HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, TBMM'nde düzenlediği basın toplantısında hükümeti eleştirdi. “Antalya, Mersin ve Kocaeli limanlarından her gün siyonistlere gönderilen bunca gemi vicdanlarınızı sızlatmıyor mu?” diye soran Demir, İsrail’le ilgili ticari ilişkilerin kesilmesini istedi.
Demir, “Öncelikle kararımızı vermek zorundayız; insanlıktan yana mıyız yoksa soykırımcı işgal rejiminden mi? Kazandığınız üç beş kuruşu çoluk çocuğunuza yedirirken hiç mi vicdan azabı çekmiyorsunuz? Türkiye’nin devam eden bu kadar büyük ticaret potansiyeli varken hangi hakla, hangi mantıkla batı ülkelerini suçlayıp vahşete engel olmaya çağırıyorsunuz?” dedi.
“KÜRTÇE RESMİ DİL OLMALI”
Sözlerine iç gündeme dair bazı başlıklarla devam eden Demir, Kurmanci ve Zazaki seçmeli derslerin tercih edilmesi ile ilgili yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Demir, şunları söyledi: “Sorunların çözümsüzlüğünden beslenen malum çevrelerin tahkir etme çabalarına rağmen yürütmüş olduğumuz kampanya Kürt kamuoyunda büyük bir takdirle karşılanmıştır.
Kampanyada amaç, terkedilmeye yüz tutmuş Kürtçemizin öğrenilmesi, konuşulup yaşatılması noktasında toplumda bir farkındalık oluşturmaktır. Bununla birlikte bir toplumun kültürünün, geleneğinin, değerlerinin yok olmasının önüne geçmektir. Kampanyaya kem gözlerle bakıp pespaye gerekçelerle karşı çıkan ve partimize karşı hezeyanlarda bulunanlar şunu iyi bilmeli; Milyonların konuştuğu bir dil olarak Kürtçenin hala resmi bir statüsünün olmamasının kabul edilebilir bir tarafı bulunmamaktadır.
Ders olarak ‘Seçmeli’ olması sembolik düzeyde olsa da bunun değerlendirilmemesinin hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Hem dil ve kültürü yaşatmak hem Kürtçe öğretmenlerimize istihdam alanı açmak istiyoruz. Kürtçe dersini tercih eden öğrenciler yok denilerek öğretmenlerimiz atanmıyor. Tercihi artırarak bu öğretmenlerimize de istihdam alanı oluşturacağız.
Kurmanci ve Zazaki derslerine ilgiliyi artırmayı bu nedenle biz bir görev ve sorumluluk olarak kabul ettik. Durum bundan ibaretken Kürtleri, Kürt dilini ve kültürünü bugüne kadar sadece bir ideolojik istismar alanı olarak kullanıp nemalanan belli çevrelerin ortaya koyduğu karşıt tutum doğrusu bizleri pek şaşırtmamıştır.” Haber Merkezi