Diyarbakır, Türkiye'nin güneydoğusunda tarihi zenginliği olan bir şehirdir ve birçok farklı kültüre ev sahipliği yapmıştır. Diyarbakır'ın tarihi kilise ve camileri farklı dönemlere ait izler taşır.
Diyarbakır’da tarih içinde Ermeni, Süryani, Keldani, Nasturi ve Rumlara ait 22 kiliseden bahsediliyor. Bu kiliselerin bazıları tamamen, bazıları ise kısmen yıkılmış olsa da günümüze ulaşanları da mevcuttur. Kentte yüzyıllar içinde hemen hemen her tür Hristiyan mezhebi kendini temsil etmiştir.
Diyarbakır 7’inci yüzyıldan itibaren Müslümanların egemenliği altına girmeye başlamıştır. Sur içinin en eski camisi ise 7’inci yüzyılda Mar Toma Kilisesi’nin Ulu Cami dönüştürülmesidir. 1160 yılında Nisanoğulları tarafından İç Kale’de inşa edilen Hz. Süleyman Camisi’de en eski camiler arasında gösteriliyor. Sur içindeki camilerin büyük bölümü Akkoyunlu döneminde yapılmıştır. Bu dönemde yapılan 12 cami arasında en eskisi 1150-51 yıllarında yapılan Ömer Seddat Cami’dir. Kentte cami sayısındaki artış ise 16’ıncı yüzyıldan sonra Osmanlıların egemen olmasıyla başlıyor. Osmanlı tarafından yaptırılan 15 caminin en eskisi 1516 yılında yaptırılan Bıyıklı Mehmed Paşa Cami, en yenisi ise 1869-75 yılları arasında yapılan Kurt İsmail Paşa Cami’dir.
İŞTE DİYARBAKIR SUR’DA BİLİNEN BAZI TARİHİ KİLİSELERİ:
Meryem Ana Kilisesi: Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Lalebey Mahallesi’nde bulunan bu kilise tarihi ve kültürel önemi sahip olan bir yapıdır. Ortodoks Süryanilere ait olan kilisenin 3’üncü yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Kilise günümüzde birkaç kez yanmış, yıkılmış, yenilenmiş ve onarılmıştır. Taş ustalarının adeta bütün hünerlerini sergiledikleri yapının iç duvarları gösterişten uzaktır.
Meryem Ana Kilisesi adı genellikle Hristiyan inançlarına göre İsa'nın annesi Meryem'e ithaf edilen kiliselerde kullanılır. Bu tür kiliseler genellikle tarihi ve kültürel öneme sahip olup, şehirlerde veya kasabalarda turistler tarafından ziyaret edilen yerler arasında yer alır. Kilisenin mimari tarzı, inşa tarihi ve diğer özellikleri, ziyaretçilere kilisenin tarihini ve önemini anlama fırsatı sunar.
Mar Petyun Kilisesi: Diyarbakır Sur ilçesinde Özdemir Mahallesi’nin Yeni Kapı Caddesi’nde bulunan bu kilisenin ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmiyor. Ancak tarihi geçmişinin 6’ıncı yüzyıla kadar gittiği ifade ediliyor. Katolik mezhebinden Keldaniler tarafından günümüzde halen kullanılan kilise, tarih içinde birçok kez onarımda geçirilmiştir. Kentin birçok yapısında olduğu gibi bu kilisede de siyah bazalt taş kullanılmıştır. Duvarları, kemerle bölünmüş dört nefli kilisedir.
Surp Sarkis Kilisesi: Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Alipaşa Mahallesi’nde yer alan bu kilise günümüzde restore edilmeyerek kaderine terk edilmiştir. Katolik Ermenilere ait olan kilisenin 16’ıncı yüzyılda inşa edildiği biliniyor. Bazalt taşların kullanıldığı kilisede, dört kemer dizininin birbirinden ayırdığı beş neflidir ve iki katlıdır.
Kilise, Surp Sarkis olarak bilinen Aziz Sarkis'e adanmıştır. Aziz Sarkis, Ermeni Kilisesi'nde saygı gören bir azizdir ve anısına birçok kilise inşa edilmiştir. Kilise, geleneksel Ermeni mimarisi özelliklerini taşıyan bir yapıdır. Kilise günümüzde definecilerin hedefi haline gelmiş, kazılardan dolayı büyük bir bölümü tahrip edilmiş ve geriye kalan bölümü ise yıkılma tehlikesi yaşıyor.
Kilise, bir dönem çeltik fabrikası olarak da kullanıldığı için Çeltik Kilisesi olarak da anılıyor.
Surp Giragos Kilisesi: Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Yeni Kapı Caddesi’nde yer alan bu kilise, kentin en büyük Ermeni kilisesi olarak biliniyor. 1376 yılında inşa edilen kilise, 2011 yılında restore edilerek tekrar ibadete açılmıştır.
Saint George Kilisesi: Diyarbakır’ın Sur ilçesinde İçkale içinde yer alan bu kilisenin ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmemektedir. Ancak inşasında kullanılan malzemelere bakacak olursak kilisenin milattan sonra 2'nci yüzyıla ait olduğu düşünülüyor. Artuklular Dönemi'nde sarayın hamam olarak kullanıldığı ifade ediliyor. Günümüzde sanat galerisi olarak kullanılıyor.
Ermeni Katolik Kilisesi: Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Hasırlı Mahallesi’nde Gazi Caddesi yakınlarında bulunan bu kilise mimari zenginliği ile biliniyor.
Protestan Kilisesi: Bu kilise Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Cemal Yılmaz Mahallesi’nde bulunuyor.
İŞTE DİYARBAKIR SUR’DA BİLİNEN BAZI TARİHİ CAMİLER
Ulu Cami: Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Cami Kebir Mahales’nde yer alan bu cami, Müslümanlar tarafından 5’inci Harem-i Şerif olarak kabul ediliyor. Ayrıca bölgenin eski camisi olarak biliniyor. 639 yılında Müslümanlar tarafından Diyarbakır’ın ele geçirilmesiyle kentin en büyük kilisesi olan Mar Toma Kilisesi bu camiye dönüştürülmüştür.
1115 yılında yangın ve deprem sonrasında içerisindeki kemerler, sütunlar ve bezemeli taşların hepsi yıkılmıştır. Dışarıda bulunan mermer taşları ise bu tarihten sonra yapılmıştır. Ulu Cami'nin avlu cephelerinde farklı dönemlere ait mimari örneklerini görmek mümkün. Ayrıca bu cami içerisinde yer alan Zinciriye medresesinde El Cezeri’nin ilk derslerini verdiği belirtiliyor.
Kiliselerde olduğu gibi camilerde siyah bazalt taştan yapılmıştır.
Behram Paşa Cami: Diyarbakır’ın Sur İlçesinde Abdaldede Mahallesi’nde yer alan bu cami, Behram Paşa tarafından yapılmıştır. 16. yüzyılda Osmanlı döneminde yapılan Behram Paşa Cami, Mimar Sinan dönemi yapıları arasında en görkemlisi olarak gösteriliyor. Cami, kubbesi ve minaresiyle dikkat çekiyor.
Nebi Cami: Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Cami Nebi Mahallesi’nde yer alan bu caminin 16’ıncı yüzyılın başlarında Akkoyunlar tarafından yapıldığı biliniyor. 20’inci yüzyılın başlarında çöken caminin minaresi orijinal yerinden bugünkü olduğu yere taşındığı ifade ediliyor. Minare yazıtına göre 1530 yılında Kasap Hacı Hüseyin tarafından hayrat olarak yapıldığı yazıyor.
Safa (Parlı) Cami: Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Melikahmet Mahallesi’nde yer alan bu caminin 15’inci yüzyılda Akkoyunlular döneminde Uzun Hasan tarafından inşa edildiği ifade ediliyor. Minaresinin taş işçiliği ile ilgili dikkat çeken cami, minarenin harcı ise Diyarbakır çevresinde yetişen kokulu bitkilerle karılmış.
Dört Ayaklı Minare (Şeyh Mutahhar) Cami: Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Yeni Kapı Caddesi üzerinden yer alan bu caminin, Akkoyunlu Kasım Han tarafından yapıldığı biliniyor. Taş sütunlar üzerinde yükselen sanat eseri minare camiden daha çok dikkat çekiyor. Halk arasında minareyi taşıyan sütun boşluklarının arasından yedi defa geçenin her dileğinin kabul olduğuna inanılır. Bölgenin dört sütun üzerine oturtturulmuş tek minaresidir.
İskender Paşa Cami: Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde İskender Paşa Mahallesi’nde bulunan bu caminin 1563’lü yıllarda Osmanlı’nın Diyarbakır Valisi İskender Paşa tarafından inşa edildiği biliniyor. İskender Paşa’nın Hamravat suyunun kente getirilmesinde önemli katkısı olduğu belirtiliyor.
Melik Ahmet Paşa (Melek Ahmed Paşa) Cami: Diyarbakır’ın Sur ilçesi’nde Melikahmet Mahallesi’nde yer alan bu caminin 16’ıncı yüzyılda Diyarbakırlı Melik Ahmet Paşa tarafından yapıldığı biliniyor. Plan ve mimarisinde Mimar Sinan’ın etkisi görülüyor. Mihrabı çinilerle kaplı yapı, altta dükkanlarla üstte cami bölümüyle dikkat çekiyor.
Hadım Ali Paşa Cami: Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Alipaşa Mahallesi’nde yer alan caminin 1534-37 yılları arasında Osmanlı’nın Diyarbakır Valisi Hadım Ali Paşa tarafından inşa edildiği biliniyor.
Hz. Süleyman Cami: Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde İç Kale’de yer alan bu caminin 1160 yıllarında Nisanoğulları tarafından inşa edildiği biliniyor. Cami ayrıca içerdiği türbe mezarlardan ötürü sahabe türbesi olarak da alınır.
Kurşunlu Cami (Fatih Paşa Cami, Bıyıklı Mehmed Paşa Cami): Diyarbakır’ın Fatihpaşa Mahallesi’nde yer alan caminin Osmanlı Valisi Bıyıklı Mehmed Paşa tarafından inşa edildiği biliniyor. Günümüzde kubbe ve çatısı kurşunla kaplı olduğu için Kurşunlu Cami olarak bilinen bu yapının tarih içindeki isimleri Bıyıklı Mehmed Paşa Cami ve halk tarafından Bıyıklı Mehmed Paşa’ya “Fatih Paşa” unvanı verilmesiyle caminin ismi Fatih Paşa Cami olarak ta bilinir. Mehmed Paşa’nın mezarının da caminin doğusunda yer aldığı belirtiliyor.