Faruk BALIKÇI/Özel

Güneydoğu Ekspres- Diyarbakır’da Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği kuruluyor. Bir ilk olacak derneğin açılışı, Türkiye’nin ilk kadın Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Gurbetelli Ersöz’ün yaşamını yitirişinin yıl dönümü olan 7 Ekim’de yapılacak. Bu haftaki söyleyişimizde derneğin kurucularından Roza Metina ile kadın gazeteciliğini konuştuk. Özellikle kadın gazeteciler için haber takibi yapmanın oldukça zor olduğunu anlatan Metina, “Kadın gazeteciler alanda hakaret ve cinsiyetçi söylemlere maruz kalıyorlar. Psikolojik şiddet görüyor ve mesleklerinden uzaklaştırılıyorlar. Kadın gazeteciler derneğinin kurulması örgütlülüğümüzü güçlendirmek ve kadın gazeteciliği savunmak için bir ihtiyaçtı’’ dedi.

ERİL DİLLE MÜCADELE ETMEK İÇİN ADIM ATTIK’

*İlk kez bir kadın gazeteciler derneği kuruldu. Neden ihtiyaç duydunuz?

Derneğe kadın gazeteciliğinin savunulması ve örgütlülüğümüzü güçlendirmek için ihtiyaç duyduk. Kadın gazeteciliğinin savunulması, ifade özgürlüğünün korunması ve medyada iktidar eliyle öne çıkan eril dile karşı mücadele etmek amacıyla Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneğini kurmak için, Kürt kadın gazeteciler olarak adım attık. Kadın gazetecilerin saldırılara karşı örgütlülüğünü güçlendirilmesi büyük bir önem taşıyor. Ve biz Kürt kadın gazeteciler olarak yıllardır kadın gazetecilerin örgütlülüğünü geliştirmesi için öncülük yaptık. Bu alanda hem Ortadoğu’daki hem de dünyadaki kadın gazeteciler için önemli bir rol ve misyon konumuna geldik. El Kaide saldırısında yaşamını yitiren İtalyan gazeteci Maria Grazia Cutuli adına verilen ödüle Jin News Haber Müdürü Safiye Alağaş’ın layık görülmesi, Free Press Unlimited’ın düzenlediği “En Dirençli Gazeteci Ödülü”ne Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin tutuklu Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu aday gösterilmesi bu anlamda ne kadar haklı bir mücadele sergilediğimizin bir göstergesi aynı zamanda.

*Amaç ve hedefleriniz neler olacak?

Kadın gazeteciliği anlamında ilham olmak ve örnek teşkil etmek bizim için önemli bir yerde duruyor. Bu alandaki mücadeleyi daha fazla yaygınlaştırmak için de yeni bir adım attık ve 7 Ekim’de Diyarbakır’da Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’nin açılışını gerçekleştireceğiz. Yeni gelen iktidarların havuz medya yoluyla eril, ayrıştırıcı bir dil kullanmaları toplumda büyük bir yozlaşmaya ve şiddete neden oluyor. Bu aynı zamanda toplumun kendi özünden ve değerlerinden uzaklaşmasına da neden oluyor. Bunun önüne geçmek için gazetecilere de önemli bir rol düşüyor. Bunun için bu derneği kurmaya karar verdik. Şiddet, tecavüz ve kadın katliamlarını meşrulaştıran dile, zihniyete karşı Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’ni kurmak istedik. Aynı zamanda burada kadın gazeteciler güçlerini birleştirecekler ve daimi bir mücadeleyi esas alacaklar.

‘KADIN GAZETECİLER BÜYÜK BASKI ALTINDA’

*Bölgede bir kadın gazeteci olarak çalışmanın zorluğu nelerdir?

Özellikle kadın gazeteciler için haber takibi yapmak oldukça zor. Kadın gazeteciler alanda hakaret ve cinsiyetçi söylemlere maruz kalıyorlar. Psikolojik şiddet görüyor ve mesleklerinden uzaklaştırılıyorlar. Türkiye’de sürekli iktidarlar değişiyor ama iktidarların özgür basına karşı tavrı değişmiyor. Kadını yok sayan politikalar üretiyorlar. Kadın düşmanlığı üzerinden yürüyen bu politikalar toplumun her alanına sirayet ediyor. Tecavüz faillerinin işlediği suçu haberleştiren kadınlar gelen iktidarlar tarafından hedef haline getiriliyorlar. Baskılara karşı direnen, savaşın yarattığı kaosu haberleştiren kadın gazeteciler tutuklanıyorlar. Direnen ve ezilen kesimi savunan kadın gazeteciler iktidarların her zaman korkulu rüyası olmuştur. Bu yüzden Türkiye’de kadın gazeteci olmak zor.  Aslında Kürt kadın gazetecilere yönelik saldırılar aynı zamanda kimliklerine yönelik saldırılardır da. Kürt diline, kültürüne, sanatına ve coğrafyasına yönelik saldırılar devam ederken bu saldırıları teşhir eden Kürt kadın gazeteciler de büyük bir baskı altında kalıyorlar. Çoğu defa kadın gazetecilere ajanlık dayatması yapılmış ve bu şekilde teslim alınmaya çalışılmışlardır. Bu insanlık suçu dayatmalarına karşı ise mücadele devam etmiştir. Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’nin çatısında toplanmak aynı zamanda bu mücadelenin devamı niteliğinde.

‘ERKEK EGEMEN ANLAYIŞ, ŞİDDETE ZEMİN OLUŞTURUYOR’

*Cinsiyetçi ve kadın düşmanlığı söylemleriyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Önüne geçmek için çaba sarf ediyoruz. Baskıya maruz kalıyoruz. İktidarın kontrolündeki gazete, televizyon, radyolara baktığımız zaman cinsiyetçi, ırkçı ve ayırımcı bir dil ön planda. Burada erkek egemen anlayış hâkim. Bu da toplumda cinsiyet eşitsizliğinin daha fazla ilerlemesine sebep oluyor. Bu da şiddete zemin oluşturuyor. Reklamlar, diziler, filimler, gündüz kuşağı programları cinsiyetçi, ayırımcı, ırkçı bir dile hizmet ediyorlar. Bunlar iktidar tarafından araç olarak kullanılıyor. Bununla birlikte kadın ve erkeğe yüklenen toplumsal cinsiyet rollerini kendi ideolojilerine göre belirlemeye çalışıyorlar. Bunun da toplum üzerindeki etkileri çok fazla. Bunun önüne geçmek için büyük bir çaba sarf eden Kürt kadın gazeteciler büyük bir şiddet ve baskıya maruz kalıyorlar. Cinsiyetçiliği meşru göstermeye çalışan bir havuz medya gerçeği var. Kadın haber ajansı olan JINNEWS ve NÛJINHA, kadın kanalı JIN TV ve şimdide Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği bu cinsiyetçi dile karşı büyük bir mücadelede ısrar etmekteler. Büyük bir mücadelede ısrar eden kadınlar, havuz medya tarafından bir meta haline getirilmeye çalışılan kadınları savunan bir dili tercih ediyorlar.

‘DERNEKLE KADINLAR BİRBİRİNDEN GÜÇ ALACAK’

*Kadın gazeteciler derneğinde sadece kadınlar mı yer alacak?

Derneğin kuruluşunda sadece kadınlar yer alıyor. Üyeleri de sadece kadın gazetecilerdir. Erkek egemen zihniyete karşı kadın gazeteciler olarak mücadele etmek için kadınlar olarak bu derneğin çatısı altında bir araya gelme ihtiyacı duyduk. Çünkü kadınlar bir arada olunca birbirinden güç ve ilham alıyorlar. Türkiye’de ilk kadın Genel Yayın Yönetmenliği yapan Gurbetelli Ersöz’ün yaşamını yitirişinin yıl dönümü olan 7 Ekim’de, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneğinin açılışı ilan edilecek. Ve bu yine kadınların birbirinden güç almasına da aynı zamanda vesile olacak.

*Derneğin kurulması kadınlar açısından bir farkındalık yaratacak mı?

Kadın gazetecilerin örgütlenmesine katkı sağlayacaktır. Medya-erkek egemen kıskacında yaratılan cinsiyetçi dile karşı mücadele konusunda elbet bir farkındalık yaratacaktır. Kadın gazetecilerin motivasyonun yükselmesine, mücadeleye ve örgütlenmeye katkısı olacak. Havuz medyanın oluşturduğu manipülasyona karşı bir alternatif niteliğinde aynı zamanda. Derneğimizde mücadeleci özgür basın geleneğini devam ettirmekte ısrar eden bir duruş var. Bu yüzden mücadelesinden geri adım atmayan kadın gazetecilerin misyonun üstlenecek. Halkın ve ezilenlerin yanında olan bir yol izlenecek ve bu yolda yürümek isteyen kadın gazetecileri kucaklayan bir duruş sergilenecek aynı zamanda. Ayrıca gazeteci kadınların cesaret kazanması ve daha etkin bir rol alması yönünden böyle bir örgütlenmeye gitmek önemli. Kadın gazetecilerin medyada var olma mücadelesi açısından cesaret verebilecek bir öneme de sahip. Eşitsizliğin fazlasıyla var olduğu bir ülkede medyada var olma mücadelesi vermek hem çok zor hem de fazlasıyla anlamlı. Biz Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği olarak bu mücadeleyi her zaman sürdüreceğiz.