Kürtçe hizmet veren Pîne Kafe’ye baskın düzenlenerek işletmeci Ramazan Şimşek’in gözaltına alınmasına tepki gösteren siyasetçiler, şu ifadeleri kullandılar.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: Kürtçe’nin önündeki engelleri kaldırdık diyenler, ticari faaliyetini ana dilinde yapmak isteyen esnafa polis  baskını yaptırtıyor. Bu ayrımcılığı kınıyoruz. Bütün ana dillere özgürlük istiyoruz.


DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: Kürtçe hizmet vermek suç değildir. Amed’te Pîne Kafe’ye yapılan saldırı kabul edilemez. Bu saldırı başta Kürt halkına, Kürt diline ve tüm ana dillere yönelik bir saldırıdır.

Kürtçe Kafeye Polis Baskını3
Milletvekili Sırrı Sakık: Nedir suçu? Kürtler 100 yıldır kendi ana dilinde hiçbir yerde hizmet almıyor. Ama bir kafede Kürtçe hizmet vermek suç öyle mi? Kenan Evren aklınızla daha çok çürüyün.


Milletvekili Meral Danış Beştaş: Kürtçe hizmet veren kafeye baskın düzenleniyor ve sahibi gözaltına alınıyor. Kürtçe suç mu? Kürtçe yemeğin adını söylemek gözaltı nedeni mi? Kürtçe düşünmek, Kürtçe anlamak, Kürtçe hizmet almak suç mu? Yargınız Kürtçe avına mı çıktı?


Diyarbakır Barosu eski Başkanı Mehmet Emin Aktar: Suç: Kürtçe hizmet veren kafe işletmek. Hangi kanunda bu suç tanımlanmış ya da var mı böyle bir suç? Hayır yok. Öyleyse neden baskın ve gözaltı? Demek isteniyor ki, ‘İznimiz olmadan Kürtçe hizmet veremezsin. Hatta konuşamazsın.’ Ji İro peda Pine kafe cihe runiştina me ye.

Diyarbakır Barosu: Diyarbakır’da bir kafe işletmecisi 15 Mayıs Kürt Dili Bayramı nedeniyle hizmetlerin artık Kürtçe dilinde de yapılacağı ifade edilmişti. Kamuoyuna yansıyan haber içeriklerinden sonra kafe işlemecisi, önce sosyal medyada hedef gösterilerek linçe maruz bırakılmış, ihbarlar gerekçe gösterilerek bugün sabah saatlerinde gözaltına alınmıştır.

Kürtçe Kafeye Polis Baskını4

Diyarbakır barosu gözaltında bulunan şahsa hukuki destek sağlamaktadır. Farklı dillerde kamusal alanda hizmet verilmesine ve bu alandaki engelleyici uygulamalara dikkat çekilerek, ana dilin toplumsal yaşamda kullanımının yaygınlaştırılması amaçlanmıştır. Ancak Kürtçe diline yönelik tahammülsüzlüğün ve ayrımcı uygulamaların bir benzeri tezahür etmiştir. Kürtçe dilinde de hizmet verilebilmesi meşru ve yasal bir hak olmasına karşın suç teşkil iddiasıyla gözaltı işlemi yapılmıştır. Dil, insan kimliği için temel bir unsurdur. Bireyler açısından olduğu gibi, toplumla ilişki açısından da kendini tanımlama için temel bir referans noktası oluşturmaktadır.

Diyarbakır Barosu olarak, Kürtçe üzerindeki baskının artık sona ermesini, kamusal alanda kullanımı önündeki engellerin kaldırılmasını, farklı dillerde hizmet verilebilmesine ilişkin engelleyici uygulamalara son verilmesini, salt bu gerekçelerle ve uç oluşturmaması gösterilerek gözaltına alınan kafe işletmecisinin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

Kaynak: HABER MERKEZİ