Yunanistan'ın Santorini Adası'nda günlerdir meydana gelen depremlerin ardından daha büyük bir depremin gelebileceği endişesiyle birlikte bölgeyi sarsan sismik aktivite de devam ediyor.

Ekathimerini'ye göre, Santorini, Anafi ve Amorgos adaları arasında 12 saatte çok sayıda deprem meydana geldi.

Yunanistan Jeodinamik Enstitüsü'nün verilerine göre, cumartesi gününden bu yana toplamda 550'den fazla sarsıntı saptandı. Kamu yayın kuruluşu ERT, bunların en büyüğünün 4,9 büyüklüğünde olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları aktivitenin bir deprem silsilesinin parçası olduğunu söylese de bölgede daha büyük bir deprem olasılığı konusunda endişeler devam ediyor. Yetkililer, Santorini'deki yanardağda veya su altındaki Kolumbo volkanında aktivite olasılığını şimdiye dek dışladı.

Ancak Yunanistan hükümeti daha şiddetli bir deprem, volkanik patlama veya heyelan gibi risklere karşı önlemleri sürdürüyor.

Önlemler arasında 14 Şubat'a kadar Santorini ve yakın adalarda okulların kapatılması, heyelan riski olan bölgelerde trafik kısıtlamaları ve acil durum hazırlığı yer alıyor.

Ayrıca, Başbakan Kyriakos Miçotakis yakın zamanda Santorini'de bir tahliye faaliyeti için 3 milyon euroluk fon duyurdu.

BU DEPREMLERE NE SEBEP OLUYOR?

Gelecek günlerde neler olabileceğini tahmin etmek için önemli bir soruyu cevaplamak gerekiyor: Bu depremler volkanik aktiviteyle mi yoksa tektonik aktiviteyle mi ilişkili?

Silsilenin ilk günlerinde, birkaç deprem Santorini'nin kuzey kaldera havzasını, yani merkezindeki suyla dolu yanardağ çatısını sarstı. Bunun kabuğa yeni bir magma akışını tetiklemesi ve tehlikeli depremler üretip bir patlamaya neden olabileceği yönünde endişeler oluştu.

Ancak kalderaya odaklanan depremler geçiciydi. National Geographic'e konuşan bilim insanlarına göre şu anda deprem aktivitesi kuzeydoğuya odaklanıyor. Bilinen hiçbir volkanın altında kümelenmiyor. Halihazırda depremlerin çoğu Santorini-Amorgos fay hattında meydana geliyor. İki ada arasında parçalanmış bir deniz tabanı var.

Bu açık deniz depremleri ayrıca magmanın yükseldiğini gösteren, ayırt edici özelliklere sahip değil. Yani volkan yamaçlarında zeminin şişmesi veya deforme olması gibi tipik patlama öncesi işaretler görülmedi. Şimdilik faylarla sınırlı bir silsile söz konusu.

Deprem silsileleri, genellikle su veya karbondioksit gibi sıvıların faylar boyunca hareket etmesi sonucu ortaya çıkıyor. Bir faydan kaçan ve diğerini istila eden sıvılar esasen o fayın açılmasına ve kırılmasına neden olabilir.

Cornell Üniversitesi'nde deprem bilimcisi olan Judith Hubbard, National Geographic'e yaptığı açıklamada, "Sadece hareket ederek depremleri tetiklemeye devam edebilirler," dedi.

Kaynak: euronews türkçe