Türk-İŞ araştırmasının 2023 Ocak ayı sonucuna göre gıda fiyatları aylık yüzde 9,02, yıllık yüzde 108,57 arttı. Yapılan açıklamaya göre aynı ayda, açlık sınırı 8.864,48 TL, yoksulluk sınırı 28.874,55 TL oldu. TÜRK-İŞ'ten yapılan açıklama şöyle:
"Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 9,02 oranında gerçekleşti. Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 108,57 oldu. On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 109,77 olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 8.864,48 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 28.874,55 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 11.556,56 TL’ye yükseldi. Özellikle son birkaç yıldır ekseriyetle düşük gelirli hane halklarını etkileyen yüksek gıda enflasyonunun önüne geçilebilmesi için çeşitli önlemler alındı"
Ürün fiyatları
Türk-İş, açıklamasında şunlara da değindi:
"Ancak tüm bu önlemler ve daha fazlası çözüm getirmedi. Cumhuriyetin 100. yılının ilk ayında yıllık gıda enflasyonu yüzde 108’e, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı olan “açlık sınırı” ile “asgari ücret” arasındaki açık şimdiden 360 TL’ye gelmiş oldu. Çareler sorunların başladığı yerde, üretim yerlerinde, yani tarlada ve ahırda aranmalıdır. Tarımsal girdilerde dışa bağımlılığın önlenmesi, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, ulusal üretimin planlaması, çiftçinin ve hayvancının para kazanmasının önünün açılması, yoksullaşan ve tüketimlerini kısmak ayrıca daha kalitesizlerini tüketmek zorunda kalan vatandaşların alım gücünün arttırılması gibi kapsayıcı plan ve çalışmalar gerekmektedir. TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Ocak 2023 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu: Süt, yoğurt, peynir grubunda; Bu gruptaki tüm ürünlerin fiyatları yükseldi. Bunun en temel sebebi önceki bültenlerimizin bir kaçında da belirttiğimiz üzere, maliyetlerini karşılayamayan üreticilerin hayvanlarını kesmeye başlamasıdır. Bunun en çarpıcı kanıtlarından birisi dünyada 1,5 kabul edilen sürdürülebilir süt/yem değer eşitliğine (parite) 2020 Ocak ayından beri ulaşılamamış, bu süreçte parite 0,87’ye kadar gerilemiştir. Bir ayda süt yüzde 6, yoğurt yüzde 10, peynir yüzde 13 zamlandı. Yoğurtta markalar 1000 gramlık paketlerin yerlerine 900 ve 800 gramlık paketler çıkartmaya başlamışlardı. Artık 750 gramlıklar da yaygınlaşmaya başladı. Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta; Bu gruptaki et ürünleri zamlandı. Bu zammın temel sebeplerinden birisi önceki bültenlerimizde de ifade ettiğimiz üzere; hayvan üretim maliyelerinin maddi getirisinden daha hızlı yükselmesi ve başta az sayıda hayvan varlığı olan aileler olmak üzere üreticilerin hayvanlarını keserek piyasadan çekilmeye başlamasıdır. Fiyatları baskılamak için hayvan ithal edilmesi girişimlerinin ise öncekiler gibi sadece zamları geciktirici bir girişim olduğu ve orta vadede hayvan ve süt üretiminin daha da azalmasına ve fiyatların daha fazla yükselmesine neden olduğu açıktır. Zaten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından 2015’te yayınlanan Kırmızı Et Strateji Belgesi’nde “Artan talebi ithalat ile karşılamak da ülkemizdeki üreticiler ve tüketiciler açısından uzun vadede sürdürülebilir bir politika olarak görülmemektedir. Bunun en önemli gerekçesi olarak da dünyada az sayıda kırmızı et ihracatçısı ülkenin olması gösterilebilir.” ifadelerine yer verilmiştir. Bir ayda dana etinde yüzde 8, kuzu etinde yüzde 16, tavukta yüzde 9, yumurtada yüzde 4, balıkta yüzde 10 fiyat artışı yaşandı. Baklagillerden fasulye, nohut ve yeşil mercimek fiyatları sınırlı düzeyde artarken kırmızı mercimek fiyatı geriledi. Yağlı tohumlarda yükseliş yüzde 10. Ekmek ve tahıllar grubunda; Bir önceki bültenimizde işaret ettiğimiz üzere Ankara’da 200 gramlık beyaz ekmek bu ay yüzde 25 zamla 5 TL’ye, 200 gramlık kepek, tam buğday, çavdar ekmekleri 8 TL’ye yükseldi. Meşhur Ankara simidi Ağustos ayından sonra bu ay yüzde 40 zamla 7 TL’ye çıktı. Bir ayda bulgur yüzde 6, makarna yüzde 5, un yüzde 8 fiyat artışı yaşadı. Pirinç ve irmik fiyatları hafif geriledi. Taze sebze-meyve grubunda; Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin ve pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yükseldi. Patates 12,5 TL’den satılmaya devam etti. Salatalık, domates, biber gibi örtü altı sebzelerin fiyatları yine yükselirken karalahana, turp ve havuç fiyatları düştü. Kış meyvelerinden portakal mandalina ve greyfurtun fiyatları arttı. Muz fiyatı değişmedi. Ortalama sebze kg fiyatı 17,82 TL, ortalama meyve kg fiyatı 17,22 TL oldu. Hesaplamada 23’ü sebze ve 9’u meyve olmak üzere toplam 32 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı bu ay 16,94 TL olarak tespit edildi. Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; Dünyada palmiye yağındaki fiyat gerilemesi ve Ukrayna’dan Türkiye’ye yapılan ayçiçek yağı sevkiyatlarının hızlanmasıyla ayçiçek yağı yüzde 6 ucuzladı. Zeytinyağı yüzde 7 zamlandı, Margarin ve tereyağı fiyatları değişmedi. Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; Bir ayda tuz yüzde 28, bal yüzde 27, ıhlamur yüzde 18, reçel yüzde 5 zamlandı. Yeşil zeytin, siyah zeytin hafif arttı. Baharatlar, çay ve şeker fiyatı sabit kaldı. Salça fiyatları yüzde 5 geriledi."