Diyarbakır

EMNİYET İFADESİNE EKSPRES ULAŞTI “Anadil bir halk talebidir, Meclis adım atmalıdır”

Kürtçe uyarı yazılarının silinmesine tepki gösterdiği için hakkında dava açılan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenap Ekinci’nin emniyetteki ifadesine ulaşıldı.

Abone Ol

ÖZEL HABER – Mehmet Mucahit CEYLAN

Prof. Dr. Cenap Ekinci sosyal medya platformu X üzerinden Kürtçe uyarı yazılarının silinmesiyle ilgili şu paylaşımı yapmıştı:

“Değerli Belediye Başkanları!

Yollara Pêşi Peya " (önce yaya) yazdınız defalarca silindi. Siz halk adına kamu görevinizi yaptınız bitti. Şimdi sıra esnaf, bakkal, kahveci, manav, site yöneticileri ve Halkta. Herkes bir boya alsın ve duvarına " Pêşi Kürdi" (önce Kürtçe yazsın)...”

Bu paylaşımı nedeniyle hakkında TCK Madde 216’dan halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan dava açıldı.

Bugün Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ifadesi alınan Ekinci’nin emniyet ifadesine Güneydoğu Ekspres Gazetesi olarak ulaştık.

EKİNCİ’NİN EMNİYET İFADESİ ŞU ŞEKİLDE:

“SORULDU: Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında "@CenapDoc/Prof.Dr.Cenap Ekinci” isimli/rumuzlu sosyal medya (X) hesabı kullanıcısı tarafından 02.08.2024 tarihinde paylaşılan "Değerli Belediye Başkanları! Yollara Peşi Peya (önce yaya) yazdınız defalarca silindi. Siz halk adına kamu görevinizi yaptınız bitti. Şimdi sıra esnaf, bakkal, kahveci, manav, site yöneticileri ve halkta. Herkes bir boya alsın ve duvarına Peşi Kürdi (önce Kürtçe yazsın... " şeklinde paylaşımınıza istinaden açıklayıcı ifadenizi veriniz?

CEVABEN: Ben 40 yıllık devlet memuruyum. Bu bölgede doğup bu bölge insanıyım. Darbeler ve olağanüstü hal dönemlerinde eğitim çalışma hayatımı tamamladım. Çocukluğumdaki sorunların bugün dahi tekrarlanarak devam etmesini görüyor ve büyük üzüntü yaşıyorum.

Ben, Kürtçe kanal olan TRT KURDİ’de programlara çıkmış bir insanım. Bugün dahi mensubu olduğum Dicle Üniversitesi’nde Kürtçe eğitim veren Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü bulunmaktadır. Kürtçe ile ilgili devletin attığı adımlar olumlu ama yetersizdir. Yaya yollarında önce yaya sözünün Kürtçe karşılığının yazılmasının bana göre yasal ve anayasal bir mahsuru yoktur.

Şahsen inandığım ve siyaset yaptığım siyasi partinin parti programında Kürtçe anadilde eğitim talebi bulanmaktadır. Ben tüm bu talepleri çeşitli mecralarda ve resmi kurumlar dahi olmak üzere dile getiren bir insanımdır. Günümüz dünya siyaseti yakından takip edilirse ülkeyi bekleyen ve halkı zor durumlara sokacak süreçlerin oluştuğu aşikârdır. Ben bu tehlikeyi görerek, Allah'ın bir ayeti olarak Kürtlerin ana dilde eğitim görme hakkını savunuyorum.

40 yıllık devlet memuruyum. Hayatımın bütün süreçleri halkımızın birliği ve bütünlüğü talebi ve çalışması çerçevesinde geçmiştir. Paylaşımın halkı kin ve nefrete sürüklemekten çok halkın bütünlüğünü, huzur ve barış içerisinde yaşama gayreti ve isteğini belirtiğim açıktır.

Belediyeyi yönetim kamu görevlilerinin yine başka kamu görevlileriyle karşı karşıya kalmasındansa halk talep etmesi halinde bu istek ve yazıları kendi mülkiyeti olan konut ve tesislerinde yazmalarının ne sakıncası olabilir. Bu bölücü ve ayrıştırıcı bir slogan değil, anadilde basit bir halk talebidir. Benim bu paylaşımımım da halka tavsiye niteliğindedir.

Bazı odaklar bundan rahatsız olsa da ülkeyi ve halkı bir arada tutacak ana unsur doğuştan gelen halkların yasalar ve inanç gereği kullanılmasını sağlanmasıdır. Bu amaçla siyasi partiler, TBMM ve ilgili herkes gerekirse yasaları bu yönde düzeltmelidir.

İhbar konusu olan paylaşımımdan sonraki paylaşımım ihbar evrakında bulunmamakta olup sistem ile cebelleşmeyin, halk talep etsin diye paylaşımım bulunmaktadır. İfademe ek olarak paylaşımımın ekran görüntüsünü ifademe eklemek istiyorum. Ayrıca yaptığım paylaşım ifade özgürlüğüne girmekte olup bu durumda söz konusu suçlamayı kabul etmiyorum. Söyleyeceklerim bunlardan ibarettir” dedi.