Diyarbakır Barosu’na bağlı bir avukatın Kürtçe yemin ederek göreve başlaması, sosyal hesaplardan paylaştıktan sonra Ankara 2 Nolu Barosu’nun hedefi oldu. Yapılan yazılı açıklamada, Kürtçe yeminin Anayasa ve Avukatlık Mesleği’ne aykırı olduğunu savunuldu.
ANAYASAYA AYKIRILIK İDDİASI
Açıklamada, şöyle denildi: “Türkçe dışında başka bir dilde yemin etme girişimi Baromuzda ve Türk kamuoyunda rahatsızlık uyandırmıştır. Anayasamızın 3. maddesinde de belirtildiği üzere; ‘Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.’ Avukatlık Kanunu'nun 9. maddesinde ise yeminin şekli tarif edilmiştir. İlgili kişinin Kanunda belirtilen yemin metnini Türkçe okuması gerekirken; Kanunda tarif edilen şekil şartlarına uymayıp başka bir dilde yemin etmeye teşebbüs ederek kanunu ihlal etmesi hukukumuzla ve meslek ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu teşebbüs, baromuz açısından kesinlikle kabul edilmemekte ve endişe verici bir durum olarak değerlendirilmektedir. Barolar, Anayasa kapsamında kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olup faaliyetleri Anayasa'ya ve kanunlara aykırı olamaz. Ankara 2 Nolu Barosu olarak Anayasamızın ilk 4 maddesinin, bir diğer ifadeyle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün her daim savunucusu olacağımızı kamuoyuna saygılarımızla duyurmaktayız.”
DİYARBAKIR BAROSU’NDAN YANIT
Ankara Barosu’nun açıklamasını alıntılayan Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, sosyal medya hesabından şu cevabı verdi: “Başka bir dil’mi? Bu ülkede kendi topraklarında yaşayan milyonlarca Kürdün ana dili olan Kürtçedir. Önce bu güzel dile saygı gösterin. Bölmek mi? Tam da sizin yaptığınız şeydir…”