Kürt müziğinin binlerce yıllık geçmişi, zengin ve renkli bir mirasa dayanmaktadır. Ancak, bu alandaki tarihi kaynaklar ve belgeler sınırlıdır. "Bin yıl önce Kürtlerde müzik nasıl icra edildi?", "Kürtler, müzik ilmine ne gibi katkılarda bulundular?", "Kullanılan müzik aletleri nelerdi?" gibi soruların cevaplarını bulmak için yapılan araştırmalar, maalesef yetersiz kalmaktadır. Bununla birlikte, bazı önemli çalışmalar ve kitaplar bu alanda ışık tutmaktadır.
KÜRT MÜZİĞİNİN KÖKENLERİ
Kürtlerin milat öncesi doğrudan ataları arasında gösterilen Med, Mana ile dolaylı ataları arasında gösterilen Elamlar’dan kalma görsel ögelerde Tanbur/Saz’a yakın müzik aletleri bulunduğu görülmektedir. Klasik İslami kaynaklar da Kürtlerin hem müzik aletlerinin yaratıcıları hem de iyi icracıları olduğunu kaydetmektedir. Bağdat’tan Mısır’a, oradan Endülüs Emevileri’ne uzanan ve Ziryab namıyla şöhret kazanan Ebu’l-Hasan Ali b. Nâfi’nin İslam müziğine kattıkları Doğu ve Batı kaynaklarında övgüyle söz edilmektedir. Salahüddîn Safedî’nin “Risale fi İlmi’l Mûsîka” adlı eserinde de 'Kürt Kemençesi' geçmektedir.
ORTA ÇAĞ VE İSLAM ETKİSİ
Abdülkâdir-i Merâgî’nin “Câmiu’l-elhân” isimli eserinde, Kürtlerin icat ettiği "Nay-ı Sefîd" tanıtılmaktadır. Ayrıca, Osmanlı ulemasından Amasyalı Şükrullah, Safiyyüddîn Abdülmü’min Urmevî’nin “Kitâbü’l-Edvâr” eserini Anadolu Türkçesine tercüme ederek genişlettiği müzik risalesinde Kürdî makamına yer vermiştir.
TARİHİ KAYITLAR VE BELGELER
Kürtlerin tarihine yönelik olarak 1597 yılında hazırlanan Şerefnâme’de nay, def, tanbur, nefîr, kerrenây gibi müzik aletlerinin bulunduğu minyatürler yer almaktadır. Martin van Bruniessen, Evliya Çelebi’nin ‘Seyehatnâme’sinde yer verdiği Dicle ve Habur nehirleri üzerinde kelekle geçen şahısların icra ettiği müzik kayıtlarının Kürt folklorunun ilk numunelerini teşkil ettiğini düşünmektedir.
BATILI KAYITLAR VE İLK SESLİ KAYITLAR
1800’den itibaren Batılı kaynaklarda Kürt müziğine dair kayıtlar yer almaya başlamıştır. Haçatur Abovyan, August Jaba, Felix von Luschan gibi isimlerin yazılı kayıtları yanında 1900’den itibaren sesli kayıtlar da yapılmıştır. Diyarbakır Süryanilerinden Kosrof Maloll’un taş plaklara yaptığı kayıtlar bu alandaki ilklerdendir.
MODERN DÖNEMDE KÜRT MÜZİĞİ
Günümüzde Kürt müziğinin profesyonel bir düzlemde kaydedilip arşivlendiği tek merkez Mezher Xalıqî liderliğinde 2003 yılında kurulan Înstîtûya Kelepora Kurdî’dir. Enstitü, Kürtlerin konuştuğu çeşitli lehçelerdeki müzikleri kaydetmekte ve arşivlemektedir.
Kürt müziği, köklü geçmişi ve zengin mirasıyla araştırılmayı bekleyen bir hazine niteliğindedir. Eski çağlardan modern döneme kadar uzanan bu serüvende, Kürtlerin müziğe katkıları ve bu alandaki çalışmalar daha fazla dikkati çekmektedir. Tarihi kayıtlar ve modern enstitüler sayesinde, Kürt müziği dünya sahnesinde hak ettiği yeri bulmaktadır.