HABER- Ceren AKYIL
Diyarbakır Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Dicle Amed Kadın Platformu (DKAP) “Nasıl doğuracağımızı değil, nasıl hayatta kalacağımızı konuşun” başlıklı basın açıklaması düzenledi.
Açıklamada, kadın bedeni üzerinde vajinal doğum ve sezeryan doğum üzerine yapılan tartışmalar ile Sağlık Bakanlığının özel hastanelerde sezeryan doğumu yasaklamasına tepki gösterildi.
Kararın kadın bedenine bir müdahale olduğunun vurgulandığı açıklamada ”Hükümet, yaratmaya çalıştığı toplumu kadın yaşamı ve bedeni üzerinden gerçekleştirmenin çabasındadır” denildi.
"KADINLARIN DOĞUM TERCİHLERİ DAİR DENETLENİYOR"
Açıklamada, 2025 Aile Yılı politikalarına değinilerek ”Bu politikalarla kadının doğum tercihi dahi denetleniyor; kadın bedeni, doğum ve nüfus politikalarının nesnesi haline getiriliyor” ifadeleri kullanıldı.
"BU YAKLAŞIM KABUL EDİLEMEZ"
Açıklamada, Aile Yılı kapsamında özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yeni logolar ürettiğini, özellikle aile ve koruyan erkek figürüyle yeniden ataerkiyi güçlendirmeye çalışıldığı öne sürülerek şu ifadelere yer verildi:
“Aile içindeki kadının kutsal bir varlık gibi romantize edilerek kadın kimliği yok sayılıyor. Bu saldırı politikalarıyla devlet doğurganlık teşviki, çocuk sayısı, çocuk ve doğum yardımları ve benzeri uygulamalarla, ev içi kadın rollerinin kutsanması gibi araçlarla kadın bedenine ve yaşamına olan denetimini meşrulaştırıyor. Kadınların kimliğinin anne, eş ve aile üzerinden tanımlanması, kadının toplumdaki varlığını sadece aile içindeki rol ile sınırlayan bu yaklaşım kabul edilemez.”
"KADININ BEDENİNE VE TERCİHİNE SALDIRIDIR"
Sivas spor- Fenerbahçe maçında erkek sporcuların ellerinde "normal doğum" pankartlarıyla sahaya çıktığının hatırlatıldığı açıklamada “Doğumun normali, anormali yoktur. ‘Vajinal doğumu teşvik’ söylemi sağlıklı olanı önermenin ötesine geçip kadın bedenine ve tercihine yönelik saldırıdır” denildi.
"KADINLAR SİYASETE ALET EDİLMEMELİDİR"
Açıklamada, Kadınların hiçbir şekilde aile yılı kapsamında ne politikalarına ne de vajinal doğum anlamında siyasete alet edilmemesi gerektiği vurgulanarak “Kadınların bedenleri üzerinde, sosyal hayatları, toplumsal duruşları hakkında tek söz sahibi yine kadınların kendisidir.” denildi.