ÖZEL HABER - İbrahim İnanç YILDIZ
Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi, 12 merkez mahalleden oluşuyor. Bağcılar Mahallesi hariç diğerleri ‘80’li, ‘90’lı yıllarda köy boşaltmaları sonucu yaşanan yoğun göçle mühendislik hizmeti almadan çarpık olarak inşa edildi. 2022 yılı nüfus sayımına göre 406 bin 471 kişinin yaşadığı ilçenin yüzde 25’i mühendislik hizmeti alarak inşa edilen Bağcılar Mahallesi’nde yaşıyor. 2017 yılında Dicle Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisleri Bölümü’nden Prof. Dr. İdris Bedirhanoğlu’nun öncülüğünde Bağlar’ın mahalle mahalle depreme karşı riskini içeren yapılan çalışmada, Bağcılar hariç diğer 11 mahallenin neredeyse yüzde 100’e yakınının kötü yapı stoku nedeniyle riskli olduğu ortaya konulmuştu.
DEPREM ÇOK SAYIDA YAPI HASAR ALDI
Geçen yıl Kahramanmaraş merkezli 7,6 ve 7,7 büyüklüğünde meydana gelen depremin etkilediği Diyarbakır’da Bağlar’ın durumu bir kez daha gözler önüne serildi. Depremle birlikte Bağlar’da binlerce yapı hasar aldı ve çok sayıda konut yıkılacak duruma geldi. Yıllardır kentsel dönüşüm tartışmalarının döndüğü Bağlar için sadece Kaynartepe Mahallesi için geçtiğimiz yıllarda bir adım atılabilmiş. Ancak orası da çok ağır ilerlemekte. TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Arif İpek, Bağlar’ın durumunu gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e değerlendirdi.
“‘90’LARDAKİ YOĞUN GÖÇLE DÜZENSİZ YAPILAŞTI”
Bağlar’daki yapılaşmanın ‘90’lardaki siyasi ortamdan etkilendiği bir döneme denk geldiğini söyleyen İpek, “Dönemin güvenlikçi politikalarının ön planda tutulduğu bir dönemde köy boşaltmalarıyla çok ciddi göçlerin alındığı bir dönemdi. ‘90'larda köy boşaltmaları sonucunda kentlere olan göçlerde maalesef ki çok düzensiz bir yapılaşma meydana geldi. Orta ve ağır hasarlı yapıların bulunduğu bölge dikkate alındığında bu dönemde inşa edilmiş yapıların olduğu gözlemleniyor. Bu da dediğimiz gibi çok olağanüstü koşullarda yapılan bir göçün sonucu olarak ortaya çıkmış olan bir yapılaşma söz konusuydu” dedi.
“GELİNEN NOKTADA BİR DÖNÜŞÜM SAĞLANMASI GEREKLİ”
Gelinen noktada bir dönüşümün sağlanmasının önemli olduğunu dile getiren İpek, şunları dile getirdi: “Bağlar her ne kadar yoğun bir yer olarak görünse bile aslında belki de dönüşüm çok kolay yapılabilecektir. Çünkü çok yüksek katlı yapıların çok fazla olmadığı bir bölge. Her ne kadar ana caddeler üzerindeki yapılar 6, 7, 8 kat şeklinde olsa bile sonraki parsellerde 2,3 katlı yapıların olduğunu görüyoruz. Dediğimiz gibi o yapıların kentsel dönüşüm bir ihtiyaçtır. Ve bunların yapılması gerekiyor. Ama doğru politikalarla yapılması gerekiyor.
Konut hakkının kutsallığı asla göz önünden kaçırılmaması gerekiyor. İkincisi de o kentin sosyolojisini değiştirmeyecek, politikaların uygulanması gerekiyor. İnsanları bulunduğu yerden çıkarıp farklı bir alana götürmeden, yerinde dönüştürerekten bazı kentsel dönüşüm uygulamaları yapılabilir. Ama dediğimiz gibi yerinde dönüşüm ve konut hakkı göz önünde bulunarak yapılacak projelerle burası çok rahat bir şekilde dönüşebileceğine inanıyoruz.”
“YEREL YÖNETİMLER ÖRNEK OLACAK BİR UYGULAMA YAPABİLİR”
Yerel yönetimlerin kendi öz kaynaklarıyla bir pilot uygulama yaparak Bağlar’daki dönüşümü gerçekleştirebileceğini dile getiren İpek, “Bu hem kent için hem de belki bütün ülkeye model olabilecek bir uygulama da olabilir. O nedenle özellikle Bağlar'daki birkaç noktadan böyle bir pilot uygulamayla bunu hayata geçirebilirler” dedi.