ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA 

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri İdris Kurt ve Berat Bingöl, tatil dönemlerinde inşaat işlerinde çalışarak eğitim masraflarını karşılıyor. Zorlu yaşam koşullarına rağmen eğitimlerine devam eden bu iki genç, hayata tutunma ve hedeflerine ulaşma adına sergiledikleri azim ve kararlılıklarıyla örnek oluyorlar. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuşan Kurt ve Bingöl, tek amaçlarının topluma yardım eden hekimler olmak istediklerini söylediler.

TÜRKÇE BİLMEDİĞİ İÇİN, EĞİTİME GEÇ BAŞLADI  

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi İdris Kurt, yaşamının her döneminde karşılaştığı zorlukları aşarak başarılı bir öğrenci ve geleceğin hekimi olma yolunda büyük adımlar attığını ifade etti. Kürtçe konuşarak büyüyen ve Türkçe bilmeden şehre göç eden Kurt, eğitim hayatına da bu nedenle geç başladığını söyledi. Kurt, 7 yaşına kadar köyde yaşarken, anadilinin Kürtçe olması nedeniyle şehre göçtüğünde büyük bir dil bariyeriyle karşılaştı. Okula başlamakta zorlandı, hatta bir yıl boyunca okula alınmadı. İlkokulda Türkçeyi anlamadığı için iddiasına göre öğretmenlerinin şiddetine uğradı, ancak bir gün amcasının getirdiği okuma kitapları sayesinde okuma yazmayı öğrenmeye başladı. Bu, onun eğitim yolundaki dönüm noktasıydı.

SAKARYA'DA FINDIK TOPLARKEN, HEKİM OLMAYA KARAR VERDİ 

Sakarya'da fındık toplarken geçirdiği trafik kazası sonucu yanlış bir teşhisle hayatının hedef noktasının değiştiğini belirten Kurt, "Benim en baştan beri hayalim doktor olmaktı. Nedeni de şu; Sakarya'da fındık topladığım dönemde bir trafik kazası geçirdim. Hastanede işini bilmeyen bir doktor beynimde tümür olduğunu söyledi. Ben de o zaman 11. sınıftan 12. sınıfa geçmiştim. Ben aileme beynimde tümür kisti olduğunu söylemedim. Çünkü aileme demiş olsaydım çalışmama izin vermeyeceklerdi ve para kazanamayacaktım orada. Diyarbakır'da geldiğimde durumumu anlattım. Ailem beni hastaneye götürdü ve doktor bana beynimde tümür kisti olmadığını söyledi. Ben o günden sonra hekim olmaya karar verdim. Şuan tıp öğrencisiyim. Birinci sınıftan beri sınıf birinciliğim var. Birinci olmamın nedeni de gelecekteki hastalarıma doğru teşhis koymak. Bu yüzden çok çalışıyorum" dedi.

TERCİHİ DİCLE ÜNİVERSİTESİ OLDU 

17 Temmuz sabahı inşaatta çalıştığında sınav sonuçlarının açıklandığını ve Türkiye genelinde sayısal alanda 8668.'lik bir derece elde ettiğini söyleyen Kurt, "Bana başka illerde daha iyi tıp fakülteleri de çıkmıştı, ama ben hem ekonomik sıkıntılar, hem de burada okumak için Dicle Üniversitesi'ni tercih ettim" diye kaydetti.  

YAZ TATİLLERİ ONUN İÇİN PARA KAZANMAK DEMEK 

“Yaz tatillerinin kendisi için para kazanmak demek olduğunu” ifade eden Kurt, şöyle devam etti:
"Yaz demek benim için para kazanmak demek. Ben de tatil kavramı hiçbir zaman oturmamıştı. Gençler yazın tatilde denize giderler, bende öyle bir şey yok. Yazın benim için çalışma dönemidir. İlkokuldayken yazın el arabası kullanırdım, lisede Karadeniz'e fındığa giderdim, üniversite hayatımda da 15 günlük sömestr tatili ve yaz tatilinde başka illere gidip inşaatlarda çalışıyorum. Tatillerde inşaatlardan kazandığım paramı biriktiriyorum ve dönem için eğitim masraflarıma harcıyorum. Maalesef ülkemizin son durumuna baktığımızda bir öğrenci için bir kitap almak lüks olmuş. Ve bu içler karartıcı bir durum. Gezmek ve iyi bir yemek bizim için çok büyük bir lüks. Zaten bunları yapamıyorum. Ama kendimi dönem içinde geçindirmek için çalışıyorum." 

Diyarbakır’da Geleceğin Doktor Adayları Inşaatlarda 3

TOPLUMA YARDIM EDEN BİR HEKİM OLMAK İSTİYOR

Topluma yardım etmeyi amaçlayan bir hekim olmak istediğini vurgulayan Kurt, sağlık hizmetlerine erişimdeki adaletsizliklere karşı duyduğu tepkiyi de şöyle dile getirdi: "Özellikle fakir ve dar gelirli bireylerin daha uygun koşullarda sağlık hizmeti almasını sağlamak için mücadele edeceğim. En büyük hayalim, topluma faydalı bir hekim olmak. Geçenlerde fakültemizde bir öğretim görevlisinin halktan fahiş fiyatlar aldığı için cezaevine gönderildiğini öğrendim ve bu olay beni derinden etkiledi. Böyle bir durumla karşılaşmamak için, bu mesleği seçmek ve bu tür uygulamalara karşı bir cephe almak istiyorum. Asla özel hastanelerde çalışmayacağım. Bunun sözünü kendime verdim. Ben halkın doktoru olacağım ve asla kimseden bir lira bile ücret talep etmeyeceğim. Ve özellikle de beyin ve sinir cerrahisini istiyorum. Çünkü bu işte en iyi paranın döndüğü yerdir. Bir ameliyat için 1000-150 bin TL para isteniyor. Yazık günah değil mi? Bu halka reva mı? Bu adaletsizliktir. Ben bu çarkı bozmak için hekim olmak istiyorum." Gençlere yönelik önemli tavsiyelerde bulunan Kurt, gençlerin başarıya ulaşabilmeleri için öncelikle net bir hedef belirlemeleri gerektiğini vurguladı. 

YÜKSEK MALİYET EĞİTİM SÜRECİNİ ZORLAŞTIRDI 

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Berat Bingöl de, eğitim hayatı boyunca karşılaştığı maddi zorluklarla nasıl başa çıktığını anlattı. Başlangıçta mühendislik hayalleri kuran ancak istediği bölümlere yerleşemeyen Bingöl, dönemin şartlarına göre en mantıklı seçeneğin tıp olduğunu belirterek bu alanda eğitim almaya karar verdiğini, ancak tıp bölümünün yoğun çalışma temposu ve yüksek maliyetleri, onu eğitim sürecinde büyük zorluklarla karşı karşıya bıraktığını söyledi.

ANSİKLOPEDİ VE TIPLA İLGİLİ KİTAPLAR ÇOK PAHALI

Tıp eğitiminin maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle bir yandan okurken, diğer yandan inşaatlarda çalışmak zorunda kalan Bingöl, "Ansiklopedi ve tıpla ilgili kitaplar çok pahalı. Genelde PDF'ler üzerinden kaynak kullanıyoruz. Elimizden geldiğince minimalize etmeye çalışıyoruz" dedi.

EĞİTİMİNİ SÜRDÜRMEK İÇİN İNŞAATTA ÇALIŞIYOR

İlk yılında Ergani'de bir inşaat firmasında muhasebecilik yaparak gelir elde etme sürecine girdiğini dile getiren Bingöl, ikinci sınıfa geçişte İstanbul’da bir inşaatta boyacılık yaptığını söyledi. Bingöl, “Bursum 3 bin TL, ancak yol ve günlük simit paramı karşılamaya yetiyor. Ansiklopedilerimin her biri yaklaşık 4 bin TL. Bu durum beni çok zorluyor. Ancak şuan tek amacım ileride iyi bir doktor olmak” diye konuştu.

Muhabir: Güneş OCAĞA