Bilim insanları, iklim kriziolmasaydı, bu ay başından itibaren Avrupa'nın güneyi, ABD'nin bazı bölgeleri, Meksika ve Çin'de görülen sıcak hava dalgalarının yaşanmasının neredeyse imkansız olduğunu ve iklim değişikliği nedeniyle bu sıcak hava dalgalarının daha sıcak ve uzun olduğunu tespit etti. Temmuz ayının ilk haftasında tarihteki en sıcak küresel sıcaklıklar görülmüştü.
YEDİ ARAŞTIRMACI İKLİM KRİZİNİN YÜKSEK SICAKLIKLARDAKİ ETKİSİNİ ÖLÇTÜ
Aralarında Londra Imperial College Grantham Enstitüsü, Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü, Kızılhaç Kızılay İklim Merkezi ve Küresel Afet Hazırlık Merkezi olmak üzere Birleşik Krallık, Hollanda ve ABD'deki üniversite ve meteoroloji kurumlarından bilim insanlarının yer aldığı World Weather Attribution'dan yedi araştırmacı, iklim krizinin son dönemde sürekli hale gelen yüksek sıcaklıklardaki etkisini ölçtü.
Bilim insanları, bu etkiyi ölçmek için hava durumu verilerini ve bilgisayar modeli simülasyonlarını analiz ederek 1800'lerin sonundan beri yaklaşık 1,2 dereceye ulaşan küresel sıcaklık artışının ardından bugünkü iklimi geçmişteki iklimle karşılaştırdı. Bu ay Avrupa'nın güneyi, ABD'nin bazı bölgeleri, Meksika ve Çin'de sıcaklıkların 45 derecenin üzerine çıkmasına neden olan şiddetli sıcak hava dalgaları, sıcaklık alarmlarına, orman yangınlarına, sıcaklığa bağlı olarak hastaneye başvurmaya ve ölümlere yol açtı. Her bölgede sıcaklığın en tehlikeli olduğu dönemlere odaklanılan analizde, Avrupa'nın güneyinde 7 gün boyunca, batı ABD, Teksas ve kuzey Meksika'da 18 gün boyunca ve Çin'in alçak bölgelerinde 14 gün boyunca ortalama maksimum sıcaklıklar dikkate alındı. 
SICAK HAVA DALGALARI ARTIK OLAĞAN DIŞI OLAYLAR DEĞİL
World Weather Attribution'un ilişkilendirme analizinde bilim insanları, Avrupa ve Kuzey Amerika'da bu ayın başından beri yaşanan sıcak hava dalgalarının görülmesinin iklim krizi olmasaydı neredeyse imkansız olacağını, ancak fosil yakıtların yakılmaya devam edilmesi ve diğer insan faaliyetlerinin yol açtığı küresel ısınma nedeniyle sıcak hava dalgalarının "artık olağan dışı olaylar olmadığını" tespit etti.
Analize göre, iklim krizi Çin'deki sıcak hava dalgasını en az 50 kat daha olası hale getirirken, sıcak hava dalgalarının daha sıcak, uzun ve sık yaşanmasına neden oldu. İklim krizi nedeniyle, Avrupa'da sıcak hava dalgası 2,5 derece, Kuzey Amerika'da 2 derece ve Çin'de 1 derece daha sıcak oldu. Bu tür olaylar artık Kuzey Amerika'da yaklaşık her 15 yılda, Avrupa'nın güneyinde her 10 yılda ve Çin'de yaklaşık her 5 yılda bir beklenebilir.
KÜRSEL ISINMA ARTTIKÇA AŞIRI HAVA OLAYLARI 2-5 YILDA BİR YAŞANABİLİR
Karbon emisyonlarının hızla durdurulamaması ve net sıfıra indirilememesi halinde bu gibi sıcak hava dalgalarının daha da sık ve aşırı hale geleceği konusunda uyarıda bulunan bilim insanları, hali hazırda 1,2 derece olan küresel sıcaklık artışının 2 dereceye ulaşması halinde aşırı hava olaylarının her 2 ila 5 yılda bir yaşanabileceğini tespit etti. Paris Anlaşması'na taraf olan tüm ülkelerin emisyonları hızla azaltmaya yönelik mevcut taahhütlerini tam olarak yerine getirmemeleri durumunda küresel sıcaklık artışının 30 yıl içinde 2 dereceye ulaşma ihtimali oldukça yüksek. Araştırmacılar ayrıca, bir iklim fenomeni olan El Nino'nun gelişiminin ise bazı bölgelerdeki sıcak hava dalgalarına muhtemelen bir miktar ek ısı sağladığını belirledi.
'FOSİL YAKITLARIN KULLANIMI ACİLEN DURMALI'
Londra Imperial College Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Enstitüsü İklim Bilimi Kıdemli Öğretim Görevlisi Friederike Otto, analize ilişkin değerlendirmesinde, "Bu ilişkilendirme çalışmasının sonucu şaşırtıcı değil. Dünya fosil yakıtları yakmayı bırakmadı, iklim ısınmaya devam ediyor ve sıcak hava dalgaları daha aşırı hale gelmeye devam ediyor. Bu kadar basit" ifadesini kullandı. Ancak sıcak hava dalgalarının bir "iklim çöküşünün" kanıtı olmadığını belirten Otto, "Güvenli ve sağlıklı bir geleceği güvence altına almak için hala zamanımız var, ancak acilen fosil yakıt yakmayı durdurmamız ve kırılganlığı azaltmaya yatırım yapmamız gerekiyor. Bunu yapmazsak, her yıl on binlerce insan sıcaklığa bağlı nedenlerden ölmeye devam edecek. Hükümetlerin bu yılki Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'nda fosil yakıtların kullanımdan kaldırılmasını yasalaştırması kesinlikle kritik önem taşıyor" dedi.
Kızılhaç Kızılay İklim Merkezi Direktörü Julie Arrighi de ısının en ölümcül afet türleri arasında yer aldığını bildirdi. Ölümcül olan aşırı sıcakların hızla arttığına işaret eden Arrighi, "Uyarı sistemlerini, ısı eylem planlarını ve uzun vadeli uyum tedbirlerine yapılan yatırımları ölçeklendirmek çok önemlidir. Buna kentsel planlama ve sağlık, elektrik, su ve ulaşım gibi kritik sistemlerin dayanıklılığının artırılması da dahil. Aşırı sıcaklarda hayat kurtarmak için en kırılgan durumdaki insanlarla ilgilenmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü Araştırmacısı Sjoukje Philip de gezegenin eşit bir şekilde ısınmadığını belirtti. Çalışmanın, hızlı ısınma oranının Avrupa'daki yerel sıcaklıklar üzerindeki önemli etkisini bir kez daha ortaya koyduğunu vurgulayan Philip, "Bu da Avrupa'nın sürekli olarak uyum ve azaltım tedbirleri almasının acil bir gereklilik olduğunun altını çiziyor" ifadesini kullandı. (artıgerçek)