Diyarbakır Kuyumcular Odası, yasağın sadece üretim ve satış süreçlerini kapsadığını, dolayısıyla vatandaşların elindeki kesme altınları rahatlıkla kuyumcularda bozdurabileceklerini duyurdu.

Son yıllarda fiziki altına yönelik düzenlemelerin, özellikle döviz piyasasında yaşanan regülasyonlarla paralel olarak sektörde kısıtlamalar getirdiği belirtilen açıklamada, bu tür kısıtlamaların kayıt dışı ekonomiyi engellemeyi hedeflediği ifade edilse de esas amacın kuyumculuk sektörünü daraltmak olduğu vurgulandı.

Altın-17

Açıklamada, 2024 yılı itibarıyla sektörün daha da sıkı düzenlemelerle karşı karşıya kalacağına dikkat çekildi. Diyarbakır Kuyumcular Odası, bu süreçte kuyumculuk sektörünün yalnız bırakılmaması gerektiğini belirterek, tüm kuyumcular odalarının ve sektörel temsilcilerin bir araya gelerek güç birliği yapması çağrısında bulundu. 

Oda Başkanı Mehmet Yüksel, sektörün geleceği için tüm kuyumcuların düzenli vergi ödemesi, kayıt dışı işlemlerden kaçınması ve sektörel dayanışmaya katkıda bulunması gerektiğini belirtti. Ayrıca, bu süreçte Türkiye genelindeki kuyumcular odaları ve meslek birliklerinin ortak hareket ederek, yetkililerle doğrudan temas kurarak sorunları çözme yönünde adımlar atmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.

Diyarbakır Kuyumcular Odası, tarafından paylaşılan açıklamanın tam metni ise şöyle:

“Değerli Kuyumcu Esnaflarımız ve Kıymetli Vatandaşlarımız,
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren kesme altın (astar altın) satış yasağı, sektörde büyük bir endişe ve belirsizlik yaratmıştır. Ancak öncelikle, vatandaşlarımızın paniğe kapılmasına gerek yoktur. Bu yasak yalnızca üretim ve satış sürecini kapsamaktadır. Elinde kesme altın bulunan vatandaşlarımız, kuyumcularda rahatlıkla bozdurma veya farklı ürünlerle değiştirme işlemi yapabilirler.

Son yıllarda özellikle döviz piyasasında yapılan regülasyonlar gibi, fiziki altının da kademeli olarak daraltılmaya çalışıldığı bir sürece girdiğini görmekteyiz. Kuyumculuk sektörümüz üzerinde yoğun bir baskı oluşturulmakta, fiziki altının dolaşımının kısıtlanması adına adımlar atılmaktadır. Altına yönelik bu tür kısıtlamaların, yastık altı altının ve kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesi amacıyla yapıldığı belirtilse de esas hedefin fiziki altına erişimi zorlaştırarak kuyumculuk sektörünü daraltmak olduğu görülmektedir.

SEKTÖRÜMÜZÜ BEKLEYEN RİSKLER VE BİRLİK OLMA ZORUNLULUĞU

Hepimizin bildiği üzere, 2024 yılında kota uygulamaları sektöre ciddi sınırlamalar getirmişti. Önümüzdeki yıllarda ise bu kısıtlamaların daha da sıkılaştırılacağını ve sektörümüzü daha büyük zorlukların beklediğini görmekteyiz.

Altına yönelik bu düzenlemeler, yalnızca fiziki altının dolaşımını engellemeye değil, aynı zamanda kuyumculuk sektörünü daraltmaya yönelik bir politika izlemektedir.

Kuyumculuk sektörü sahipsiz değildir ve sahipsiz bırakılmamalıdır!

Türkiye genelindeki tüm kuyumcular odalarının, meslek birliklerinin ve sektör temsilcilerinin tek ses olarak hareket etmesi gerekmektedir.

Diyarbakır Kuyumcular Odası olarak, esnafımızın haklarını korumak için en güçlü mücadeleyi veren odalardan biri olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Ancak bu mücadelede yalnız olmamız sektörümüze zarar verir. Tüm Türkiye’deki kuyumcular odaları olarak güç birliği yaparak yetkililerle doğrudan temas halinde olmamız, sektörümüzün geleceğini korumamız açısından hayati önem taşımaktadır.

Bu süreçte, kuyumcu esnafımızın da vergisini düzenli ödemesi, kayıt dışı işlemlerden uzak durması ve sektörel dayanışmaya katkıda bulunması gerekmektedir. Çünkü güçlü bir sektör için şeffaf ve düzenli bir ticaret yapısı şarttır.

Buradan Türkiye’deki tüm kuyumcular odalarına ve meslek temsilcilerine sesleniyoruz:
Gelin, sektörümüzün geleceği için tek bir ses olalım! Yetkililerle doğrudan görüşerek, sektörümüzün yaşadığı sorunları ve taleplerimizi bir araya gelip ortak bir mücadeleyle çözelim.

Sektörümüzün geleceği için verdiğimiz bu mücadelede, her zaman olduğu gibi esnafımızın ve vatandaşlarımızın yanında olacağız.”

Kaynak: HABER MERKEZİ