ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA

Dünya genelinde “maymun çiçeği” olarak bilinen “Mpox” virüsünün hızla yayılımı korku yarattı. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 16 bin 700 vaka tespit edilirken, 570’den fazla kişi de yaşamını yitirdi. 
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hızla yayılmaya devam eden virüs nedeniyle "küresel acil durum" ilan etti. Türkiye’de ise Sakarya’da, Senegal uyruklu bir kişide virüs şüphesiyle karantinaya alındığı iddiaları Sağlık Bakanlığı tarafından reddedildi.
Maymun çiçeği virüsüne karşı uyarılarda bulunan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Veysi Ülgen ve Mikrobiyoloji Uzmanı Hicran İzci Yıldız, önemli uyarılarda bulundu.   

RESMİ OLARAK DUYURULMUŞ BİR VAKA YOK 

Resmi olarak duyurulmuş herhangi bir vaka olmadığına işaret eden Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Veysi Ülgen, "Şu anda Diyarbakır'da en Mpox yani ‘maymun çiçeği’ denilen bulaşıcı hastalık ile ilgili resmi olarak duyurulmuş vaka yoktur. Dolayısıyla bu anlamda Diyarbakır'da vaka var diyemeyiz. Ama genel olarak bu tür bilgilerin paylaşımında sorun var. Önce hayır deniyor, sonra vaka olduğu ortaya çıkıyor. Covid pandemisi döneminde de öyle olmuştu. 2020'nin başlarında şikâyetler Covid’e benziyordu. Ama ülkemizde yok denilmişti. Ardından 11 Mart 2020 de pandemi ilan edildi. Umarım gerçekten vaka yoktur. Fakat bizim bu şeffaf olmayan süreçlerle ilgili kaygılarımız var" dedi.  

“ÜLKEMİZ RİSK ALTINDA”

Bu tür viral hastalıkların hızla yayıldığına vurgu yapan Dr. Ülgen, "Sonuçta bunun gibi viral hastalıklar dünya genelinde, ülkeler ve toplumlar birbirleriyle sürekli iç içe geçtiği için kolayca yayılıyor. Salgın hastalıklar artık evrenseldir. Bir ülkede görülmesi, diğer ülkelerin de hazır hale gelmesi anlamına geliyor. Çünkü sürekli insan sirkülasyonu ver ve bulaşma riski çok yüksek. Şuan bizim ülkemizde risk altındadır" diye konuştu. 
Hastalığın belirtilerine de değinen Ülgen, "Belirtiler anlamında genelde, üst solunum yolunda yaşanan baş ağrısı, ateş, boğaz ve kas ağrıları görülüyor. O yüzden bu tür şikayetler diğer grip gibi hastalıklar veya üst solunum yolları hastalıklarıyla karışabilir. O yüzden şimdiden önlem almak gerekiyor" uyarısında bulundu. 

“KAMU HASTANELERİNİN DURUMU ORTADA” 

Diyarbakır'da kamu hastanelerinin durumunun ortada olduğuna dikkat çeken Ülgen, şunları söyledi: 
"Hastanelerin yoğunluğu ortada, randevu sisteminin hali ortada. Aciller çok yoğun. Bu tür salgın hastalıklar kamunun denetiminde olmalı. Özel hastaneler bu salgın hastalıklara karşı asıl rolü oynayamaz. Önemli olan burada kamu hastanelerinin hazır olması. Biran önce hazırlık yapmak gerekiyor. Özellikle toplumu bulaşma anlamında uyarmak gerekiyor. İnsanlar birbirleriyle muhatap mümkünse yakın temas etmemeli. Pandemi kurallarında bir deneyim var, o deneyimleri hatırlatıyoruz. Mümkün olduğunca el ile ve yakın temasta bulunulmamalı. Toplu yaşam yerlerinde, ya da yolculuklarda maske kullanılmalı.” 

“DİYARBAKIR SALGINA HAZIR DEĞİL”

Diyarbakır'ın şuan bu salgına hazır olmadığının uyarısını da yapan Ülgen, şunları kaydetti: "Diyarbakır da diğer iller de şuan bu salgına hazır değil. Şuan yaz dönemi çalışanların çoğu yıllık izinde. Birinci basamak sağlık hastaneleri zaten sıkıntılı. İlçe sağlık müdürlükleri ve aile hekimleri şuanda bu salgına hazır değiller. Biz zaten aile hekimlerinin sorunlarını sürekli gündeme getiriyoruz. Bu haliyle hazır olduğunu düşünmüyorum. Ama bakanlık ve bağlı teşkilatların  kamu ve özel hastanelerin, sağlık meslek örgütlerinin, sağlık çalışanlarının  ve toplumun hazır olması gerekiyor."

Silinen Kürtçe Yazılara Diyarbakırlılar Nasıl Tepki Verdi4

VİRÜSÜN BELİRTİLERİ NELERDİR?

M çiçeği salgınının belirtileri, tedavi süreci ve korunma yollarına dair bilgi veren Mikrobiyoloji Uzmanı Hicran İzci Yıldız ise, şunları söyledi:

“M çiçeği belirtileri, ateş, başağrısı, sırt ağrısı, döküntüler ve lenfadenopatidir. Lenfadenopati olması, bu hastalığı kızamık, çiçek ve su çiçeği gibi diğer döküntülü hastalıklardan ayırır.  

M ÇİÇEĞİ NASIL BULAŞIR?

Mi çiçeğinin bulaşma yollarına dikkat çeken Yıldız, "Koronavirüs gibi hızlı bulaşın aksine, insandan insana uzun süreli yakın ten tene temasla bulaşıyor. Cilt lezyonlarına temas edecek şekilde sarılma, cinsel temas, lezyonlarla temas etmiş çarşaf, havlu gibi eşyalarla temas bulaşta çok önemli. Özellikle hijyen kurallarına dikkat edilmeyen yerlerde, (toplu taşıma araçları vb.) bulaşma riski artıyor. Bulaşma döküntülerin içindeki sıvıdan temasla bulaşıyor çünkü bu sıvıların virüs yükü çok fazla.

NE GİBİ ÖNLEMLER ALINMALI?

Yıldız, alınması gereken önlemleri de şöyle sıraladı:

"Hijyen çok önemli. Covid sürecindeki gibi sürekli eller yıkanmalı.  Sağlık çalışanları hastalarla sürekli temasta olduklarından şüpheli vakalarda maske, gözlük, eldiven gibi kişisel koruyucu ekipman kullanmalıdır. Temasın azaltılması gerekiyor. Hijyen çok önemlidir. Temizliğe çok önem verilmeli."

ÇİÇEK VİRÜSÜ AŞISI OLANLAR DAHA KORUMALI

1980'den önce çiçek virüsü aşısı olanların bu hastalık karşısında daha koruyucu olduğunu da dile getiren Yıldız, M çiçeği virüsünün DNA yapısı çiçek hastalığı etkeni virüsle benzer olduğundan, o yıllarda aşı olanlar daha korunmalı. Ama yine de aşıların koruyuculuk sürelerini düşünürsek, çok dikkatli olmak lazım" uyarısında bulundu.

Muhabir: Güneş OCAĞA