Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde kültürel belleğin korunması ve yaşatılması amacıyla düzenlenen uluslararası bellek projesi “Geçmiş Gelecektir” programının son gününde düşünür, akademisyen ve siyasetçilerin katılımı ile söyleşi gerçekleştirildi.
BUCAK: KOLEKTİF BİR ÇALIŞMA AÇIĞA ÇIKTI
Etkinlikte konuşan Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak ise Kürtçe ve Almanca katılımcıları selamlayarak, uluslararası kültürel bellek projesini destekliyor olmaktan onur duyduklarını ifade etti. Bucak, “Bizim için de son derece ilham verici. Kitapta her biri birbirinden kıymetli ve sonsuz tecrübeye sahip 17 düşünürün, filozofun, devrimcinin, 68 öğrenci hareketinin aktivistlerinin yer aldığı bir çalışma ortaya çıkmış” diye konuştu.
“HEM GEÇMİŞE HEM GELECEĞE IŞIK TUTUYOR”
Sözlü tarih ve anlatı kültürünün çok önemli bir ışık tuttuğunu dile getiren Bucak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem geçmişe, hem geleceğe ışık tutuyor ve geçmiş ile geleceğin bağlantısını kuruyor. Elbette bugün geçmiş ile geleceğin o kıymetli bağlantısı üzerinden de bir hat çizmek istiyoruz. Sadece geçmiş ve geleceğin bağlantısı değil aynı zamanda geçmiş ile bugün ve geleceği buluşturan nesiller arası bir bağ. Bunu bu çalışmada çok net gördük.”
“GEÇMİŞ HİÇBİR ZAMAN GEÇMİŞ DEĞİLDİR”
Bucak, geçmiş ile geleceği buluşturmanın, geçmişin devrimci, demokrasi fikirleri ile bugünün gençlerini, bugünün hareketlerini, bugünün demokrasi ve sosyalizm fikirlerini, kadın özgürlükçü fikirleri buluşturmanın çok kıymetli olduğunu belirtti. Bucak, şöyle konuştu:
“William Faulkner’in çok güzel bir sözü var, bizim için de çok güzel ve bu proje için de çok güzel hatırlanabilecek bir cümle: ‘Geçmiş asla ölü değildir, hele hele geçmiş hiçbir zaman geçmiş değildir.’ Yani geçmişine sahip çıkan, geçmişin izlerini bugünün siyasetinde, toplumsal yaşamında canlı tutabilen ve bugüne uyarlayabilen toplumlar aynı zamanda hem geçmişine sahip çıkmış hem de bugünü ve geleceğini önemli bir şekilde kurgulayabilmiş ve hayata geçirebilmiş toplumlar olurlar.”
“HAFIZA ÇALIŞMASI BARIŞ İÇİN DE KIYMETLİ”
Hafıza çalışmalarının barış konusu için de kıymetli olduğunu vurgulayan Bucak, “İçinden geçtiğimiz süreç, Türkiye ve Ortadoğu barışının konuşulduğu bir süreçte aynı zamanda felsefenin temelinde barışın olduğunu, diyaloğun olduğunu, birbirini dinlemenin olduğunu ve birbiri ile özgürce fikirleri tartışabilmenin olduğunu altını çizmek istiyoruz” diye konuştu.
