Rapora göre, 2023 yılında yatırımcının risk alma iştahı azalırken parasal sıkılaşma politikaları neticesinde finansal kaynaklara erişimin zorlaşması ve yaşanan bölgesel jeopolitik gerginlikler ile birlikte 2023 yılında küresel birleşme ve satın alma işlem hacmi 2022 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 23 düşüşle 2,7 trilyon dolar seviyesine geriledi.
2021 yılında rekor seviyelere ulaşan işlem hacmi, böylelikle 2023 yılında son beş yılın en düşük seviyesinde gerçekleşirken, buna paralel olarak toplam işlem adedi ise geçen yıla kıyasla yaklaşık 5 bin adet azalırken, 55 bin 862 adet olarak gerçekleştiği kaydedildi.
Toplam işlem hacmi büyüklüğünde yaşanan düşüşe paralel olarak 2022 yılında küresel ölçekteki mega işlem (değeri on milyar dolar üzerindeki işlemler) sayısı 37 olarak gerçekleşirken 2023 yılında bu sayı 26 ile sınırlı kaldı. Küresel çapta en yüksek işlem hacmine sahip bölge toplam 1,3 trilyon dolar birleşme ve satın alma işlem hacmiyle Kuzey Amerika oldu. Bölge, dünyada gerçekleşen toplam işlem hacminin yüzde 50,4'ünü oluşturdu.
Bu arada rapora göre dünyada ortalama işlem hacmi büyüklüğü 47,5 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Rapora göre açıklanan toplam işlem hacminin GSYİH oranı yüzde 0,3'e düşerek 2022 yılına kıyasla azaldı ve global ortalamaların önemli ölçüde altında kaldı. Ancak değeri açıklanmayan işlemler üzerine yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında bu oranın yüzde 0,8 seviyesinde hesaplandı. 2023 yılında ülkemizde milyar dolar seviyesinin üzerinde bir mega işlemin gerçekleşmemiş olması dikkat çeken önemli konulardan biri oldu.
TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK 10 SATIN ALMA VE BİRLEŞME İŞLEMİ
Ülkemizde en büyük 10 satın alma ve birleşme işleminin toplam işlemler içerisindeki payı yüzde 68 olurken en büyük işlemin değeri TOFAŞ'ın Stellantis Otomotiv Pazarlama'yı 439,1 milyon dolar bedel ile satın alması oldu.
Raporda Türkiye'de en büyük 10 satın alma ve birleşme işlemi şöyle:
KPMG Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Hizmetleri Bölüm Başkanı Hande Şenova, 2024 yılı genel beklentilerinin maliye ve para politikalarının istikrarlı bir şekilde devam etmesi ve yatırımcı dostu politikalar ve yapısal reformlarla desteklenmesi olurken, stratejik yatırımcıların yanı sıra finansal yatırımcıların da Türkiye'de işlem hacmi ve işlem sayısında artışa katkıda bulunacağını öngördüklerini söyledi.