Haber-Fatma TEMEL
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, “17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası”na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, toplumsal bir barışa dayalı yaşamı inşa etmenin yolunun, ancak geçmişle yüzleşmekten geçebileceği ifade edildi.
Kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması talebiyle 27 Mayıs 1995 tarihinde başlayan ve her cumartesi günü İstanbul Galatasaray Meydanı’nda eylem yapan Cumartesi Anneleri’ne atıfta bulunulan açıklamada, “Aradan geçen 28 yıla rağmen ne yazık ki ülkeyi yöneten siyasi iktidarların insanlığa karşı suç olarak kabul edilen ‘Gözaltında Zorla Kaybetme’ olaylarının aydınlatılmasına dönük olumlu bir adım atmadıklarına, kayıp yakınları ile Cumartesi İnsanları’nın bu zorlu ve uzun soluklu mücadelelerine kulaklarını tıkadıklarına tanıklık ettik” denildi.
KAYIP YAKINLARININ MÜCADELESİNE ORTAKLIK ÇAĞRISI
Açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi: “Diyarbakır’da 31 Ocak 2009 tarihinden bu yana tüm baskı ve engellemelere karşı adalet arayışından bir adım dahi geri atmayan kayıp yakınları ve biz hak savunucuları, hiç şüphesiz ki mücadelemizi her koşulda sürdürmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle sivil toplum örgütlerini, insan hakları savunucularını ve vicdan sahibi herkesi kayıp yakınlarının mücadelesine ortak olmaya ve her Cumartesi günü saat 12.00’de Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde, ‘Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın’ şiarıyla gerçekleştirdiğimiz eyleme katılarak dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz.”
Açıklamada, şu talepler sıralandı:
*Cezasızlık ve adaletsizlik üreten mevcut idari ve adli sistem, evrensel hukuk ilkelerine uygun bir şekilde bir an önce değiştirilmelidir.
*Her şeyden önce, zorla kaybettirilenlerin akıbetlerinin ortaya çıkarılmasını ve faili meçhul cinayetler sonucu katledilenlerin faillerinin tespiti için devletin ilgili tüm arşivleri açılmalıdır.
*Bu topraklarda benzeri acıların bir daha yaşanmaması, hakikatlerin ortaya çıkarılması ve toplumsal barışın tesisi için ‘Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun kurulmasını talep ediyoruz.
*Gözaltında kaybetme suçunu gündemde tutmak, özel bir ilgiyle takip etmek, bu suçu işleyenlerin, suça azmettirenlerin hukuka uygun şekilde yargılanmalarını talep etmek insanlık görevidir.
*Bu topraklarda yaşanan gözaltında kaybettirmeler için devleti, uluslararası taahhütlerine uyarak hesap verme sorumluluğunu yerine getirmeye,
*Hükümeti derhal BM Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeyi imzalamaya çağırıyoruz.
*Gözaltında kaybetmeyi muhaliflere karşı bir yok etme yöntemi olarak kullanan devletleri, bu suçu işlemekten vazgeçmeye çağırıyoruz.”