ÖZEL HABER / Mehmet Rumet SOYLU
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde her yıl Mart ayının son 3 günü kutlanan Ser Hivde bayramının farklı birkaç tarihsel hikâyesi olmakla birlikte halkın doğa, bereket ve baharla ilişkilendirdiği geleneksel kutlama haline de dönüşmüştür zaman içinde. Ancak Ser Hivde’nin özünde, tarihsel olarak çok eskiye dayanan ve bölgenin kültüründe önemli bir yer tutan bir hikâye ve anlam da vardır.
Kesin bir tarih olmamakla birlikte M.S. 641 yılından bu yana kutlandığı rivayet edilir. Murat Şenlikleri olarak da isimlendirilen Ser Hivde, bir panayır şeklinde kutlanır. Ser Hivde’nin geçmişi İslam’ın yayılışına dayanmaktadır. Silvan, Muaz bin Cebel tarafından fetih edildikten sonra, ordusu şehrin 30-40 km. kuzey doğusundaki Kumgölü (Emerka) dolaylarındaki Murat Ovası’nda, Bizanslılar ordusu tarafından pusuya düşürülür. Olayda, aralarında komutan Maaz olmak üzere şehit düşenler oraya defnedilir. Maaz annesi rüyasında Hz. Muhammed’i görmüş ve oğlunun şehitlik mertebesine ulaşmış olmasına ikna olur. Bu müjdeli haberi her yıl sevinçli bir şenlik halinde kutlar. Bölge halkı, bu görevin Peygamberimiz tarafından verilmiş olduğuna inanır.
TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN GELİYORLAR
Silvan’a bağlı Kumgölü Köyü’nün Susamış Mezrası’nda başlayan etkinliklere, Türkiye’nin her yerinden ve bölgeden on binlerce insan katılır. Üç gün üç gece süren şenliklerde alışverişler için pazarlar kurulur, çeşitli yarışlar yapılır ve en önemlisi de Maaz’ın düğün gecesi kabul edilerek kına gecesi düzenlenir. Erbaneler eşliğinde zikir seansları yapılır kimileri halaylar çeker ve en önemlisi de dengbejler klamlarını söylerler. Buraya gelen ziyaretçiler, sahabe türbesinde dua edip, dileklerde bulunurlar.
DOSTLUKLAR PEKİŞİR, DÜŞMANLIKLAR UNUTULUR
Ser Hivde aynı zamanda baharın gelişi olarak da kutlanır. Toprağın yeniden canlanması ve ürünlerin yetişmeye başlaması tarihi olarak da kabul edilir. Bu vesile ile toplumda birlik ve dayanışma ruhunun pekişmesi için de kutlanır. Zorluklarla dolu geçen kışın ardından, köylüler bir araya gelir, dostluklarını pekiştirir, eski düşmanlıkları bir kenara bırakırlar. Birbirini tanımayan insanların bile birbirine iyi dileklerde bulunup dualar ettiği ve karşılıklı misafirliklerin yapıldığı bir etkinliktir.
Evlenme çağına gelen gençler de bugünde birbirlerini görme ve hislerini ifade etme fırsatı bulurlar. Yani bu şenliklerde insanlar, yeni başlangıç ve yeni hayatlara kapı aralarlar.