ÖZEL HABER - Faruk BALIKÇI
Sürgündeki Kürtler yazı dizimizin dördüncü bölümünde, Kürt siyasal hareketinin önemli aktörlerinden Musa Farisoğulları konuğumuz oldu. Diyarbakır HDP eski Milletvekili Musa Farisoğlu. KCK ana davasından 5 yıl hapis yattı. Vekilliği döneminde 2020 yılında 40’a yakın fezleke hazırlandı. DTK dosyası ile birleştirilerek dava açıldı. Sağlık nedenleriyle Türkiye’yi terk etti. 2 yıldır Avrupa’ da yaşıyor. Yeni başlayan çözüm sürecini nasıl değerlendirdiklerini, umutlarını ve beklentilerini sorduk.
Avrupa’daki Kürt siyasetçiler yeni sürece nasıl bakıyor?
“AÇIKLAMANIN ARKASINDAYIZ”
Yeni süreç Avrupa’da yaşayan Kürt grupların gündemindedir. Hepimiz dikkatle izliyoruz. Hem tarihsel arka planıyla hem güncel mevcut Ortadoğu gerçekliğinde bakıldığında tarihsel bir öneme sahip açıklamadır. Bizlerde bu açıklamanın arkasında olduğumuzu buna ilişkin görev ve sorumlulukları yerine getirmeyi ve açıklamanın arkasında olduğumuzu, gittiğimiz her yerde açıklıyoruz. Bizim için bir sürpriz değil. Bugünkü manifesto çokta yabancısı olduğumuz yeni bir açıklama alarak da değerlendirmiyoruz 1990 yıllarından beri ilk ateşkesle orta çıkan demokratik çözüm arayışları vardı. 1999 yılında hiçbir Avrupa ülkesi bir metrelik yeri uygun görmediler. Kürt-Türk savaşıyla Türkiye’yi denetim altına almak ve Ortadoğu’da bir düzenleme yapmak istiyorlardı. Sonuçta iki yılı aşkın yoğunlaşan Ortadoğu savaşı da o zamandan planlanmış olduğu ortaya çıktı. Öcalan siyasi ve hukuki zemin oluşması halinde, çatışma zeminini hukuki zemine çekerek çözmek istediğini açıkladı. Bahçeli’nin el uzatmasıyla da Öcalan ile birtakım görüşmelerin olduğu da anlaşılıyor perde arkasında.
Öcalan’ın çağrı metnini nasıl değerlendiriyorsun?
“SIRA HUKUKİ VE SİYASİ DÜZENLEMEDE”
Açıklamaya baktığımızda hem Devlet, hem Kürtler, hem de Ortadoğu için tarihi bir fırsattır. Herkes doğru ele almalıdır. 50 yıla yakın kapsamlı büyük kayıplara neden olan savaş yaşandı. Bu açıdan, bu çağrıya herkes bu temelde doğru yaklaşmalıdır. Sorunun demokratik dönüşümle alakalı olduğudur. Savaş bir sonuç çıkarmadı. Ne Devlet, PKK’yi yok edebildi. Ne de PKK, Devleti yenilgiye uğrattı. Açığa çıkan durumda ısrar etmenin daha büyük acılara neden olabileceğine dikkat çekilerek, demokratikleşmeye vurgu yapıldı. Demokratik zemin oluşturulursa aynı zamanda sorununda çözümünü ortaya çıkaracaktır. Bu nedenle çok önemsiyoruz. Kürtlerin en çok ihtiyaç duyduğu barış ve demokrasidir. Türk ve Kürt ittifakını, dünya Hegemonik güçleri kendi çıkarlarına uygun görmediği için hep müdahaleleri olmuştur. Herkes duyarlı davranmalıdır. Öcalan’ın açıklamasını örgüt de destekledi. Öcalan’ın daha özgür bir ortamda yürütmesi ve sonuç alması için artık sıra hukuki ve siyasi düzenlemededir. Bu bir başlangıçtır. Yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriyorum.
Siyasi nedenlerden dolayı ülkeyi terk etmek zorunda kalan Kürt siyasetçiler tekrar geri dönmeyi düşünüyor mu?
“ÜLKEMİ, DOSTLARIMI ÇOK ÖZLÜYORUM”
Biz ülkemizi, sevdiklerimizi, topraklarımızı terk ettik. İnsan sevdiklerine özlem duyuyor. Türk ve Kürt halklarının diğer halklarla birlikte yaşaması bizim için değerlidir. Bir saniye bile bizim için değerlidir. Hukuki düzenlemeler olursa büyük çoğunlukla 20 yıl içinde savrulan siyasi aktörler bir an önce ülkelerine döner. Barış çabaları içerisinde görev ve sorumlulukla yer alır. 2 yıldır Avrupa’dayım. Kuşkusuz özlem var. Doğduğum yer unutulur mu? Çocukluğuna insan ihanet edemez. İnsanın çocukluğu insanın yaşamını belirliyor. Çocukluk senin aynandır. Ülkemi, dostlarımı çok özlüyorum. Halkımızla birlikte olmak en büyük dileğimizdir. Ben siyasetten ayrılmadım. Yaşamımın çoğunluğu demokratik siyaset alanında sorunları dile getirdim. Çözüm arayışı içerisinde oldum. Siyasetten kopmadım. Siyasetin içindeyim. Halkıma olan borcumu ödemek adına halkımın hizmetinde oldum hep.
Kamuoyuna bir çağrınız var mı?
“HERKES DOĞRU YAKLAŞIRSA HEP BİRLİKTE KAZANIRIZ”
Herkes bu süreci doğru anlamalı ve anlamlandırmalıdır. O açıdan doğru anlaşılırsa görev ve sorumluluklarını da yerine nasıl getirdiğini bilir. Tüm barış, demokrasi ve özgürlük isteyen herkese çağrımızdır. Bu süreci herkes doğru anlamalı. Herkes katkı sunmalıdır. Öcalan’ın çağrısı Kür-Türk ilişkisi ve ittifakı açısından değerlidir. Türkiye’nin bütün olarak demokratikleşmesi Ortadoğu’ya katkıdır. Herkes doğru yaklaşırsa Türkiye bir model haline gelir. Hem uluslar arası boyutuyla, hem iç dinamikleriyle. Savaşa harcanan 4 Trilyon dolardan bahsediliyor. Bu açıdan bu fırsatı herkes doğru anlamalı, doğru tutum içerisine girmelidir. Herkes başlatılan sürece doğru yaklaşırsa hep birlikte kazanırız. Bu işin kaybedeni yoktur. Barış ve demokrasi bütün insanlık içindir. Herkese selam ve saygılarımızı iletiyoruz.