgut, sıcaklıkların artmasıyla birlikte gerek denizlerde, gerekse iç sularda boğulma vakalarının arttığını kaydetti. 
Planlı ve programlı bir şekilde ülke genelinde suda can kurtarma bilincinin oluşturulması gerektiğinin altını çizen Turgut, “Halkımıza kitle sporu açısından yüzme becerisinin geliştirilmesi için kursların fazlalaştırılması gerekir. Serinlemek için tercih edilen deniz veya göletlerde, can güvenliği için korumaları alanlarda suya girilmelidir. Ülkemizde su kaynakları oldukça fazladır. Dolayısıyla vatandaşlarımız piknik veya serinlemek dolayısıyla göl ve göletlerdeki kontrolsüz yerlere giriyorlar. Dolayısıyla boğulma vakaları oldukça artıyor” diye konuştu. 
"Çoklu boğulma" 
Boğulma vakalarında yaşanan çoklu ölümlere de değinen Adnan Turgut, “Yüzme veya suda cankurtaran eğitimi almamış halkımız, can havliyle boğulmakta olan birisine müdahale etme durumunda kalıyor ve kendi de hayatını kaybediyor. Biz buna çoklu boğulma diyoruz. Bir kişinin ardından 3-5 kişi daha boğulabiliyor” dedi. 
Turgut, iç sular olan; göl, gölet, baraj, dere, sulama havuzlarında boğulma oranlarının denizlere göre daha yüksek olduğuna dikkat çekti. 
"95 kişi öldü" 
10 ile 25 yaş arasında boğulma vakalarının daha çok yaşandığını işaret eden Turgut, “Bayram tatillerinin uzun olmasına bu açıdan sevinemiyorum. Bu yıl Kurban Bayramı tatilinde fırsat bilen vatandaşlarımız su kenarlarına gitti. Boğulma sayısı çok çok artıyor. Bu yılki 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde 63 kişi boğuldu. Temmuz ayının ikinci diliminde medyadan takip edip kayıt altına aldığım 95 kişidir. Gerçekten üzücü bir rakam. Parça parça medyaya yansıdığı için yıllık boyutta 900 ile bin 200 kişi hayatını kaybediyor” ifadelerini kullandı. 
Türkiye’de artık değişik illerde örgütlü bir çalışmanın olduğunu ve plajlarda cankurtaran hizmetinin verdiğini ifade eden Turgut, “Buna rağmen kaşla göz arasında bir anlık dalgınlıkla cankurtaran da olsa ölümcül kazalar olabiliyor” dedi.  (İHA)