Maraş merkezli depremler sonrası bölgede bulaşıcı hastalıklarda artış yaşanıyor. Urfa ve deprem bölgelerinde, uyuz şikayetiyle hastaneye başvuran hasta sayısı her geçen gün artıyor.
Duvar’dan Fatma Keber’e konuşan Harran Üniversitesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aksoy, uyuzun son zamanlarda adeta bir salgına dönüştüğü konusunda uyardı.
Urfa Tabip Odası Başkanı Dr. Bulut Ezer de çadır kentlerdeki yaşam koşullarının ve hijyene erişimin kısıtlı olmasının vaka sayılarının artmasında etkili olduğunu ifade etti.
‘ÇADIR, YURT GİBİ TOPLU YERLERDE YAŞAMA VAKALARI ARTIRDI’
Uyuzun en kolay yayılma alanının toplu alanlar olduğunu belirten Aksoy, okul, kışla, huzurevi gibi toplu alanlarda, çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklığı zayıf olan kişilerde bulaşın daha kolay olduğunun altını çizdi.
Urfa Tabip Odası Başkanı Dr. Bulut Ezer, deprem bölgelerinde çadırlarda, yurt gibi toplu halde yaşanılan yerlerde kalmanın, suya erişimin kısıtlı olmasının, salgının boyutlarını daha da artırdığını belirtti.
Hastalığın, hijyen ve temizliğe dikkat edilmediği durumlarda tetiklendiğini kaydeden Ezer, “Genelde hayvandan değil de insanda insan bulaşın daha çok olduğu bir hastalık türüdür. Uyuz mikrobu, yavaş hareket eden bir canlıdır; temasın 20 dakika üzeri olduğu dönemlerde yani ten teması durumlarda bulaş gerçekleşir. Kıyafetlere de geçebildiği için ev içerisinde aynı yatağın ya da eşyaların kullanılması halinde de bulaş gerçekleşir” diye konuştu.
‘HASTALAR UTANDIĞINDAN UYUZ OLDUĞUNU SÖYLEMEYE ÇEKİNİYOR’
Sağlık Bakanlığı’nın uyuzun tedavisinde kullanılan ilaçları ücretsiz dağıttığını belirten Ezer, vakaların cezaevlerinde de yaygınlaştığı bilgisin verdi. Hastalığın çocuklar arasında da yaygın olduğunu anlatan Eser, “Özellikle yeni doğan bebeklerde de görmeye başladık ki, bazısı çok ağır deri hastalıklarına yakalandı ve sonuçları kötü oluyor. Özellikle çocuklara ve yaşlılara dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.
Uyuz vakalarında ilaç olarak kullanılan losyonun nasıl uygulanacağı hakkında bilgi veren Ezer şunları söyledi: “Yetişkinlerde boyun altı losyonun kullanılmasını isteriz. Çocuklarda ve bebeklerde, losyonun kafaya da kullanılması gerekiyor. Özellikle çocuklarda vücudun kıvrım alanlarına mutlaka sürülmesi lazım. Losyonun bütün vücuda, genital bölge dahil bütün alanlara doğru bir şekilde uygulanması, dikkat edilmesi gerekir.”
Hastaların, hastalıklarını sakladıklarına da şahit olduklarını söyleyen Ezer, “Utanıyorlar, bunu çok görmeye başladık. Bulaştığını söylemeye çekiniyorlar ve bu nedenle hastalık ilerleyinceye kadar müdahale olmuyor. Bu da hastanın çevresine bulaşmasına neden olan en önemli etkenlerden biri durumunda” ifadelerini kullandı.
‘ÇOCUKLAR OKULLARDA UYUZA YAKALANIYOR’
Çoğu kişinin utandıkları gerekçesiyle hastalığını gizlediğini kaydeden E.G., defalarca doktora gitmesine rağmen ilacın iyi gelmediğini söyledi.
Haliliye ilçesi Süleymaniye Mahallesi’nde bulunan bir okulda vakaların arttığını ve kendi çocuklarının da uyuza yakalandığını belirten Fatma G., “Benim ayrı okullarda okuyan iki çocuğum var fakat ilaç tedavisinin bir faydasını görmüyorlar. Buna başka bir çözüm bulunmalı, sonuçta çocuklar anlamıyor. Ben ne kadar çocuklarıma ‘hijyenli olun, koruyun kendinizi’ desem de en ufak temasta yayılan bir illet” diye konuştu.
Torununun uyuz hastalığı dolayısıyla 15 gündür evde olduğunu ve okula gidemediğini belirten Emine H. de vakalara karşı çözüm isteyenlerden oldu.