İzlenim- Fuat Bulut

Şehirlerin tarih ve kültürünü yansıtmak amacıyla kendini tanıtması ve özellikle de var olan turizm potansiyelini fuarlarda açığa çıkarması kıymetlidir.

İzmir’de bu yıl 17’ncisi düzenlenen ITT Travel Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı da kentlerin kadim kültürünü yansıtmak amacıyla oldukça kıymetli bir organizasyondu.

7 Aralık’ta kapılar ziyaretçilere açıldı, 3 gün boyunca yaklaşık 4.5 milyon nüfusluk  kentte yaşayanlar tarihi bir yolculuğa çıktı.

40’ı aşkın kent, enfes mutfak lezzetini ve tarihi değerlerini tanıttı.

Diyarbakır, açılan onca stanttan biriydi.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ile Diyarbakır Ticaret Borsası, kentin seçilmiş STK’ları olarak ortak stantta 12 bin yıllık geçmişi olan kadim kenti İzmir’e taşıdı.

Standı çevreleyen duvarlarda UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Sur’lar ve Hevsel Bahçeleri, Eğil Peygamberler Kabri, Ergani Makam Dağı, Hasuni ve Bırkleyn Mağaraları, Anzele, Zerzevan Kalesi ve On Gözlü Köprü’nün fotoğrafları ve tarihçesi yer aldı.

Coğrafi Tescil Belgesi alan 51 üründen Diyarbakır Burma Kadayıfı, Diyarbakır Örgü Peyniri ve Diyarbakır Çöreği, ziyaretçilerin damak zevkine hitap etti.

DTSO standında ayrıca Ma Music ekibinin Kürtçe ve Zazaca ezgileri, fuara ayrı renk kattı.

33 medeniyete ev sahipliği yapmış Diyarbakır’ın 12 bin yıllık tarihi, Mezopotamya’nın bereketli topraklarında yetişen tarımsal ürünleri ve yüreğe dokunan Kürtçe stranları Ege’de yankı buldu.

Bu nedenle İzmir fuarının en çok ilgi gören standı Diyarbakır oldu.

Sadece İzmirliler ilgi göstermedi, 1990’lı yılların vahşet döneminden kaçıp bu metropole yerleşenler 3 günlük de olsa kendilerini memleketlerinde hissetti.

DTSO ve DTB standında verilen mesaj açık ve netti; Diyarbakır’ı gelin yerinde görün, tarihe fotoğraflara bakarak değil dokunarak yaşayın, zengin mutfak lezzetini tarihe yolculuk yaparak yerinde tadın.

Bu tarz organizasyonların artması dileğiyle.