HABER - İbrahim İnanç Yıldız
TTB Merkez Konsey üyelerinin 30 Kasım’da Ankara Dışkapı Adliyesi’nde görülecek görevden alınma davasının 7’inci duruşmasına ilişkin Diyarbakır’da açıklama yapıldı. Diyarbakır Tabip Odası’nın yaptığı açıklamaya, TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile merkez yöneticiler ve diğer birçok tabip odasının üyesi de katıldı.
Basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, 30 Kasım’daki duruşmada karar verilme ihtimalin yüksek olduğunu söyledi. TTB’nin anayasal güvencesi olan kamu kurumu niteliğinde olduğunu belirten Turan, hekimliklerin tüm canlılara olan sorumluluklarını kapsayan evrensel değerlerinin olduğunu ifade etti.
‘BARIŞ DİLİNİ KULLANMAK HEKİMLERİN ETİK SORUMLULUĞU’
Savaşa, çatışmalara karşı durmanın ve barış dilini kullanmanın hekimlerin etik sorumluluğu olduğunu dile getiren Turan, “Dün nasıl tüm savaşlara, insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı durduysak bugün de başta Filistin olmak üzere tüm savaşlara karşı duracak; her zaman ve her türlü baskıya rağmen barışı savunacak, bunun için mücadele vereceğiz” dedi.
‘DAVA MUHALİF TÜM SESLERİ SUSTURMA HİSSİ YARATIYOR’
TTB yöneticilerinin her zaman baskı ve otoriteye karşı cesaretle durduğunu belirten Turan, şöyle devam etti: “30 Kasım’da görülecek dava da TTB’nin maruz kaldığı tarihi davalardan bir tanesidir ve tüm TTB Merkez Konseyi üyeleri görevden alınmak istenmektedir. Bu durum TTB’nin örgütsel bütünlüğüne ve seçimle oluşan yapısına müdahale anlamına gelmektedir. Hukuki yönü olmayan bu davanın amacı; kamuoyu önünde hekimlerin örgütlü gücü TTB’yi itibarsızlaştırma, suçlu ilan etmek için algı yaratma ve yargı eliyle TTB’yi dizayn etmedir. Siyasi otorite, muhalif gördüğü kişi, kurum ve kuruluşları gerekirse yargıyı da kullanarak ele geçirmeye çalışmaktadır. Bütün bunlar toplumun yargıya güvenini azaltmakta, toplum vicdanında adalet duygusunu zedelemektedir. TTB Merkez Konseyi hakkındaki davanamede hukuksal hiçbir gerekçesi iddia tarafından ortaya konamamış olan, muhalif tüm sesleri susturmaya çalışıldığı hissi yaratan haldedir” dedi.
“TTB’NİN DEMOKRATİK MEKANİZMALARINA MÜDAHALEDEN VAZGEÇİLMELİ”
Türkiye’nin birçok tabip odasından gelen hekimler ile bir kez daha seslendiklerini söyleyen Turan, “TTB Merkez Konseyi hakkındaki davaname bir an önce reddedilmeli ve TTB’nin demokratik yönetsel mekanizmalarına müdahaleden vazgeçilmeli, bu dava sona erdirilmelidir. Biz hekimler/ sağlık emekçileri, bilimi ve mesleki etik değerlerimizi; yani TTB’yi, tabip odalarımızı savunacağız: bunu sözünü sağlık ve demokrasi isteyen toplumun tüm kesimlerine bir kez daha veriyoruz. Demokrasiye, barışa sahip çıkmanın sağlığa sahip çıkmak olduğunu çok iyi biliyoruz” dedi.