Kongre, Türkiye’deki muhalefet partilerinden seçilmiş belediye başkanlarına yönelik yargı süreçlerine ve tutuklamalara son verilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması talep edildi.
Kongre, belediye başkanlarının savunma haklarının güvence altına alınması gerektiğini, makul şüpheye dair açık deliller olmaksızın uzun tutukluluk sürelerinden kaçınılması gerektiğini belirtti. Kongre, Türkiye’deki yerel yönetimlerin çalışma koşullarının kötüleşmesinden ve hukukun üstünlüğü ile temel özgürlüklerin zayıflamasından derin endişe duyduğunu ifade etti.
MUHALİFLERE KAYYUM ATANMASI HIZ KAZANDI
Bildiri, muhalif belediye başkanlarının görevden alınması, tutuklanması ve yerlerine kayyum atanması uygulamasının hız kazandığını ve bunun Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na aykırı olduğunu vurguladı. Özellikle Ekrem İmamoğlu’na yönelik 2019 yılından bu yana süren yargı baskılarının, onun seçilme hakkını sınırlamak amacıyla kullanıldığını belirten Kongre, 23 Mart’ta gerçekleşen tutuklamayı da demokrasiye bir saldırı olarak değerlendirdi. Ayrıca, 2016’dan bu yana yaklaşık 150 belediye başkanının görevden alındığı ve milyonlarca vatandaşın demokratik temsilden mahrum bırakıldığı hatırlatıldı.
İMAMOĞLU İÇİN GELECEKLER
Siyasi görüş farkı gözetmeksizin yerel yöneticilerin görevlerini baskı ve misilleme korkusu olmadan yerine getirebilmeleri gerektiğini belirten Kongre, Türkiye ile yapıcı bir siyasi diyalog sürdürme kararlılığını dile getirdi. Bu kapsamda, Türkiye’de yerel demokrasinin durumunu incelemek amacıyla Kongre liderliği ve raportörlerin katılacağı bir ziyaretin en kısa sürede yapılacağı ve tutuklu belediye başkanlarıyla, özellikle Ekrem İmamoğlu ile yüz yüze görüşmelerin planlandığı belirtildi.