ÖZEL HABER - Sertaç KAYAR
1900’lü yıllarda yapılan Güzelşeyh Kasrı, her geçen gün toprağa karışıyor.
Diyarbakır'ın Çınar İlçesine bağlı Güzelşeyh Köyü'nde bulunan ve en az 150 yıllık olduğu belirtilen Güzelşeyh Kasrı, eşsiz taş mimarisi ile dikkat çekiyor.
1900’lü yıllarda yapılan bu talihsiz eser, bakımsızlık ve ilgisizlik yüzünden büyük bölümü yıkılarak tahrip oldu. Bir dönem medrese olarak da kullanılan kasrın altında 12 oda, kiler, mutfak ve yukarıya çıkan bir merdiven koridoru bulunuyor. Ortadoğu’da pek çok mezunu bulunduğu bilinen Altoxerê medresesi kurucusu olan Şeyh Kasım’ın adıyla da biliniyor.
Kaynaklarda adı geçiyor
Köyde aynı zamanda Şeyh Kasım ve çocuklarının defnedildiği bir türbe de bulunurken, medresenin eski öğrencilerinden biri olan ünlü Kürt şair Cegerxwîn kendi biyografisini yazdığı ‘Hayat Hikayem’ kitabında aile ve medrese hakkında bazı bilgiler veriyor.
Buna karşılık yazılan Diyarbakır eski Milletvekili Mahmut Altunakar’ın ‘Reddiye’ isimli eserinde ise dönemin ve ailenin sosyolojik durumu ve tarihi bir sözlü tarih çalışması olarak derlenmiş önemli bilgiler içeriyor.
Süryani mimar Sarkis Lole yapmıştı
Süryani Mimar Sarkis Lole’nin eseri olan Güzelşeyh Kasrı’nın bölgede bulunmayan oyma taşların yakınlardaki köylerden elden ele taşınarak yapıldığı belirtiliyor. Kasrın yapımı iki kez Osmanlı tarafından durdurulduğu belirtilirken, ilk seferinde dönemin İstanbul hükümeti bölgede bir şato inşa edildiği ve bunun da ayaklanma hazırlığı olduğunu düşündüğü için, ikincisinde ise ailenin sürgün edilmesi üzerine inşaat duruyor. Kasırda o dönem Almanya’dan getirilen teknoloji ile yaklaşık 2 kilometre mesafedeki Dicle’ye bağlı atık su ve içme suyu tesisatının olduğu ancak zamanla tahrip olduğu biliniyor.
Aile sürgün edilince bakımsızlıktan kısmi olarak yıkıldı
Aile daha sonra Diyarbakır’ın önde gelen aileleri ile birlikte ikinci kez Kütahya’ya sürgün edildiği için kasır zamanla bakımsız kalmış ve kısmi olarak yıkılmıştır. Kasrın geçici bir dönem karakol olarak kullanıldığı ve başka bir dönem köyün toprakları da aralarında bölüştürülen 28 Bulgaristan göçmeni ailenin kasırda ikamet ettiği biliniyor.
Sürgündeki ailenin tüm kitapları ve kimi şahsi eşyalar yok olurken, kurtulan belgeler içerisinde iki şey dikkat çekiyor. Birincisi Amerikan Ermeni Kilisesinin Şeyh Mehmet Neytullah’ın 1915 olaylarına karşı verdiği fetva için teşekkür mektubu, diğeri ise daha sonra askerler tarafından el konulacak olan ve eskiden gökbilim araştırmalarında kullanılmış bir teleskop.