Metinde, vatandaşın Irak ve Suriye ile sınırı olan Güneydoğu Anadolu kentlerine yapacakları ziyaretleri askıya almaları ve kalabalıklardan uzak durmaları tavsiye edildi.
İsrail ile Hamas arasında 10 aydır devam eden savaştan ötürü Türkiye'de Filistin yanlısı "spontane gösterilerin" ve "şiddet olaylarının" yaşanabileceği vurgulandı.
Vatandaşlardan tetikte olmaları, kalabalıktan uzak durmaları, güncel olaylar için yerel medyayı takip etmeleri istendi.
Metinde, "Alman vatandaşlarının keyfi olarak tutuklanması, çıkış yasağına tabi tutulması veya Türkiye'ye girişinin engellenmesi hâlâ karşılaşılan durumlardan biridir. Daha önce sorunsuz bir şekilde ülkeye giriş-çıkış yapabilen kişiler, geçmişe dayalı suçlamalar veya yeni bir suç nedeniyle tekrar geldiklerinde tutuklanabilir," ifadesi yer aldı.
Buna gerekçe olarak "Birçok durumda, kovuşturmalar, terör örgütü olarak sınıflandırılan yapılarla (örneğin, PKK veya Türkiye'de terör örgütü olarak kabul edilen Gülen hareketi) bağlantılı propaganda, destek veya üyelik şüphesi üzerine dayanmaktadır. Türk kolluk kuvvetlerinin, Almanya'da ikamet eden kişilere dair geniş kapsamlı listeler tuttuğu ve bu kişilerin yeterli ön soruşturma yapılmadan dahi kolluk tedbirlerine maruz kalabileceği anlaşılmaktadır," argümanı ileri sürüldü.
Türkiye'de “terörizmin geniş tanımı nedeniyle Berlin'de ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilen bir cümlenin Ankara'da aynı kapıya çıkmayacağı” da belirtildi.
"Sosyal medyada yapılan paylaşımlar, yorumlar veya beğeniler dahi kovuşturmaya sebep olabilir," denilirken, 2022'de kabul edilmiş 7418 sayılı yasaya atıfta bulunuldu: "Yeni bir ‘dezenformasyonla mücadele yasası’ kapsamında, kolluk kuvvetlerince doğru olmadığı ve ülkenin güvenliği, kamu düzeni veya halk sağlığına tehdit oluşturduğu düşünülen beyanların yayılması da kovuşturma nedeni olabilmektedir," ifadeleri yer aldı.
Sosyal medyadaki hükümet karşıtı görüşlerden ötürü çok sayıda insanın hapis cezasına çarptırıldığı, Cumhurbaşkanına hakaret suçuyla çıkarılan tutuklama kararlarının, yurt dışına çıkış yasaklarının yaygın hale geldiği, Türkiye'ye seyahat eden bir Alman vatandaşının yurt dışına çıkış yasağı almasının ciddi sonuçlar doğurabileceği de söylendi. Bunun Türkiye ile özel ilişkilere sahip kimselerin, Alman pasaportuna sahip gurbetçilerin ve Türkiye'yi gezmek isteyen Almanların üzerinde etkili olabileceği vurgulandı.
Ayrıca gazetecilerin hiçbir açıklama yapılmadan akreditasyonlarını kaybettiği, Almanya'daki yasalara göre ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilecek ifadelerin Türkiye'de mesleki kısıtlamalara ve cezai kovuşturmalara yol açabileceği hatırlatıldı.
Son bölümde de Türkiye'deki Alman diplomatik misyonunun ve konsolosluk yardımlarının kişiyi her zaman cezai kovuşturmadan koruyamayacağına değiniliyor.
Alman Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı bu metin, sosyal medya uygulaması Instagram'a ve oyun platformu Roblox'a getirilen yasakların gündemde olduğu bir dönemde paylaşıldı.