HABER / ANALİZ - Mehmet Rumet SOYLU

Kendilerini mükemmel göstermek isteyip, sürekli bir haklılık modunda olmaya çalışanların başvurduğu bir durumdur yalan. Bir olayı anlatırken o kadar içten ve samimi görünürler ki, kendileri bile inanırlar ve hatta her yalanlarına önce kendileri inanırlar. Hayatlarında anlatacakları senaryolar hiçbir zaman tükenmez. Neredeyse sürekli kalem-kağıt yaşarlar.
Başkalarının hayatları onları çok ilgilendirir ve sürekli bir izleme, dinleme ve takip etme durumundalar. Hiç hata yapmadıkları konusunda iddialılar ve bu iddialarını insanlara dikte ederler. Mitomani olarak isimlendirilen bu durum, patalojik olmadığı için gözle görülebilir değil.
Mesela yaptıkları her hatanın üzerini, özeleştiri vermekten ziyade yalan söyleyerek kapatırlar. Bin bir dereden su getirirler ve akla hayale gelmeyecek argümanlar kullanırlar.


Kendilerince işe yarayabilecek bir kaos ortamı oluşturup sonra da sözde çözüme yönelik bir şeyler yapıp kendilerince liderlik vasfını elde etmeye çalışırlar.
Karşılarındaki insanları sürekli zan altında bırakmaktan keyif alırlar. Böylece başkalarının onlar hakkında şüphe ile düşünmelerinin önünü kapatmaya çalışırlar. Yaşadıkları hayat ile özendikleri hayat arasındaki makas açıldıkça yalana başvurular ve böylece oscarlık bir performans sergilerler.
Onlar için, çevrenin onayını almak önemli olduğu için yalana başvururlar ve böylece haklı olmak konusunda korkunç bir hırs savaşına girerler.
Hiçbir konuda başarısızlığı kabul etmezler ve en değme başarısızlığı bile bir başarı abidesiymiş gibi göstermek adına yani kendilerini haklı çıkartmak için başvururlar yalana.


Uydurdukları senaryolar için ellerinde sürekli hayali karakterler ve hayali mekanlar vardır. Hep olay mahalinde olmayan, kendilerinden teyit ya da tekzip alınabilecek durumunda olmayan ve hatta ölüler üzerinden konuşurlar. Bu onların yalan söyleme sanatını da besler bir durum. Onlarda korkunç bir rahatlık hissi de yaratır. Zira, yalanının ortaya çıkma şansı oldukça düşüktür.

Bu anlatımların bir de AMA’sı var.

Tüm bunlarla birlikte, AMA mitomanlar kendi dünyalarında hiç mutlu ve huzurlu değiller. Rahat nefes alamaz ve göze gelebilecek bir başarıları yoktur. Aslında yalnızdırlar ve sürekli yalnızlıklarında boğulup durular.

Muhabir: Mehmet Rumet SOYLU