Peki, Süryaniler hangi dine mensuptur? İşte detaylar…
Tarih boyunca Süryaniler, Mezopotamya'nın tarihi ve kültürel merkezlerinden biri olan Kuzey Irak, Güneydoğu Türkiye ve Kuzeydoğu Suriye bölgelerinde yoğun olarak yaşamışlardır. Bu bölgelerdeki Süryani toplulukları, kendi dil ve kültürlerini koruyarak zengin bir tarih ve gelenekler geliştirmişlerdir.
Peki, Süryaniler hangi dine mensuptur? Bu kadim halkın, Mezopotamya'nın kalbinden dünyaya yayılan tarihi ve dini yolculuğunu birlikte keşfedelim…
MEZOPOTAMYA’NIN EN KADİM HALKI
Süryaniler, kökenleri Aramilere dayanan Mezopotamya’nın kadim halklarından biri olarak tarihte derin izler bırakmışlardır. Hristiyanlık öncesinde Arami olarak bilinen bu topluluk, putperest inançlara sahipken, Hristiyanlığı kabul ettikten sonra kendilerini bu yeni inanç sistemiyle tanımlamışlardır. Tarihsel olarak Mezopotamya’da başlayan varlıkları, dünya genelinde birçok ülkeye yayılmıştır. Tarih boyunca birçok zorlukla karşılaşan Süryaniler, dinlerine ve kültürlerine sıkı sıkıya bağlı kalarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Ancak, Süryanilerin hikayesi sadece inanç değişikliğiyle sınırlı kalmamış, aynı zamanda göçler, katliamlar ve direnişlerle dolu bir destana dönüşmüştür. Bugün hala ayakta kalabilen bu kadim kültür, Mezopotamya’dan başlayarak dünyanın dört bir yanına yayılmıştır.
ARAMİLERDEN SÜRYANİLERE
Aramiler, M.Ö. 14. yüzyılda Suriye’nin doğusunda ortaya çıkmış, Samî bir kavim olarak Mezopotamya’ya Arap Yarımadası’ndan gelmiş oldukları düşünülmektedir. Başlangıçta putperest olan bu halk, Hristiyanlığı kabul ettikten sonra “Süryani” adını kullanmaya başlamış ve böylece kendilerini putperest Arami kökenlerinden ayırmışlardır.
MEZOPOTAMYA’DAN DÜNYAYA YAYILAN BİR HALK
Tarih boyunca Süryaniler, Kuzey Irak, Güneydoğu Türkiye ve Kuzeydoğu Suriye’de yoğunlaşmışlardır. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki katliamlar ve modern tarihte yaşanan savaşlar nedeniyle büyük göçler yaşanmış, Süryani toplulukları başta Kuzey Amerika, Avrupa ve Avustralya olmak üzere dünyanın farklı bölgelerine yayılmıştır.
GÖÇLER VE KATLİAMLAR
“Diyarbakır Katliamları ve Süryani Katliamı” gibi olaylar, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ve müttefik Kürt aşiretleri tarafından gerçekleştirilmiş ve Süryani halkı büyük acılar yaşamıştır. 1933 yılında Irak’ta yaşanan Simele Katliamı, İran Devrimi, Irak ve Suriye’deki Arap milliyetçisi politikalar, IŞİD’in yükselişi gibi gelişmeler, Süryanilerin geleneksel yaşam alanlarından göç etmelerine neden olmuştur.
SÜRYANİCE’NİN BUGÜNKÜ DURUMU
Süryanice, bugün hala Tur Abdin bölgesinde küçük bir topluluk tarafından konuşulmaktadır. Ancak Avrupa’da diasporada yaşayan yüz binlerce kişi, Süryaniceyi ana dili olarak kabul etmektedir. Yeni Aramice olarak da bilinen bu dil, Süryani kiliselerinde kullanılan Klasik Süryanice’den farklı olup, Doğu Neo-Aramicesi olarak sınıflandırılır.
DİN VE GELENEKLERE BAĞLILIK
Süryaniler, büyük oranda Hristiyan olup, Doğu ve Batı Süryani Riti olarak iki ana kola ayrılmışlardır. Bu ritler, Klâsik Süryaniceyi ayin dili olarak kullanır ve Süryanilerin dini hayatında önemli bir yer tutar. Hristiyanlığı kabul ettikten sonra, Süryaniler dinlerine ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmışlardır, bu da onların kimliklerinin güçlü bir parçasını oluşturur.
Süryaniler, tarih boyunca büyük zorluklarla karşılaşmalarına rağmen, kültürel ve dini kimliklerini korumayı başarmış kadim bir halktır. Arami kökenlerinden Hristiyan Süryanilere dönüşen bu topluluk, Mezopotamya’dan başlayarak dünya genelinde önemli bir miras bırakmıştır. Süryanilerin hikayesi, tarih boyunca inanç, kimlik ve direnişin sembolü olarak varlığını sürdürmeye devam edecektir.