AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin düzenlediği AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan partilerini selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak şımaran, böbürlenen milletin teveccühünü yanlış yorumlayan bir kadro asla olmadıklarını söyledi.
Yıllar yılı muhalefeti esir alan çirkin dilin sahipleriyle birlikte artık terk edilmesi, siyasette yeni ve temiz bir sayfanın açılması temennilerinin olduğunu aktaran Erdoğan, "Milletimizin siyasi aktörlerinden beklentisi de bu yöndedir. Coğrafyamızın içinde bulunduğu tehlikeli konjonktür siyasetçiler olarak hepimizi daha sorumlu ve ağırbaşlı davranmaya teşvik etmektedir. Eski Türkiye'nin kifayetsiz muhteris siyasetçilerinin bu iklimi zehirlemesine baltalamasına müsaade etmemeliyiz. Tekrar altını çizerek söylüyorum; gerilim ve sokak siyaseti sadece buna tevessül edenlere değil tüm ülkeye ve millete kaybettirecektir. Milli iradeyi temsilen siyaset yapan hiç kimsenin ülkemizin yükünü daha da ağırlaştırmaya hakkı olamaz. Türkiye'ye kaybettirecek bir denklemin veya şahsi hesabın içine girenleri bu millet asla affetmez. Bunun için iktidar-muhalefet fark etmeksizin hepimizin ülkeye faydası dokunmayan tartışmalara, çekişmelere, kayıkçı kavgalarına prim vermemesi önemlidir. Doğru bulmadığımız hususları elbette eleştireceğiz. Bize güvenen insanların hak ve hukukunu elbette savunacağız. Partimize ve hükümetimize yönelik saldırıların elbette cevabını vereceğiz. Ama bunları yaparken, dengeyi mutlaka koruyacak, oyuna gelmeyecek, vakarımızı ve soğukkanlılığımızı daima muhafaza edeceğiz. Burada şunun bilinmesini isterim; biz merhum Mehmet Akif'in o veciz ifadesiyle yumuşak başlıysak birilerinin zannettiği gibi uysal koyunda değiliz" şeklinde konuştu.
Haksızlık, hukuksuzluk, küstahlık karşısında kesinlikle sessiz kalamadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesela istiklal marşımızda sorunu olanlara ve demokrasimizin altını oyanlara eyvallah demeyiz. İster baro olsun, ister avukat olsun, ister siyasetçi, ister gazeteci kılıklı terörist seviciler olsun, şiddeti övenlere, şiddeti bir hak arama yolu olarak görenlere yedeğine silahı terörü alarak siyaset yapmaya kalkanlara müsamaha ile yaklaşamayız. Türkiye'nin geleceğinde teröre ve terörün karanlık gölgesine yer olmadığını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Bu doğrultuda Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Siyaset kurumu, meclis, sivil toplum, basın, akademi ve topyekun millet olarak hep beraber terörün ve şiddetin olmadığı bir Türkiye'yi inşa edelim istiyoruz. Devlet millet için ve millete hizmet için vardır" diye konuştu.
“MASUM BEBEKLERİN CENAZESİ VE AİLELERİNİN ACISI ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAK VİCDAN TUTULMASINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR”
Yenidoğan çetesine ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son günlerde hepimizi derinden sarsan, üzen, müessir eden, insan olan herkesin vicdanını kanatan bir çete operasyonu gündemde. Her ne kadar bu çete operasyonu ülke gündemine yeni gelmiş olsa da soruşturmanın başlama tarihi bir buçuk sene öncesine uzanıyor. Şikayet üzerine Sağlık Bakanlığımız ve İstanbul İyi Sağlık Müdürlüğümüz hemen harekete geçiyor. Sağlık, emniyet, yargı birimlerimizin çok yakın işbirliğine çete teknik ve fiziki takibi alınıyor. Sorumluların üzerine kararlılıkla gidiliyor. Yürütülen titiz soruşturma neticesinde çete üyelerine operasyon yapılarak elebaşları tutuklanıyor. Dosya kapsamındaki 47 şüpheliden 22’si şu an cezaevinde. Soruşturmanın adli boyutunda bunlar yaşanırken Sağlık Bakanlığımız Tekirdağ'da bir hastaneyi kapatıyor. İstanbul'daki 9 hastanenin de ruhsatı iptal ediliyor. Yani 12 masum sabinin hayatını kaybetmesine yol açan kim varsa hangi sağlık kuruluşu varsa hepsiyle ilgili adli ve idari işlemler gecikmeksizin yapılıyor. Hal böyleyken muhalefetin ve muhalif medyanın Türk ordusuna kimyasal silah kullandığı iftirası atan tabipler odasıyla el ele verip utanmadan bizi bakanlıklarımızı sağlık sistemimizi hatta topyekûn sağlık çalışanlarımızı hedef alması ülkemiz siyaseti ve basını adına büyük bir şuursuzluktur. Masum bebeklerin cenazesi ve ailelerinin acısı üzerinden siyaset yapmak vicdan tutulmasından başka bir şey değildir” şeklinde konuştu.
“BİRKAÇ ÇÜRÜK ELMA YÜZÜNDEN SAĞLIK CAMİAMIZIN HIRPALANMASINA DA GÖZ YUMMAYIZ”
Bir avuç haysiyetsiz sebebiyle doktoru, hemşiresi, ebesi, hasta bakıcısı, teknikeri, asistanı, hocasıyla yaklaşık bir buçuk milyon sağlık çalışanını töhmet altında bırakamayacağını bildiren Erdoğan, “Salgın döneminde sağlık personelimizin kendi canlarını atma ailelerinden haftalarca uzakta kalma pahasına nasıl gayret gösterdiklerini muhalefet unutmuş olabilir. Ama biz hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Birkaç çürük elma yüzünden sağlık camiamızın hırpalanmasına da göz yummayız. Tekrar ediyorum. Ortada para hırsıyla 12 evladımızın canına kasteden insanlık müsveddesi bir çete vardır. Bölücü terör örgütü sempatizanlarının da içinde olduğu bu çete devletimizin vatandaşlarımıza daha kaliteli ve erişilebilir sağlık hizmeti sunmak amacıyla sağladığı imkanları istismar ederek böyle alçakça bir vahşeti gerçekleştirmiştir. Devletimiz de ilk andan itibaren harekete geçmiş gereken her türlü adımı atmıştır. Şunu da söylemek isterim ki böyle bir barbarlığı yapanlardan işledikleri suçların hesabı en ağır biçimde hukuk önünde sorulacaktır. Maddi menfa temin etmek gayesiyle masum bebeklerin hayatıyla oynayan bu canilerin bir daha gün yüzü görmemesi için cumhurbaşkanı olarak ben de konunun bizzat takipçisi olmaya devam edeceğim.
Sağlık ve Adalet Bakanlarımızla yaptığım görüşmede kendilerine gerekli talimatları çok net biçimde verdim. Bir kez daha evlatları kaybeden ailelerimize başsağlığı diliyorum. Rabbim kimseye böyle acılar yaşatmasın diyorum” ifadelerini kullandı.
Son dönemde özel sağlık kuruluşlarının ücretlendirme politikalarıyla ilgili vatandaşlardan çok sık şikayetler aldıklarını söyleyen Erdoğan, “Ayrıca artık tamamen eski Türkiye'de kaldığını düşündüğümüz ve sağlık sistemimize zarar veren kimi kötü alışkanlıklardan yeniden nüksetmeye başladığına dair hasta yakınlarımızdan sertlenişler duyuyoruz. Bunların da üzerine karanlıkla gideceğimizin bilinmesini istiyorum. Vatandaşlarımız Türkiye gerek kapsayıcılık gerekse erişilebilirlik noktasında dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden birine sahiptir. Hükümetimiz sağlık sistemimizin etkinliğinin artması için de elinden geleni yapmaktadır. Gözünü para hırsı bürümüş fırsatçıların içeriden veya dışarıdan sistemi sabote etmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yarın Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin'in davetine icabetle Tataristan'ın Kazan şehrine gideceklerini, BRICS zirvesi kapsamında düzenlenecek genişletilmiş liderler oturumuna iştirak edeceklerini ifade etti.