Salgın hastalıklar, insanlık tarihinde her zaman derin yaralar açtı ve toplumları kökten değiştirdi. Tarih boyunca pek çok salgın hastalık, dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Özellikle son dönemde ortaya çıkan maymun çiçeği hastalığı, geçmişteki büyük salgınları yeniden hatırlamamıza sebep oldu. Bu salgınlar, yalnızca bireylerin değil, tüm toplumların hayatını kökten değiştirdi ve tarihe silinmez izler bıraktı. Kara Veba’dan İspanyol Gribi’ne, her biri milyonlarca can alan bu salgınlar, insanlığın geçmişindeki en karanlık anlar olarak hafızalara kazındı.

Tarihte Iz Bırakan 9 Büyük Salgın3


KARA VEBA: ORTAÇAĞ'IN KABUSU

Kara Veba, 1347 yılında başlayan ve yaklaşık 75-200 milyon insanın ölümüne neden olan bir salgın olarak tarihin en ölümcül pandemilerinden biri olarak biliniyor. Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’yı etkisi altına alan bu hastalık, küresel nüfusun %17-54’ünü yok etti. Özellikle Avrupa’da %30-60 oranında nüfus kaybına neden olan Kara Veba, Ortaçağ’ın karanlık bir dönemi olarak hafızalara kazındı.

ÇİÇEK HASTALIĞI: YOK EDİLEN VİRÜS

Çiçek hastalığı, tarih boyunca milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş ve büyük acılar yaşatmıştır. Vücudun her yerinde irin dolu kabarcıklarla seyreden bu hastalık, 1967 yılında başlatılan Dünya Sağlık Örgütü’nün agresif aşılama programı sayesinde 1980 yılında tamamen yok edilmiştir. Ancak o zamana kadar 56 milyon kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

İSPANYOL GRİBİ: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NIN GÖLGESİ

1918 yılında ortaya çıkan İspanyol Gribi, 40-50 milyon insanın ölümüne yol açarak tarihe geçti. Domuz Gribi olarak bilinen H1N1 virüsünün bir alt türü tarafından tetiklenen bu salgın, özellikle savaş sonrası yorgun düşen dünya toplumlarında büyük yıkımlara neden oldu. İspanya'da başlamamasına rağmen salgının adı, konunun ilk kez burada basında yer almasıyla "İspanyol Gribi" olarak anıldı.

Tarihte Iz Bırakan 9 Büyük Salgın4

JÜSTİNYEN VEBA'SI: BİZANS'I SARAN KARA BULUT

541-549 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu'nu kasıp kavuran Jüstinyen Veba'sı, 30-50 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu salgın, Bizans İmparatoru Jüstinyen'in adını alarak tarihe geçti ve Akdeniz’in dört bir yanındaki liman şehirlerini etkisi altına aldı.

HIV/AIDS: SESSİZ BİR KATİLİN YÜZYILI

1980'lerin başında ortaya çıkan ve günümüze kadar yaklaşık 35 milyon insanın ölümüne neden olan HIV/AIDS, tarihin en sessiz ve ölümcül salgınlarından biri olarak biliniyor. İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü'nün yol açtığı bu hastalık, dünya çapında büyük bir tehdit oluşturmuş ve halen kontrol altında tutulmaya çalışılmaktadır.

COCCOLIZTLI SALGINI: MEKSİKA'NIN LANETİ

16.yüzyılda günümüz Meksika’sı ve Guatemala'sında patlak veren Cocoliztli Salgını, 15 milyon insanın hayatını kaybetmesine yol açtı. İspanyol sömürgecilerin bölgeye gelişinin ardından ortaya çıkan bu salgının kesin nedeni halen bilinmiyor, ancak tifüs, kızamık veya çiçek hastalığı teorileri üzerinde duruluyor.

ANTONİNE SALGINI: ROMA'NIN YIKIMI

165-180 yılları arasında Roma İmparatorluğu'nda yaşanan Antonine Salgını, yaklaşık 15 milyon insanın ölümüne neden oldu. Çiçek hastalığı ya da kızamık kaynaklı olduğu düşünülen bu salgın, imparatorluk içinde büyük bir yıkıma yol açtı ve tarihe "Galen’in Vebası" olarak geçti.

ÜÇÜNCÜ VEBA SALGINI: ÇİN'DEN YAYILAN ÖLÜM

1855 yılında Çin’in Yunnan kentinde başlayan Üçüncü Veba Salgını, yaklaşık 12 milyon insanın ölümüne neden olarak tarihe geçti. Özellikle Hindistan ve Çin’de büyük yıkımlara yol açan bu salgın, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1960 yılına kadar aktif olarak kabul edildi.

COVID-19: MODERN ÇAĞIN PANDEMİSİ

2019 yılında Çin’in Wuhan kentinde başlayan COVID-19 salgını, günümüze kadar 7 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü, 11 Mart 2020’de bu virüsü küresel salgın olarak ilan etti ve salgın, modern çağın en büyük sağlık krizlerinden biri olarak tarihe geçti.

Tarih boyunca salgın hastalıklar, insanlığı derinden etkileyen ve dünya nüfusunu dramatik şekilde azaltan olaylar olmuştur. Her bir salgın, insanlık tarihine kara birer leke olarak kazınmış ve gelecek nesillere ders niteliğinde olmuştur. Bu hastalıklar, sağlık sistemlerinin ne kadar kırılgan olabileceğini ve küresel dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaynak: Doğruluk Payı